Duman, restoranın hemen aşağısındaki kayalıklarda güneşin gökyüzünü kızıla boyayarak doğmasını izliyordu. Sabah koşusunu gün doğmadan yapar ve nerede olursa olsun durduğunda güneşin doğuşunu izlerdi. Takip ettiği pislik, henüz otelinde gece tanıştığı kadının biri ile sabahlamıştı. Gecenin geç saatlerinde girdikleri odadan ne o pislik çıkmıştı ne de oteli terk etmişti. Bu tip adamlardan nefret ederdi. Tamam, soğuk sessiz ve iletişimde sıfır bir adam olabilirdi. Fakat bazı şeylerin yaşanması için gerçek bir duyguya ihtiyaç olacağını bilecek kadar iyi bir adam olduğuna inanıyordu. Etrafındaki arkadaşları ki bunlardan biri de Zafer'di. Çapkınlıkları ile nam salmış olabilirdi. Kızlar adına o bile onlardan utanıyordu. Tabi ki her ikisi de fana kayaya çarpmışlardı. Kabul ediyordu ki Dağhan ve Zaf