Arsun arabanın içinde durmadan konuşuyor, bir senedir biriktirdiği tüm enerjisini boşaltıyordu. Çınar dikiz aynasından Kutay'a bakıp başını iki yana salladı. -Arsun, senin dişin ağrımıyor muydu? -O dündü Çınar. -Zaman ne çabuk geçiyor. Arsun kızgın bakışlarını Çınar'a gönderirken Kutay sırıtıyordu. Kutay, Pars'ı görmenin endişesini taşıyordu. Sıla'nın anlattıklarından aralarında sır olmadığını biliyordu. 'Yaşadıklarını kardeşine anlatmış olması yüksel ihtimal. Önce durum yoklaması yapmak lazım daha sonra Sıla'ya ulaşmalıyım. Onu kazanmak istiyorum' Binaya girdiklerinde önce Peri'nin yanına uğradılar. Eğer on görmeden giderlerse Peri'nin gazabı fena olurdu. Peri her zamanki gibi neşe ile karşıladı. Biraz sohbetin ardından Arsun daha fazla kalamayacağını söyleyerek kalktı. Bir an önce k