Fırat Buraya geldiğime asla pişman değildim, içinde nefret dolu birinin yüzüme sahte gülüşlerini görmektense yanlız kalmaya razıydım. Tabiki de her şeyin bir bedeli olduğu gibi, buraya gelmemin de bedeli olmuştu. Ailemden uzak kalmak ve en önemlisi sürekli beni suçlar gibi konuşmaları. Onlara duyduğum şeyleri söylesem belki hak verirlerdi. Ama anlamadığım şey benim salak kardeşimin neden sürekli Yasemin hakkın da konuşmaya çalışmasıydı. Hayır o lafları ona söylemişti birde, nasıl hazmedip yutmuştu. Bende mi tuhaflık vardı, yoksa onlarda mı anlamıyordum. Anne ve babamın sürekli o şerefsiz Sinan'ı övmelerine tahammül edemiyordum. Her şeyi unutup bu kadar çabuk sineye çekmelerine tamam da, bu kadarı kesinlikle çok fazlaydı. Annemin "Sinan kadar olamadın, o kız kardeşine sahip çıkıp peşinden