E: Mahvettim

1015 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂 Keyifli okumalar...🍭🍭 Yeşim odaya geçince biraz durduktan sonra alt kata indim. Odaya geçip yatağa uzanarak boş boş tavanı izleyip yaşananları düşündüm... Düşündüm düşündüm ama işin içinden çıkamamıştım. Ertesi gün Yeşim'de hazır olunca yola koyulmuştuk. Yol boyunca ikimizde konuşmamıştık. Havaalinına gelince bizimkilerle selamlaşıp uçağa bindik. Trabzon'a vardığımızda dedemin yolladığı arabalara binmiştik. Annem ve Yeşim arabaya binmişti. Yol akarken Yeşim'in uyuduğunu fark edince konuşmaya başladım. -Anne şu paltoyu Yeşim'in üstüne örtsene. Soğuk almasın. Dememle annem Yeşim'in üstünü örtmüştü. Örttükten sonra gülümseyip önüne dönmüştü. Kim bilir yine neler düşünmüştü. Bir saat sonra nihayet eve geldiğimizde arkamı dönerek anneme bakarak konuşmaya başladım. -Anne sen Yeşim'i uyandır. Üstüne montunu giyinip insin arabadan. Biz valizleri alıp geçene kadar siz içeriye geçin. Beklemeyin burada biz geliriz hemen. -Tamam oğlum. Demesiyle valizleri ağabeyimlerle içeriye aldık. Hep beraber yemek yedikten sonra çay içip hemen odalara geçmiştik. Yeşim'in üstünü değiştirmesi için kendimce dakika tutup sonra odaya girdim. Yeşim üstünü değiştirip yatağa gitmişti. Üstümü değiştireceğimi anlayınca hemen yorganı kafasına kadar çekmişti. Bu hâli beni güldürmüştü. Tatlı görünmüştü gözüme. Onu öpmemek için resmen kendimi zor tutuyordum. Üstümü değiştirip yatağa geçince Yeşim'in uyumasını bekledim. Kaç saat geçmesine rağmen bir türlü uyumamıştı. En son uyanıyormuş gibi yapıp soru sordum. "Ne oldu Yeşim? -Burasi soğuk üşüyorum , o yüzden uyuyamıyordum bir türlü. -Isıtıcı olacaktı bir bakayım, bulursam onu açarız. -Tamam." Diyerek odaya baktım. Bulamayınca kattaki diğer odalara bakmıştım ama eli boş odaya dönmüştüm. "-Aklıma gelen yerlere baktım ama bulamadım. Muhtemelen başka yere kaldırdılar. -Tamam... önemli değil, seni de uykundan ettim. -Önemli değil. Sen nasıl uyuyacaksın? -Bilmiyorum. Sızarım birazdan herhalde. Sen geç uyu. Beni düşünme." Diyerek yatağa geçtim. Aslında aklımda birşey vardı söyleyip söylememek arasında kalmıştım. Bu halimi fark eden Yeşim konuşmaya başladı. "- Ne oldu? Ne söyleyeceksin? -Ben aslında... Şey diyecektim. İstersen biraz bana yaklaş... Yanlış anlama kötü niyetle söylemedim, uyuyamıyorsun ya ondan. Belki sıcaklarsın, uyuyakalırsın diye dedim. Ama yok dersen sen bilirsin. -Yok hayır. Böyle iyi. Sen uyumaya devam et. Birazdan uyurum." Demişti. Kararına birşey dememiştim. O sızdığı gibi zaten onu sarıp sarmalayacaktım. Ama biraz zor olacaktı. Aradan geçen bir saatte Yeşim hala uyumamıştı, bir ara elini gözümün önüne getirip geri çekmişti. Uyuduğumu düşünüp yanıma yaklaşmıştı. Bunu fırsat bilerek hemen ona yaklaştım. Yaklaşmamla ufak bir duraksa da sarılmıştı tekrar. Hemen elimi beline koyup, başımı boynuna koydum. Bu gece rahat bir uyku çekecektim. Yeşim mecburiyetten olsa da bana sarılmıştı. Bu gece öyle uyuyacaktık. Yeşim'e sarılarak uykuya dalmıştım. .... Sabah Yeşim'in kıpırdanmasıyla uyandım ama uyuyormuş gibi numara yaptım. Bacaklarının arasındaki bacaklarını çıkarmaya çalışırken epey güç sarf etmişti ama sonunda pes etti. Hareket ettiğimi fark edince hemen gözlerini kapatıp uyuyormuş gibi yapmaya başladı. Bu hâli dudaklarımın yukarı kıvrılmasını sağlamıştı. Daha fazla dayanamayıp anlımı öperek yataktan çıktım. "-Keşke... Keşke böyle olmasaydı. Ben çok pişmanım...." Diye mırıldanarak kıyafetlerimi alıp odadan çıktım. Banyo da üstümü değiştirip diğerlerini odaya bırakıp aşağıya indim. Mutfakta annemi ve çalışan kızları görünce hemen konuşmaya başladım. -Hayırlı sabahlar sultanım. -Hayırlı sabahlar paşam. Sen niye teksin Yeşim nerede? -Gece oda soğuktu, ısınamadığı için bir türlü uyuyamadı. Sabah karşı neredeyse