When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Özgür vanlıoğlu O gün Esra'yı Devran ile gördüğümde nevrim dönmüştü. Bu kez elimde kalacaktı piç kurusu,yanlarına gittiğimde tartışma çıkmış, Esra "Sen karışma" demişti. Delirtecek beni, "Yürü" diyip zorla kolumdan sürükleyerek arabaya bindirdim. Hesap soracağım derken beni bozguna uğratmış, "Devran'ı seviyorum" demişti. O an tüm dünya başıma yıkıldı. Birkaç gün virane gibi gezdim ortalarda. En son Fatih'le görüşüp durumdan bahsetmek istemiştim. İçim içimi yiyordu, o bilirdi eğer böyle bir durum varsa. Sessizce aşkımı da sevgimi de kalbime gömecektim. Başkasını seven bir kalbe girilmezdi, azap olurdu dünyan. * Fatih'i arayıp buluşalım mı? O da olur, işim bitti dedi. Yanına gittim. Benim konuşmama fırsat vermeden, "Dur bir Merve'yi arayayım, yanlarına gidelim, Esra'yla dışarı çıkacakl