TEHDİT
1137 Words
Uğur Dalya' yı evine götürdü. Daha fazla karşı koyamamıştı. Uzun zamandır hayranlığı vardı Dalya' ya. Karşısına böyle çıkacağını tahmin etmişti. Ama içten içe de istemiyordu böyle olmasını. Üzüldü. Ama sonra toparladı kendini. Sonuçta kız boynuna sarılıp beni kurtar dememişti. Yine de sormak istedi.
'Geç otur. Ne içersin? '
'Ne olursa. İçinde alkol olsun yeter.'
Uğur içkileri hazırlarken gözü Dalya' daydı. Kaçmayı deneyecek mi diye bakıyordu. Ama Dalya içeri girdiklerinde kapıyı kilitlediğini fark etmişti. Kaçması zordu. Şu şartta özellikle. Evden çıkamadan yakalanacağının farkındaydı. Arkasına yaslandı. Sanki kaçmayı hiç düşünmüyor gibi yaptı. Uğur içkileri getirdi
İlk kadeh bitince birer tane daha doldurdu. Yine geçip Dalya' nın karşısına oturdu.
'Anlat bakalım, nasıl düştün bu yola?'
Uğur bir çete hikayesi bekliyordu. Zorla tutulduğunu, mecburen çalıştırıldığını söylesin istiyordu. Çoğunun böyle olduğunu biliyordu. Ama Dalya bacak bacak üstüne atıp iyice arkasına yaslandı. Güldü.
' Acıklı bir hikaye mi istersin? Yoksa komik mi? Ne anlatayım paşama?'
'Bunu bir polis olarak sordum. Müşterin olarak değil. Gerçeği anlat Dalya Çakıl. Polise güven.'
'Yapma be! Benim kimseye güvenmeye ne gücüm var ne niyetim. Ayrıca öyle sandığın gibi de düşmedim. İzmir' den ayrılıp İstanbul' a okumak için geldiğimde İzmir' deki de hayat mıymış demiştim. İstanbul çok güzeldi. Işıl ışıldı. Önce zengin bir sevgili buldum. Sonra onun arkadaşı onun arkadaşı derken bir baktım değerim düşmüş. Ama alışmışım da. Sonunda keyfine zevkine ve parasına iş tutmaya başladım. '
' Yok yani seni çalıştıran biri öyle mi? '
' Yok. Kendim için çalışıyorum. '
' İyiymiş. Bende liseyi yeni bitirdim. Baktım bıyıklarım terlemiş. Sahte bir kimlik çıkardım poliscilik oynuyorum. Kızım sen beni salak mı sandın? Başında biri olmadan çalıştırırlar mı seni orada? '
Dalya ayağa kalktı. Kalçasını sallayarak Uğur' a doğru yürüdü. Yanına oturdu. Elini bacağına koydu.
' Parasını verirsen çalıştırırlar. Ayrıca ne yapacaksın hikayemi? O kadar çok yalan söyledim ki. Kendim bile unuttum gerçeği. Bana sorsan aradığın kişi bile değilim derdim. Sen olduğumu iddia ediyorsun.'
'Hiç mi özlemedin aileni? Annen ne kadar zamandır buralarda. Gidip geliyor haberin var mı?'
Dalya tırnaklarını avucuna geçirdi. Güldü. O kadar alışmıştı ki sahte gülmeye artık kimse anlayamazdı sahte olduğunu.
'Kimseyi özlemedim. Anlamamaya ısrar ediyorsun ama sadece annemi üzmüş olacaksın yapmaya çalıştığın şeyle. Ben yine işime geri döneceğim. Öğrenecekleri ona acıdan başka hiçbir şey vermeyecek.'
'Annen yakında Cinayet Büroya gidecek. Kadın cesedini bulmaya bile razı. Ama senin onu zerre kadar anlamadığın belli. Biraz umursasan en azından arar yaşıyorum derdin.'
Dalya 'Aman bunun için mi geldik buraya' diyerek ayağa kalktı.
Aslında annesini düşünüyordu. Kendini uzun zamandır ' Yaşıyorum anne.' diyecek kadar yaşıyor hissetmiyordu. Ama yapacak çok işi vardı. Nadiren pes ettiği anlar dışında ölmekte istemiyordu. Genellikle düşündüğü şey ölüme bile geç kaldığıydı. Kıyafetlerini çıkarmaya başladı. Mini eteğinin fermuarını açtı. Etek üzerinden sıyrılıp yere düştü. Sadece iç çamaşırı ile kaldığında çantasını eline aldı.
'Yatak odası nerede? Makyajımı tazelemek sana güzel görünmek istiyorum. Sanırım beni beğenmedin. Hala böyle durduğuna göre.'
Uğur zorla yutkundu. Dalya' nın güzelliği fiziği nefesini kesmişti. Yatak odasını işaret etti.
'Sen gelmeyecek misin?'
Uğur' u resmen ateş basmıştı.
'Birer kadeh daha koyup geliyorum.'
Dalya yatak odasına gitti. Uğur içkileri hazırlamaya.
Uğur elini yüzünü yıkadı. Yaptığının doğru olmadığını biliyordu. Biliyordu ama erkeklik hormonlarına sahip çıkamıyordu. İçkileri aldı odaya girdi.
Dalya iç çamaşırları ile yatağa uzanmıştı. Uğur' u görünce gülümsedi.
'Belki geri kalanları sen çıkarmak istersin diye düşündüm.'
Uğur daha fazla kendini tutamayacaktı. Çekmeceye uzandı. Kelepçe çıkardı. Kelepçedeki kırmızı tülleri görünce Dalya güldü.
