Anne

1102 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂 Keyifli okumalar... 🍭🍭 Birinin hem kolumu dürtüp hem de adımı seslenmesiyle gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladım. Kendime gelince hâlâ o evde olduğumuzu fark ettim. Ben hangi ara uyudum ya bunlar rüya değilmiydi? Kafamı kaldırıp baktığım da herkesin gözü benim üstündeydi. Sanki ne yaptım ya altı üstü iki dakika gözlerimi dinlendirmişim. Bakmayın öyle sanki koltuklarınızı yedim. Çok dert ettilerse söylesinler yenisini alırım. Kimseden herhangi bir tepki gelmeyince devreye girdim. -Kusura bakmayın. He canım çok güzel devreye girdin. Eee bu konuşmanın devamı nerede? Şimdi sus ve yerine otur daha fazla rezil olmadan. Bu sırada Sevil hanım ; -Ne kusuru kızım annen nöbetten çıkıp buraya geldiğini söyledi. Bilseydik başka güne ayarlardık akşam yemeğini. -Vallahi ben de bilmiyordum bir yere gideceğimizi eve gidince bana da sürpriz oldu. Kapa çeneni Yeşim zorla geldiğini bu cümleden sonra kimse anlamadı zaten. Bu yetmezmiş gibi Emre ile yine yeni yeniden göz göze gelmiştim. Rezillik. Böyle olmayacağını anlayan annem devreye girmişti bu sefer. -Sevilcim bizim kız yorgun olunca biraz saçmalar. Sen kusura bakma ,hâlâ uyku sersemi galiba. -Ne kusuru canım benim. Kız iki gündür uyumuyormuş bilseydik başka güne ayarlardık. Asıl siz kusura bakmayın. -Estağfirullah canım ne kusuru. Hadi Yeşim biz de kalkıyorduk. Sen de üstünü giyin çıkalım. Annemin konuşmasından sonra gelen kabanımı giyerek annemle salondan çıktık. Biz orada konuşurken babamlar çoktan dışarı çıkıp arabalara yönelmişti. Sevil hanıma döndüm. -Çok güzel bir geceydi. Herşey için teşekkür ederim Sevil hanım. İçeri de ki tavrım içinde özür dilerim bir an boş bulundum. Uykusuzluktan ne dediğimi bilemedim. -Yeşim tatlım sorun yok. Hem ne öyle hanım demeler sen bana teyze de olur. Hem belki ileride anne dersin. Sona doğru sesini kısarak söylemişti ama ben onu da duymuştum. Yok artık dimi kadın ne demişti öyle. Önce oğlu şimdi de bu kadın beni kalpten götürecekler. Oğlu resmen evlilik teklifi ederken annesi ona anne dememi söylemişti. Kısık sesle falan ama ben duymuştum sonuçta. Bu ikili beni bu eve gelin getirmekle kararlıydı galiba. Ayyy durun heyecan yaptım. Vallahi de heyecan yaptım billahi de heyecan yaptım. -İyi akşamlar Sevil ha.. teyze. Diyerek arabaya yöneldiğimde Sevil ha...teyze hemen oğlunun yanına gitti ve Emre hemen onu kolunun altına aldı. Ay çok güzel bir tablo acaba Sema abla da ağabeyimle annemi böyle görünce benim gibi hissediyor mu? Ühüüü Yeşim sen yine uçtun kendini yengenle kıyaslamaya başladın. Araba hareket edince gözlerimi kapatarak uyumaya çalıştım. Ne olursa olsun en mühimi uyku. Ondan vazgeçemem canım. Bir saatlik yolculuktan sonra eve varmıştık. Emrelerin evinde yatsı namazımı kıldığım için direkt pijama takımlarımı giydim ve yatağımın üstüne atladım. Direkt uyuyacaktım. Yarın izinli olduğum için bol bol düşünme fırsatım vardı. O yüzden uykumu düşünerek kaçırmak istemiyordum. Yarın istemediğim kadar düşünecektim zaten. ..... Sabah namazımı kılıp tekrar uyumuştum. Bugün izinli olduğum için öğlene kadar uyumayı planlamıştım. Uyandığımda saat on ikiyi geçiyordu. Hemen duşa girdim. Duştan sonra abdest alıp ezanın okunmasını bekledim. Ezan okununca namazımı kılıp daha sonra üstüme rahat birşeyler giyinip alt kata annemlerin yanına indim. Annem telefonda konuştuğu için hemen mutfağa Suna ablanın yanına geçip hazır olan masaya oturup birşeyler yemeye başladım. Ben yemeğimi yerken annem mutfağa girdi. Annem Suna ablaya kaş göz işareti yaparak mutfaktan çıkmasını söylemişti. Allah aşkına böyle daha çok dikkat çekiyorsunuz söylese eminim daha az dikkat çekerdi. Suna abla mutfaktan çıkarken annem kendine çay doldurarak karşımdaki sandalyeye oturdu. Annem oturduğu yerde kıvranıyordu resmen dayanamayarak anneme döndüm. -Anne söyle artık ne söyleyeceksen. İki