When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Hızlıca ayağımı öne atıp kaydığımda pistte Atahan baya arkamda kalmıştı. Dudaklarım kıvrılırken arkama baktım. Olduğu yerde gülümseyerek bana bakıyordu. “Gelsene.” “Ya gelirken düşersem? Ya yaram kanarsa?” dediğinde gözlerimi devirdim. “Piste girmeseydin o zaman.” “Ama girmek istedim. Gel de yardım et.” Arkamı dönerek ona doğru kaydım ve tam önünde durdum. “Geldim.” Kaymaya başlarken daha başında dengesini kaybetmeye yakın ellerimi ona doğru uzattım. Ellerini tuttuğumda elime yayılan sıcaklığın verdiği güvene kendimi bıraktım. Arkaya doğru kaymaya başladığımda elimi tutarken o da benimle geldi. “Sanırım böyle daha iyi.” “Bırakma.” Dedi. “Bırakmıyorum… Ama birazdan bırakacağım kendin süreceksin.” “Off.” Dediğinde karşımda bir çocuk var gibiydi. Bu durumuna gülümserken hala kaymaya