When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Öğleden sonra kapı yeniden çaldığında annemlerle oturmuş zaman öldürüyorduk. Yemekler hazırdı ama abimler henüz gelmemişti. Diğerleri bebeklerle uğraşırken ben de akşam yemeği için domates doğruyordum. Elimi üstümdeki önlüğe silerek kapıya gittiğim sırada gelenlerin onlar olduğunu düşünüyordum. Kapıyı açınca yine sabahki adamla karşılaştım. "Hanımım," deyip sıkıntıyla yanındakilere baktı. Yardım gelmeyince mecburen başladığı lafı devam ettirdi. "Ağalara haber verdik, geliyorlar ama sizinle de görüşmek istiyorlar." dediğinde elimi silmeyi bırakıp belime yasladım. "Kim?" "Ağamın kanlıları. Bize kalsa sıkardık ama konuşmaya geldiklerini söylüyorlar. Bir de Ağaya dokunmadıklarını." dediğinde ayağıma ayakkabimı bile giymedim. "Kimmiş?" diyen anneme cevap vermeden merdivenleri ikişer üçer atl