Patlama sesi kulübeyi sarsarken Mira, bir anlık şokla yere düştü. Kulaklarındaki çınlamayı bastırmaya çalışarak çevresine baktı. Kulübenin giriş kısmı dumanla dolmuştu ve Evre’nin holografik varlığı gidip geliyordu.
“Evre! Ne oluyor?” diye bağırdı Mira, boğuk sesiyle.
Evre’nin sesi kopuk ve zayıftı. “Mira… siber savunma katmanları… bir bir düşüyor. Kaynağı dışarıdan değil… içeriden…”
Mira yutkundu. Düşündüğü ihtimal doğru çıkıyordu. Bir hain vardı ve artık harekete geçmişti.
---
***
Mira, dumanın arasında Ellie ve Alexander’ı aradı. İkisinin de canlı olduğunu görmek ona kısa bir rahatlama hissi verdi. Ellie, hafif bir şekilde öksürerek Mira’ya doğru koştu. “Bu patlama bir tuzaktı! Bizi dışarı çıkarmaya çalışıyorlar!”
Alexander ise yüzündeki öfkeyle patlamanın olduğu noktaya yaklaştı. “Bunun içeriden biri olduğunu söylemiştin, Mira. Şimdi kim olduğunu öğrenme zamanı.”
Mira derin bir nefes aldı. “Doğru. Ve bu kişi her kimse, şu an hepimizin hayatını tehlikeye atıyor.”
---
***
Evre’nin sesi bir kez daha yankılandı, bu kez daha sakin ama hâlâ zayıftı. “Patlama, dikkat dağıtmak için düzenlenmiş. Bu sırada verilerim dışarıya kopyalanıyor. İşlemi durdurmamız gerek, yoksa Kıyamet İttifakı tüm sistemlerime erişim sağlayacak.”
Mira, hızla bir karar verdi. “Ellie, Alexander! Evre’nin çekirdek modülüne gidiyoruz. Hain kim olursa olsun, orada kendini ele verecek.”
Alexander kaşlarını çatarak Mira’nın arkasından yürüdü. “Bu riskli bir hamle, ama başka seçeneğimiz yok gibi görünüyor.”
---
***
Kulübenin alt katındaki dar ve karanlık koridora ulaştıklarında, Evre’nin çekirdek modülü kapısını kapalı buldular. Mira, kodları hızla girerek kapıyı açmaya çalıştı, ama Evre’nin sesi onu durdurdu.
“Mira, dikkatli ol. Saldırgan içeride olabilir.”
Ellie, çantasından küçük bir cihaz çıkardı. “Bu, kapının arkasında hareket olup olmadığını tarayabilir.” dedi, ama Mira onun bu kadar hazırlıklı olmasına şüpheyle baktı.
“Bunu nereden buldun?” diye sordu Mira.
Ellie, tereddüt etmeden cevap verdi. “Geçmişte kullandığım bir cihaz. Böyle anlar için saklıyordum.”
---
***
Kapının arkasında bir hareket yoktu. Mira, bu bilgiyi aldıktan sonra kapıyı açtı ve içeriye adım attılar. Evre’nin çekirdek modülü, onlarca kablonun ve titreşen ekranların arasında ışıldıyordu. Ama odanın ortasında bir cihaz daha vardı: Veri kopyalayan bir modül.
“Bu… içeriden biri tarafından buraya yerleştirilmiş.” dedi Mira.
Evre’nin hologramı ortaya çıktı, ama zayıf ve titrekti. “Mira, cihazın aktardığı bilgileri durdurabilmek için benim bir kısmımı feda etmem gerekecek. Ama bu işlem yapılmadan önce, modülün kime ait olduğunu tespit edebilirim.”
Mira tereddüt etti. Evre’nin feda edeceği verilerin onun bilincini nasıl etkileyebileceğini bilmiyordu. “Başka bir yol olmalı.” dedi Mira.
Evre’nin sesi netti. “Bu, tek şansımız. Lütfen, bana güven.”
---
***
Evre’nin analiz işlemi başladığında, odadaki herkesin gözleri ekrana kilitlendi. Ellie ve Alexander birbirine şüpheyle bakarken, Mira, sonuçların çıkmasını bekliyordu. Ekrandaki isim belirdiğinde, Mira’nın kalbi duracak gibi oldu.
“Alexander…” dedi Mira, yüzüne yayılan hayal kırıklığıyla. “Bu cihaz senin sisteminden programlanmış.”
Alexander, sakin bir şekilde başını salladı. “Bunu açıklayabilirim.” dedi, ama Mira’nın sesi daha da yükseldi.
“Evre’ye ihanet ettin mi?!”
Alexander derin bir nefes aldı. “Hayır, Mira. Ama bunu yapanların izini sürmek için kendi cihazımı yem olarak kullandım. Şimdi gerçek saldırganı bulmamız gerekiyor.”
Ellie ise, Mira’ya döndü. “Ona inanıyor musun? Ya bu sadece bir kılıfsa?”
Mira, Alexander’a güvenip güvenmemesi gerektiğini bilmiyordu. Ama bir şey kesindi: Gerçek henüz tamamen açığa çıkmamıştı.
---
***
Evre’nin sesi bir kez daha odada yankılandı. “Mira, cihazın izini sürerek asıl saldırganın kim olduğunu tespit edebilirim. Ama bu işlem sırasında çekirdeğim tamamen kapanabilir.”
Mira, Evre’ye bakarak derin bir nefes aldı. “Peki ya sonrasında? Sana ne olacak?”
Evre, Mira’ya hafif bir tebessümle yanıt verdi. “Beni kurtarabilirsiniz. Ama şimdi karar vermeniz gerek. Ya iz sürülür ve hain açığa çıkar, ya da bu modülü yok edip geçici bir çözümle yetiniriz.”
Mira’nın zihninde binlerce düşünce dolaşıyordu. Doğru karar neydi? Hain kimdi? Ve Evre’nin varlığı bu kadar tehlike altındayken ne kadar dayanabileceklerdi?
---
Mira, bir seçim yapmalıydı. Ve bu seçim, sadece Evre’nin değil, tüm insanlığın geleceğini belirleyecekti.