Sandalyeyi ite kaka kabine soktuktan sonra yeniden bileklerini tutup kalkmasına yardım ettim. Kayıp bir sakarlık yapmamak için ekstra dikkatli davranıyordum. Kabine girer girmez onu nazikçe oturtup önü boydan boya açık uyduruk gömleği çekiştirip nazikçe soymaya başladım. Gömleği omuzlarından kaydırırken küçücük alanda olabildiğim kadar nazik davranıyordum ama dirseğimin kabine çarpmasına engel olamadım. Acısa da sesimi çıkarmadan gömleği kenara attım. Altını soyarken titreyen ellerimi yaralı parmaklarıyla yakaladı. Henüz izlerin geçmediği parmaklarına bakarken yutkundum. Gözlerimi zorlayan yaşları kenara itip hafifçe gülümsedim. "Şunu da çıkaralım." Altını soyup sıra iç çamaşırına geldiğinde yutkundum. Başımı kaldırıp gözlerine bakarak parmaklarımı çamaşırının lastiğine geçirdim. "Ben