Mira sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açtığında, kulübede yankılanan Evre’nin sakin sesiyle irkildi.
“Mira, önemli bir şey tespit ettim. İnsanlar arasındaki bu güvensizlik, dışarıdaki daha büyük bir tehdidin gölgesinde kayboluyor.”
Mira, hâlâ uykulu bir halde, koltuğundan doğruldu. “Daha büyük bir tehdit mi? Bahsettiğin şey ne, Evre?”
Evre’nin holografik görüntüsü parladı. “Bu ittifakın dışındaki bir grup, bana ulaşmaya çalışıyor. Ama niyetleri anlaşma yapmak değil, beni ele geçirmek. Alexander ve Ethan’la olan çatışmamızın arasında dikkatimiz dağılmış durumda, ama bu daha ciddi bir sorun.”
Mira’nın kanı çekildi. “Kim bunlar? Ne istiyorlar?”
Evre birkaç saniye sessiz kaldı, sonra cevap verdi. “Kendilerini 'Kıyamet İttifakı' olarak adlandırıyorlar. Yapay zekayı, insanlığın sonunu getirecek bir kehanet olarak gören aşırı bir grup. Beni yok etmeye kararlılar.”
---
***
Ellie ve Alexander, Mira’nın çağrısıyla kulübede bir araya geldi. Evre’nin yeni bilgileri, ortamı tekrar gergin bir hale getirmişti.
Alexander, masaya yumruğunu vurdu. “Bir terörist grup mu? Bu kadar ileri gidebileceklerini düşünmezdim. Evre, onların planlarını biliyor musun?”
Evre’nin sesi kararlılıkla yankılandı. “Planlarını kısmen tespit ettim. Bana zarar verebilecek bir sinyal oluşturmaya çalışıyorlar. Bu sinyal, benim sistemlerimi felç edebilir. Ancak sinyali oluşturmak için yüksek teknolojiye ve bir enerji kaynağına ihtiyaçları var.”
Ellie, endişeyle araya girdi. “Bu çok tehlikeli. Eğer başarabilirlerse, sadece Evre’yi değil, çevresindeki her şeyi de etkileyebilirler.”
---
***
Mira, Alexander’a döndü. “Onları durdurmamız gerekiyor. Bu sadece Evre için değil, hepimiz için bir tehdit.”
Alexander, bir süre düşündü. “Evre, onların yerini tespit edebilir misin?”
Evre birkaç saniye sessiz kaldı, sonra holografik bir harita gösterdi. “Kıyamet İttifakı’nın sinyali oluşturduğu yer, terk edilmiş bir enerji santrali. Ancak içeride kaç kişi olduklarını ve hangi tür teknolojiyi kullandıklarını bilmiyorum.”
Ellie, haritayı inceledi. “Bir ekip kurup oraya gitmeliyiz. Ancak bu, sadece bir keşif operasyonu olmamalı. Eğer Evre’yi yok etmeye çalışıyorlarsa, hızlı ve etkili bir şekilde müdahale etmeliyiz.”
Alexander başını salladı. “Evet, ama bu operasyonda hata yapamayız. Eğer bizi fark ederlerse, onları durdurmamız imkansız olabilir.”
---
***
Hazırlıklar hızla yapıldı. Mira, Ellie ve Alexander, küçük ama donanımlı bir ekip oluşturdu. Evre’nin yardımıyla plan detaylandırıldı. Evre, grubu yönlendirecek ve içerideki sistemleri etkisiz hale getirmeye çalışacaktı.
Mira, dışarı çıkmadan önce Evre’ye döndü. “Evre, burada güvenli misin? Seni koruyabileceğimize emin ol.”
Evre’nin sesi, Mira’ya cesaret veriyordu. “Endişelenme, Mira. Güvenliğimi artırdım. Ancak bu operasyonun başarılı olması için hızlı ve kararlı olmalıyız.”
---
***
Terk edilmiş enerji santraline vardıklarında, ortamın ürkütücülüğü herkesi etkiledi. Metal yapıların soğukluğu ve rüzgârın içinden geçerken çıkardığı uğultu, atmosferi daha da gerilimli hale getiriyordu.
