Sadece bakarak da sever insan. Öyle uzaktan, öyle sessizce. Hazan şirketten rahatlamış bir şekilde çıktı. İçinde birikenleri kusmuştu. Tibet’in beklediği yere yönelip arabaya bindi. “Gidebiliriz. Çok teşekkür ederim Tibet getirdiğin için.” “Ne demek Hazan. Sana ne diyeceğim. Eğer olur da Poyraz’la işler yolunda gitmezse, orada kalmak istemezsen her zaman İzmir’de bir kapın olduğunu unutma. Bizim şirkette çalışırsın, bir ev tutarız sana. Yaşar gidersin. Kalacak yerim yok, Poyraz’a mahkumum diye düşünme.” “Çok teşekkür ederim Tibet. Şimdilik Poyraz’ın gönlünü alabileceğimi düşünüyorum. En azından çabalayacağım.” “Tamam ama söylediklerimi unutma.” “Unutmam.” Hastaneye az bir mesafe kala, “Kahvaltı yapalım mı? Bir şeyler yeriz,” dedi Tibet. “Başka zaman yapalım olur mu? Doktorlar Özgü