saattir karşımda kıvranıyorsun. Suna ablayı mutfaktan çıkardığının farkındayım. -Şey Yeşim sana birşey söyleyeceğim ama kızma hemen tamam mı kızım. -Anne kızacağım birşey söyleyeceksen niye kızmayayım. He söylesene bana. -Yeşim lütfen beni bölmeden sonunda kadar dinle. -Tamam ,dinliyorum. -Biz dün Sevil ile birşeyler konuştuk. -Eeeee? -Hani kesmeyecektin Yeşim. -Tamam sustum söyle hadi. -Acaba sen ve Emre oğlum bir çay içmeye mi gitseniz? Hem belki anlaşırsınız. -Bak sinirlenmiyorum ama ciddi ciddi birşey soracağım. Siz bunu hangi ara konuştunuz? Dün ilk defa tanışmadınız mı? Hem bu samimiyette neyin nesi? -Ne var canım kanım kaynadı kadına. Hem o söyledi eğer sen de istersen oğlu ile buluşmanı. -Anne pes vallahi pes. -Kesme beni. Zaten Sevil'de bugün Emre oğlum ile konuşacaktı bu konuyu. Oğlunun cevabını bana söyleyecek. Senden de haber bekliyor kadıncağız. -Anne bu çocuğu hangi ara sevdin de oğlum diyorsun? Cidden anlamıyorum seni... Anne bak itiraz etmiyorum ama biraz zaman ver. Ne yapacağımı, ne düşüneceğimi bilmiyorum. Tamam olumsuz konuşmuyorum ama bana biraz zaman ver. -Tamam ama bu süre çok uzamasın kızım. Hep sen itiraz etmedin, doğruyu söyle ne oluyor? Zaten dün sen namaz kılmaya giderken oğlan da beş dakika sonra çıktı. Sen odaya gelmeden hemen önce tekrar yanımıza geldi. Doğruyu söyle aranızda birşey mi var? Dediğinde yerimde rahatsızca kıpırdandım. Şu kadının gözünden birşey kaçmaz mı ya. Radar gibi mübarek. Canım anam sen buralarda harcanıyorsun ama haberin yok. -Anne seninle konuşulmaya gelmiyor. Ben nereden bileyim nereye gittiğini. Hem dediğin gibi ben namaz kılmaya gittim. Belki adam lavaboya gitti. Bize ne. -Sen öyle diyorsan öyledir kızım. Birşey demedim ki. -Senin sohbetine doyum olmaz. Hava bugün biraz daha güzel ben biraz dışarıda dolaşacağım. Annemin birşey demesine fırsat vermeden mutfaktan çıktım. Hemen odama çıkıp üstümü değiştirip evden çıkmayı planlıyordum. Hazır olduğumda alt kata indim. Evden çıkacağımı anneme haber vermek için salona gireceğim sırada annemin konuşmasını duydum. -Sevil bizim birşey yapmamıza gerek kalmadan bunların arasında birşeyler olacak bak gör sen. -..... -Aynen canım. Ne oldu biliyor musun; Ben bizim kıza ne zaman evlilik konusunu açsam bağırıp çağırıp konuyu kapatırdı bugün onunla konuştuğumda benden düşünmek için zaman istedi. -.... -Amin canım amin. Hem sen dün fark ettim mi, sen bizim kıza namaz için yer göstermeye giderken senin oğlun da peşinizden salondan çıktı. Yeşim salona gelmeden önce salona geldi. Peşinden de bizim kız içeriye girdi. Hem ben Yeşim' e bunu sorduğumda bir rahatsız oldu. Bana çemkirip durdu. Sonra da odasına çıktı. Hazırlanıp dışarıya çıkacakmış. -... -Genelde Üsküdar sahilde dolaşır ama dediğin şey mantıklı gelmedi bana. Senin oğlanı oraya yollarsak bizim kız hemen anlar daha onu bu konu da ikna edemem. O yüzden oğluna birşey söyleme. -..... -Tamam canım. Zaten benden düşünmek için izin gününe kadar süre istedi. Bana söylesin hemen sana söylerim. Sen de oğlunla konuşmayı unutma. Haber bekliyorum. -.... -Sen de canım. Allah'a emanet ol. Diyerek telefonu kapattı. Kapattığını fark edince bozuntuya vermeden annemin yanağını öptüm. -Ben hazırım çıkıyorum. Akşam yemeğinden önce gelirim. -Tamam kızım. Dikkat et üşütme. -Görüşürüz. Diyerek evden çıktım. Evimiz zaten sahile arabayla on dakikalık mesafe de olduğu için hemen gelmiştim. Arabayı park edip sahil boyunca yürümeye başladım. Açık hava çok iyi gelmişti. Aslında yalnız takılmayı düşünüyordum fakat sıkılmaya başlamıştım. Aslı'yı arayarak iş çıkışında her zaman buluştuğumuz cafeye çağırdım. Saatte baktığım da Aslı'nın gelmesine az kaldığını gördüm. Cafeye doğru yürümeye başladım. Bakalım konuşmamız sonucunda neye karar verecektim. Ya beraber bir yola çıkacaktık ya da ayrı ayrı yolumuza devam edecektik. 🍀🍀🍀
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD