Aslı’yla
1225 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂
Keyifli okumalar...🍭🍭
Dün hastanede gün nasıl geçti anlamadım. Şefle önce konuştuğum için bugün hastaneye biraz erken gelip birkaç işimi halledip saat 12 'de Aslı'nın evine geçecektim.
Bugün Aslı için büyük gündü. Şu çocukla görüşecekti.
Nihayet bütün işlerimi bitirdiğimde hemen üstünü değiştirip hastaneden çıktım.
Aslı'ların evine yaklaştığımda Aslı'yı aradım.
-Alo kuzum, ben yaklaştım aşağıya in istersen.
-Tamam hemen iniyorum.
Diyerek telefonu kapattı. Onların evinin önüne geldiğim de kapıda beni bekliyordu. Beni görünce koşarak arabaya bindi.
-Selamun aleyküm.
-Ve aleykümselam. Nasılsın, heyecanlı mısın kızçem?
-İyiyim hatta fazla iyiyim ama ben herhalde buluşamadan kalpten gideceğim. Çok heyecanlıyım.
-Kızçem sakin ol lütfen heyecanlanman normal. Hem sen konuşacaksın, beklentilerin ne onları düşündün mü? Orada çocuğun suratına boş boş bakma da.
-Yok be herşeyi kafam da kurdum. Ondan beklentilerimi ve düşündüğümü falan. Acaba onun bu yola girerken ne gibi beklentisi var. Ya bu çocuk da benim gibi annesi istediği için geliyorsa?
-Allah'tan sakin ol dedim be kızım. Annesi ya da kendisi ne fark eder birazdan buluşacaksınız. O zaman bunları konuşursunuz. Sen içini ferah tut herşey olacağına varır.
-Haklısın öyle ya da böyle konuşacağız. Sonucu ikimiz içinde hayırlı olur inşallah.
-İnşallah.
Diyerek sohbetimizi sonlandırmıştık. Zaten cafeye de gelmemize az kalmıştı. Cafeye vardığımızda Aslı telefondan son kez çocuğun fotoğrafına baktı.
Tabi ben onun o hallerine gülerek tepki verdim.
Boş bir masaya geçince boş boş beklemeye başlamıştık ki gelen öksürük sesiyle kafamızı kaldırdık gelen kişi geçen Aslı'nın gösterdiği kişiydi.
-Selamun aleyküm.
-Aleyküm selam.
-Aleyküm selam.
Diyerek adama ikimizde aynı anda cevap verdik. Adam dediğime bakmayın ismi Burak beyefendinin.
-Kusura bakmayın beklettim. Trafik vardı o yüzden zamanında gelemedim.
-Önemli değil biz de arkadaşım ile yeni geldik .
Diyerek Aslı konuşmaya başladı. Burak da masaya oturunca içecek bir şeyler sipariş verdik. Ben adaçayı sipariş ederken onlarda çay istediler.
Ben kendi çayımın başka masaya getirilmesini söyleyerek başka masaya geçtim.
Tamam Aslı ile gelmiş olabilirim ama onların özelini dinleyecek değilim. Zaten Aslı çocuk gittikten sonra herşeyi bana anlatacak o yüzden sıkıntı yoktu.
Buraya gelmeden Aslı ile böyle yapacağıma dair konuşmuştuk yani bu yaptığımdan haberi vardı. Eğer haberi olmazsa muhtemelen eve gittiğimiz gibi beni öldürürdü.
Adaçayım geldiğinde içmeye başladım. Geçen gün ki asansör olayından sonra telefonuma birkaç oyun yüklemiştim. Önce telefonum da twitter ve instagrama girdim ilgimi çeken birşey olmayınca onlardan çıktım ve yüklediğim oyunlardan birini oynamaya başladım. Araba yarışıydı oyun. Tamam çok iddialı değildim ama kendi halimde de oynayabiliyorum. Birkaç defa oyun tekrarlarımdan sonra kendime bu sefer çay siparişi verdim.
Arkadaş ne konuştu bunlar böyle. İstemen yan cebime koy diyenden korkacaksın. Mesafesinden ödün vermiyorlar ama gördüğüm kadarıyla bu görüşme tekrarlanır.