uyudu. Biraz daha uyusun. Gece kalkıp elektrikli soba aradım ama bulamadım. Odaya kızlar bir tane götürsün diyecektim. -Ah be oğlum gece uyandırsaydın ya. Bizim oda da vardı onu verirdim. Kızcağız üşümesin, ilk defa geliyor buraya soğuk falan alır mazallah. -Tamam anne , endişelenme sen. Ben içeriye geçiyorum. Diyerek oturma odasına dedemlerin yanına geçtim. Oda da Pınar'ı görmeyi beklemiyordum. Bu kızdan niye bir türlü kurtulamıyordum. Resmen yakama yapışmıştı. Ulan evliyim evli. Az yüzün varsa peşimi bırakırdın. Birkaç dakika sonra annemler de gelince Pınar sanki dili sürçmüş gibi yapıp anneme anne dedi. Bu kızın kafası güzeldi. Başka şeyler derdim de. Biraz sonra sanki Yeşim'i ilk defa görüyormuş gibi yapıp onunla selamlaştığında Yeşim; -Merhaba, ben de Yeşim. Emre'nin eşiyim. Direk kendini tanıttı. Eşim diye tanıtması kalbimin hızlı çarpmasına neden olmuştu. Benim eşim.... Eş... Yeşim Pınar mevzusunu anlamış olacak ki alttan alta imalarda bulunuyordu. Masaya geçtiğimizde Pınar Yeşim'in karşısına oturmuş gözlerini dikmiş bize bakıyordu. Hem fırsatı değerlendirmek için hem de bakışlarını çekmesi için hemen Yeşim'in elini masanın üstünden tutup okşamaya başladım. Yeşim bu hareketimle duraksasa da hemen toparlamıştı. Kahvaltı boyunca Yeşim'in elini bırakmayıp elini tutmuştum. Bu çok farklıydı. Yanımdaydı, ona dokunabiliyordum. Elini tutabiliyordum. Kahvaltıdan sonra koltuklara geçip sohbet ederken dedem Yeşim'den kahve istemişti. Yeşim'in odadan çıkmasıyla Pınar yanıma gelmişti. Saçma sapan şeyler hakkında konuşmaya başlamıştı. Kısa kısa cevaplar versem de gitmiyordu. Biraz sonra Yeşim kahveleri dağıtıp annemin yanına oturacakken annemin Pınar'ı yanına çağırmasıyla rahat bir nefes almıştım. Yeşim yanıma oturmuştu. Fırsat bu fırsat diyerek kolumu hemen omzuna koydum. Yaptığım hareketle sinirlenmişti, hemen konuşmaya başladı. "-Ne yapıyorsun sen? İndir şu kolunu. -Olmaz. -Olmaz? Pardon da niye acaba? -Canım öyle istiyor. -Hep de canım şöyle istiyor ,canın böyle istiyor zaten. Başka birşey bilmiyor musun sen? -Yok. -Pişkin. -Hı hı. -Bu kızla aranda ne geçti bilmiyorum ama beni bulaştırma. Ne halt yiyiyeceksen benden boşandıktan sonra ye. -Aramızda birşey olmadı. -Bundan banane. Olsun ya da olmasın banane. İndir kolunu. Rahatsız oluyorum . Bana yaklaşma, uzak dur benden. -Emin misin? -Ne diyorsun sen? -Diyorum ki bu kadar rahatsızsın ya, sabah bana koala gibi yapışan da başkasıydı zaten. -Uyuyordum, ne yaptığımı bilmiyordum. Hem ölsem de senin yanındayken rahat olamam. -Ölme... Ölme, ben uzağında olurum ama ölme. " Diyerek kolumu omzundan indirdim. Ne söylese ne yapsa hakkıydı. ..... Kahveleri içerken etrafı dolaşmak için plan yapmıştık. Hep beraber Uzungöl'e gitmeye karar vermiştik. Biraz sonra herkes hazır olunca arabalara geçmiştik. Annem bizler Yeşim'in gelmesini beklerken hem beni hem de ikizleri Pınar konusunda uyarmıştı. Ne olursa olsun benden ve Yeşim'den uzak durması için tembihlemişti. İkizlerle ve Yeşim ile geçen eğlenceli yolculuk ile nihayet Uzungöl'e varmıştık. Onlar beraber arabadan inerken ben arabayı park edip yanlarına geçmiştim. Gittiğimde konuşmalarının ortasına denk gelmiştim. "-Uzungöl ... Etraf yazın yeşilliklerle dolu olur. Şimdi kar yağdığından pek birşey anlamayazsın yenge. Yazın tekrar gelirsek bir de o zaman gör sen buraları. -Nasip olursa neden olmasın. " Demesiyle Yeşim ile göz göze gelmiştik. Yeşim ile beraber geçirdiğimiz son günlerdi. İstanbul'a döndüğümüzde bitecekti , boşanacaktık. Neden... neden böyle bir yola girdim. Neden sözde intikamımı Yeşim'e böyle zarar vererek almak istedim. Tek suçlu o muydu? O ameliyata giren koca bir ekip varken bütün suçu ona yıkmam ne kadar doğruydu.... İkimizin de hayatını mahvetmiştim. 🍀🍀🍀
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD