Fırat gittikten sonra rezil olduğuma mı üzülsem, yoksa gözümün önünden gitmeyen görüntülere mi bilmiyorum. Normal yatak pijamalarımı giyinip yatağın içine girdim. Fırat ne düşünürse düşünsün yatıp uyuyacaktım. O görüntüler başka türlü hafızamdan gitmeyecek gibiydi. Allah'ım ben böyle neyin içine düşmüştüm ki her attığım adımın sonun da zararlı çıkan yine ben oluyordum. Sabah uyandığımda Fırat yine gitmişti, belkide gece hiç gelmemişti bilmiyorum. Öyle bir uyumuşum ki gördüğüm rüyalarda olmasa öldüm sanırdım. Gördüğüm rüyaları düşününcede ölsem daha iyi olurdu demeden edemiyordum. Akşam izlediğim o iğrenç şeyler rüyama girmişti. En kötü tarafı ise o şeyleri Fırat'a ben yapıyordum. Hemde büyük bir zevkle. Kesinlikle kabustu, asla öyle bir şey yapmazdım. Şimdi anlıyorum abim bazı sabahları