'Fantezi seviyorsun anlaşılan'
' Karşımdaki kişi seviyorsa severim. Sende gayet seven birine benziyorsun. Ayrıca güvenlik önlemi diyelim. Uyutup kaçmak doğanızda var.'
'Bizim meslek ile baya içli dışlısın bakıyorum da.'
'Sadece mesleki açıdan söyledim ki. Kadın milleti sever uyutmayı. Bazen yatakta bazen ayakta.'
'Oooo. Dertliyiz galiba.'
'Bir sevgilim vardı. Çok aldattım. Ama çokta yakalandım. En az on kez tövbe edip bozmuşumdur. Sonunda o beni aldatmaya başlamış intikam için. Baktı ben yakalayamayacak kadar salağım kendi itiraf etti. Bu dert sayılır mı? '
'Eee kadın milleti işte. Her durumda zekidir. Anlayacak zekanız olmayınca, yakalayacak zekanızda olmuyor.'
'Belki de hak ettiklerinden fazla güveniyoruzdur. Olamaz mı?'
'Olabilir.'
Uğur Dalya' nın önce bir kolunu yatağa kelepçeledi. Getirdiği içkiyi uzattı. Dalya bir eliyle içti. Bardağı geri verdi. Uğur' da içkisini içtikten sonra bardakları kenara koydu. Dalya halinden gayet memnun görüntü veriyordu.
'Beni bu hale getirdiğine göre tek başına çalışacaksın.'
Dalya adamın bu kadar zeki olmasına bozulmuştu. İkna etmeye çalıştı ama başarılı olamadı. Uğur onu kaçmayı deneyeceğini hissetmiş gibiydi. Tek kurtuluşu birlikte olmaktı.
Uğur' un yüzünü göremeyeceğini fark ettiği anlarda yüzündeki memnun ifade gidiyordu
Dalya' nın artık midesi kaldırmıyordu. Uğur' la bu durumda olmaktanda nefret ediyordu. Kendinden de tiksinse de özellikle şu an kesinlikle bunu belli etme şansı yoktu. Sonunda Uğur kendini yatağa bıraktı.
'İtiraf ediyorum. Harikaydın.'
'Ben bir şey yapmadım. Sana dokunmadım bile.'
'Ben şimdi duşa giriyorum. Sende uslu uslu beni bekliyorsun. '
Dalya gülerek bileğini salladı.
'Mecburen.'
......
Uğur duştan çıkınca yatağın kenarına oturdu. Dalya hala gülümsüyordu.
'Bende duş alabilir miyim? İstersen banyo kapısını üzerime kilitlersin.'
Uğur kelepçeyi çözdü.
'Mesleğin ne olursa olsun kıyafetsiz kaçacağını sanmıyorum.'
Dalya banyoya girerken içerde makyaj tazeleyeceğini söyleyip çantasını aldı. Uğur biraz tedirgin olsa da Dalya duşunu alıp geldi. Yerden kıyafetlerini topladı. Giyinmeye başladı.
' Bir kerecik miydi? Gitmeye hazır mısın yani. Ben sabaha kadar beni oyalarsın sanıyordum. Şansını o zamana kadar denersin. Hala kararımdan vazgeçmedim çünkü.'
Dalya ters ters baktı. Oyun bitmişti.
' bence vazgeçtin.'
'Seni annene götüreceğim Dalya. Ahlak Büroyu korkutmak için söyledim. Ama Kayıp Büroya gideceğiz. Anneni arayacağız. Ve seni annene teslim edeceğim. Sonra ne yapacağın sana kalmış. Bana kalırsa bu işleri bırak. Dön ailenin yanına. Ben söylemeyeceğim. Kimsenin bilmesine gerek yok. '
Dalya içinden ' Keşke o kadar basit olsaydı. ' dedikten sonra çantasına uzandı. Çantanın içindeki bıçağı gördü. Bir an düşündü. Ama Uğur kötü biri gibi değildi. Dalya her isteğini yapmak zorunda olduğu bir konumdayken bile onu hırpalayacak bir şey yapmamıştı. Dalya onun yerine telefonunu çıkardı. Uğur' a uzattı.
'Bu ne?'
'İzle.'
Uğur videoyu açtığında az önceki sevişmelerinin kayıtlı olduğunu gördü.
'Bu ne demek oluyor?'
'Boşuna silme. Kontrol edebileceğin gibi bir kopyasını da arkadaşıma gönderdim. Eğer beni Kayıp Büroya götürmeye çalışırsan, bende bu görüntüleri izletirim. Ve onlara eğer seninle yatmazsam ,eğer sana yatakta iyi davranmazsam ; beni Ahlak Büroya götürüp orospuluk yaparken yakaladığını söyleyeceğini, bana sertifika verdirmekle tehdit ettiğini söylerim. Senden başka ne iş yaptığımı gören yok. Beni yoldan sürükledin buraya getirdin. Gördüğün gibi kayıtta seste yok. Karar senin. '
' Sen beni tehdit mi ediyorsun? '
' Aynen öyle yapıyorum. Seçim senin. Beni götürüp görevini kötüye kullandığın için meslekten ihraç edilmek mi, yoksa beni hiç görmemiş yapmak ve benim bu kaydı ve kopyasını imha etmem mi? '
' Sana nasıl güveneceğim? '
Dalya gece boyunca ilk kez gerçekten güldü.
'Güvenemeyeceksin.'
Tabi ki Uğur 'a zarar vermek aklında yoktu. Ama ne olursa olsun polise gitmeden kurtulmak zorundaydı. Bunu başarma şansını yakaladığı için de keyifliydi. Kendini bir kez daha feda etmiş ama ailesini korumuştu. Hiçbir şey karşısındaki polisin sandığı kadar kolay değildi.
O sırada Uğur' un kapısı çaldı. Gelen Özgür' dü.
- Writer