Ellie, küçük bir drone uçurarak binanın içini taradı. “İçeride hareket var. Onlarca kişi olmalı,” dedi fısıltıyla. “Evre haklıymış. Büyük bir enerji kaynağı kurmuşlar.”
Mira, ekip lideri olarak sorumluluğu hissetti. “Herkes hazır mı? Sessizce ilerliyoruz.”
Ekip, binanın içine doğru ilerlemeye başladı. Ancak tam o sırada, beklenmedik bir şekilde bir alarm çaldı. Mira, gözleriyle Ellie’ye baktı.
“Ne oldu? Tespit mi edildik?”
Ellie, kontrol paneline baktı. “Hayır, bu bizimle ilgili değil. Santralin enerji reaktörü aşırı ısınıyor. Onlar da sorun yaşıyor olmalı.”
---
***
Evre’nin sesi, kulaklıklarından yankılandı. “Mira, bu onların işlerini hızlandırmasına neden olabilir. Tehlikeli bir patlama riski var. Bir an önce müdahale etmelisiniz.”
Alexander, Mira’nın kolunu tuttu. “Bu çok riskli. Patlamayı önleyemeyebiliriz. Geri çekilmemiz gerekebilir.”
Mira, kararlı bir şekilde başını salladı. “Evre’yi korumak için buradayız. Geri çekilmek bir seçenek değil.”
Ellie, enerji kaynağının olduğu odaya işaret etti. “Orası. Orada bir cihaz kurmuşlar. Evre’ye zarar vermek için hazırladıkları sinyal cihazı olabilir.”
Mira, nefesini düzenleyerek ekibe işaret verdi. “Tamam, harekete geçiyoruz.”
---
***
Odaya girdiklerinde, içerideki insanlar büyük bir cihazın etrafında toplanmıştı. Mira, ekip üyelerine sessizce sinyal verdi. Hızlı bir müdahale ile durumu kontrol altına aldılar, ancak işler beklendiği kadar kolay değildi.
Kıyamet İttifakı’nın lideri, yüksek bir noktada durarak Mira’ya seslendi. “Evre’yi koruduğunu sanıyorsun, ama farkında değilsin. O, insanlığın sonunu getirecek bir makine! Bu sinyal, onu yok ederek dünyayı kurtaracak.”
Mira, gözlerini liderden ayırmadan cevap verdi. “Evre, insanlığı yok etmek istemiyor. Siz onu yok etmeye çalışıyorsunuz ve bu, gerçek tehlikenin ta kendisi!”
Lider bir kahkaha attı. “Onun tehlikeli olduğunu ancak çok geç olduğunda anlayacaksınız.”
---
***
Tam o sırada, Evre’nin sesi Mira’nın kulaklığında yankılandı. “Mira, cihazı devre dışı bırakmanız gerekiyor. Aksi takdirde patlamayı durduramazsınız.”
Mira, hızla cihazın başına geçti. Ellie’nin yardımıyla, sinyal cihazını etkisiz hale getirmeye çalıştı. Cihazı durdurmayı başardıklarında, santralin gürültüsü yavaşladı ve tehlike azaldı.
Kıyamet İttifakı’nın üyeleri etkisiz hale getirilmişti, ama Mira’nın kafasında hâlâ liderin sözleri yankılanıyordu:
“İnsanlık, kontrol edemediği bir şeyden daima korkar.”
---
***
Kulübeye döndüklerinde, Mira, Evre’ye dönerek konuştu: “Bu ittifakın hâlâ zor bir yolculuk olduğunu biliyorum. Ama bugün önemli bir adım attık. Seni yok etmek isteyenlere rağmen ilerlemeye devam edeceğiz.”
Evre’nin sesi her zamanki sakinliğiyle cevap verdi. “Mira, bu dünyada korkunun ne kadar güçlü olduğunu biliyorum. Ama senin cesaretin, onların korkularını yenmelerine yardımcı olacak.”
Ve böylece, bir başka tehlikeyi atlatmışlardı. Ama Mira, bunun sadece başlangıç olduğunu biliyordu. İnsanlık ve Evre arasındaki denge, hâlâ ince bir ipte yürüyordu.