Tam tamına bir saat sonra çocuk iki masanın hesabını ödeyip kalkmıştı.
Aferin gözüme girdi vallahi olur bundan enişte. Çocuk mekandan çıktığı gibi Aslı ile hemen peşinden çıktık. Aslı'yı evine bıraktıktan sonra hastaneye gidecektim. Yolda Aslı ile sohbet etmeye başladık.
-Eeee Aslı yüzün gülüyor. Kararın ne?
-Olumlu gibi duruyor. Çünkü Burak ile konuştuğumda hem mesleğimin artı, eksilerini konuştum. O da aynı şekilde mesleği hakkında konuştu. Daha sonra ikimizde evlilikten beklentilerimizi konuştuk. Bu arada bu görüşmeyi o beni gördüğü için kendisi annesine söyleyip ayarlatmış. Ayrıca bu konu da çok ince düşünmüş. Düşünsene araya ailesini katmadan benimle görüşmek isteyebilirdi. Ama adam kibar, ince düşünüyor. Gözüme girdi. Şimdilik ikimizde olumlu düşünüyoruz. Annemle konuşucağım kararım olumlu diye. Çocuğa numaramı verebilir diye. Biliyor musun o söyledi eğer kararın olumluysa biriyle bana numaranı ulaştırırsın dedi. Bu çocuk gözüme girdi. Evimin direği, çocuklarımın babası olabilir. Ben onaylıyorum.
-Hadi hakkınızda hayırlısı olsun. Siz anlaştıktan sonra gerisi önemli değil. Hem Sebahat teyze bu haberden sonra havalara uçar. Bu güzel haber için yarın nöbetçi olduğumdan annenden yiyecekler bir şeyler istiyorum. Hastahaneye yarın gelirken getirirsin.
-Tamam kuzum sen de yoruldun benim için.
-Ne yorulması aksine dinlendim. Birkaç saatte olsa oturdum bu bile bana yeter.
-İstersen yukarıya gel annem birşeyler hazırlamıştır.
-Yok kuzu şefi kızdırmıyayım. Yarın görüşürüz.
-Görüşürüz.
....
Hastaneye geldiğim gibi üstümü değiştirip görev yerime döndüm. Sağolsun Mert ve Barış benim yerime birkaç saat idare etmişlerdi.
İkisine teşekkür amaçlı birer kahve alıp gelmiştim. Kahvelerini verip oradan ayrıldım.
Günüm diğer günlere göre hareketli geçiyordu. Senkop vakaları, burun kanamaları, ufak tefek sütür işlemleri derken günü bitirmeme az kalmıştı ama nöbetçi olduğum için hâlâ hastanedeydim.
Aslı da olmayınca iyice sıkılmıştım diğer ikili ile takılmıyordum.
En son hastaların genel kontrollerini yapmak için üst kata çıktım. Şu mahlukat ve arkadaşının konuşmasına denk gelmiştim.
-Emre saçmalıyorsun, böyle birşey yaparak hem kendi hayatının hem de onun hayatının içine edeceksin.
-Sen karışma Serdar kaç yıldır bu anı bekliyorum.
-Emre bu iş bittiğinde kendinden nefret edeceksin sonra pişman olursun. Bak koçum son pişmanlık fayda etmez.
-Pişman falan olmam. Az kaldı herşey benim istediğim gibi ilerleyecek.
-Ben seni son kez uyarıyorum. İleride ağlayarak yanıma gelirsen umrumda olmazsın.
-He he pişman olurum.
Daha fazla konuşmalarını dinlemeden elimdeki dosyaları bankoya bırakıp hemşirelerin yanına çıktım. Onlarla konuşurken pagerime çağrı geldi. Koşarak acile indim.
Zincirleme trafik kazası olmuştu ve acil çok karışmıştı her tarafta koşturan doktor ve hemşireler vardi. Bir hastanın yanına gittiğimde rutin testleri yapıp dahiliye uzmanını çağırdım.
-Seni dinliyorum asistan.
-Hocam hasta da nefes darlığı, karın ağrısı, göğüs ağrısı, kusma ve miden bulantısı gibi belirtiler var ve iç kanamadan şüpheleniyorum. Tahlil sonuçları birazdan gelir hocam.
-Tamamdır.
-Hocam geldiler buyurun.
-Yeşim ameliyathaneyi hazırla beraber ameliyata gireceğiz.
-Tabi hocam.
Diyerek oradan ayrıldım. Önce ameliyathaneyi hazırlamalarını söyleyip daha sonra hastanın yakınlarına haber verdim. Dahiliye uzmanı gelince ameliyata başlamıştık sonunda.
-Söyle bakalım asistan kanamayı hangi yöntemle durdurucağım?
-Katerizasyon yöntemiyle hocam.
-Detayları?
-Kesilen bölgedeki açık damarların kapatılması amacı ile kullanılan bir yöntemdir. Elektrikli katerizasyon cihazı günümüzde kanamanın kontrol altına alınmasını sağlar.
Diye konuşarak hem ameliyata devam ettim hem konuşmaya devam ettim.
Üç saat sonunda ameliyat bitince hasta yoğum bakım ünitesine çıkarıldı ve ben ve hoca ailesine haber verdik.
Daha sonra hastayı kontrol amaçlı birkaç kez görmeye gittim. Genel durumu stabildi. Yarına kadar bir komplikasyon olmazsa normal odaya alacaktık.
Şu an ise acil de boş boş sedyede oturuyorum. Hayatımda bu kadar sıkıcı bir nöbet görmemiştim. Gelen birkaç ufak vâka dışında nöbetim çok sakin geçmişti.
Acildeki evrakları imzalayıp üst kata bankoya çıktım. Biraz sonra Aslı yanıma geldi.
-Hayırlı sabahlar kuzum. Nöbet nasıldı?
-Sana da hayırlı sabahlar. Nöbet çok sıkıcıydı resmen sinek avladık. Sen onu boşver de annen ne dedi.
-Kadın resmen havalara uçtu resmen yıllardır bu anı bekliyormuş. Konuşmamızın bitmesini beklemesini aracı olan kadına haber verdi numaramı versin diye. Bir de annem dün akşam çocuğun annesiyle konuştu. Cuma günü akşam yemeğine gelecekler babamlarla kaynaşmak için. Ay çok heyecanlıyım. Resmen iş ciddileşiyor kızım. Ay ağabeyim o gün rezillik çıkarmasa iyidir. Sabah annemi aramış söylüyor ki ara onları gelmesinler diye. Arkadaşım sen de evlisin. Senin eşinin ağabeyleri böyle mi yaptı.
-Sabah sabah ne konuştun be kızım. Hadi hayırlı olsun.
-Sağol canım benim. Darısı senin başına.
-Yok sağol canım ben almayayım.
Konuşmaya devam ettik. Bugün Aslı ile acil de görevliydik. İkimiz bir arada olduğumuz için hem hiç sıkılmamıştık hem de acil de daha rahat hareket etmiştik.
Mesai bitimiyle Aslı ile beraber çıktık. Önce Aslı'yı evine bırakıp sonra kendi evime geçecektim. Arabayı çalıştırırken İdris Bey ve eşini hastaneye girerken gördüm.
Onları görmemle bugün oğullarının konuşması aklıma geldi. Yıllardır beklediği ve asla pişman olmayacağı şey neydi? Arkadaşının onu yapmaması konusunda uyarması falan iyice aklım karışmıştı.
Ben dalmışken Aslı bir an da önüme doğru gelerek kornaya basarak beni kendime getirdi.
-Hayırdır kız Leyla mı oldun başımıza?
-Ne alakası var. Sadece aklıma birşey geldi o yüzden yani.
-Hayırdır ne oldu ki?
Dediğinde bugün ki konuşmayı falan anlattım. Konuşmaya devam ederken Aslı'lara gelmiştik eve davet etmesine rağmen kibarca yorgun olduğumu söyleyerek teklifini reddettim.
🍀🍀🍀
- Writer
