Aşk

1008 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂 Keyifli okumalar...🍭🍭 -Ne saçmalıyorsunuz siz? -Saçmaladığım falan yok. Mantıklı düşününce hiç bir suçunuz olmamasına rağmen sizi defalarca kırdım. Sakin kafayla düşününce size haksızlık ettiğimin farkına vardım. Bu farkına varış benim içimde çok farklı şeylere yol açtı. Son bir haftadır seni her gördüğümde düşünüyorum. Düşünme diyorum olmaz diyorum ama seni düşünmeden edemiyorum. Ağabeyinin seni almaya geldiği o gün özellikle o gün çok kötüydün sana birşey olacak diye bütün gün diken üstündeydim acaba yine kötü olacak mı diye. Seni öyle görünce sanki icimde birşey koptu. O gün ne oldu bilmiyorum ama işte o gün sana karşı tüm düşüncelerim değişti. -Siz söylediklerinizi duymuyorsunuz galiba. Ağzınızdan çıkanlar normal şeyler değil. Lütfen daha fazla konuşmayın. Size iyi günler bu konuşmayı yapılmamış farz edelim. Diyerek arkamı döndüm. Tam yürüyordum ki tekrar sesini duydum. Hemen duraksadım ve o konuşmaya devam etti. -Nasıl böyle bir anda oldu bilmiyorum ama ben galiba aşık oldum. Biliyor musun ilk kez ne aklım ne de kalbim bu çılgınlığı açıklamaya yetmiyor. İşte öyle bir çılgınlık ki seni her gördüğümde ne fark eder görmediğim de..... Arkadaşına gülümsediğinde, bu nasıl bir his biliyor musun? Hani çocukluğunda eline paslı çivi batar ya işte o çivi şimdi kalbime batıyor Yeşim. Yapamıyorum. Uzak dur diyorum, arkamı dönüyorum ama sonra ne oluyorsa kendimi hastanede senin yanında buluyorum. Hem sana yakın olup hem de bir o kadar uzak oluyorum. Gözlerimi senden alamıyorum. Sanki seni gördüğümde aklım,mantığım, iradem bir kenara çekiliyor. O an sadece o an sen ve ben. Ben ve sen. İşte ben o anın içine sığmak istiyorum. Üstelik sana söylediğim şeylerden dolayı bunu söylemeye yüzüm yokken. Düşünüyorum ne yapıyorum ben? Ben ne yapıyorum diye düşünüyorum ama işin içinden çıkamıyorum. Allah'ım bu kulaklar bu adamdan bunu da mı duyacaktı. Adam resmen aşkını ilan etti. Yok artık daha neler dimi. Sanırım soğuk çarptı. Hiç birşey söylemeden hızlıca içeriye girdim. İçeriye girdiğimde ufak bir titreme geldi. O kadar dışarıda durursam olacağı buydu zaten. Titremeye başlayınca hemen cafeteryaya geçip kendime çay aldım. Çayımı içip son işlerimi de halledip hastaneden çıktım. Arabaya bindiğimde gibi eve doğru sürmeye başladım. Eve geldiğim de teraryumu Suna ablaya verdim. Uygun bir yer bulup baksın diye. Canlı çiçek olmasa muhtemelen çöpe atarak eve gelirdim ama çiçek canlı olduğu için kıyamadım. Zaten çiçek böcek tarzı şeyleri diğer kızların aksine hiç ama hiç sevmezdim. Annemle Suna abla zaten yeterince ilgilenirdi onunla. Eve gelmeden önce kıyafetlerimi çıkarırken cebimdeki notu bir daha görmüştüm, sinirle dolabın içine atıp dolabın kapağını çarpıp çıkmıştım. Hemen duşa girip akşam namazını kılmak istiyorum. Bir haftalık ara yetti de arttı bile. Eve vardığımda hemen duşa girdim. Uzun uzun duşta kaldım. Artık cildim buruşunca dışarıya çıkmayı akıl ettim. Hemen namaz kıyafetlerimi giyip akşam namazımı kıldım. Uzun uzun kendim için dua ettikten sonra namaz kıyafetimi çıkarıp aşağıya indim. İndiğimde yemek masasında beni bekliyorlardı önce mutfağa girip Suna ablanın yanına geçtim. -Abla yemekten sonra ıhlamur yapar mısın. Üşüttüm galiba. Hasta olmadan içeyim. -Tamam kızım sen geç yemeğini ye ben hallederim. -Sağol abla. Allah razı olsun. Diyerek mutfaktan çıktım. Yemek odasına geçip herkese afiyet olsun dedikten sonra yerime oturdum ama bir türlü yemek yiyemiyordum. Bugün yaşananlar sürekli aklıma geliyordu ve delirmeme ramak kalmıştı. Düşüncelerimi kenara atıp yemeğe odaklandım. Yemekten sonra salona geçince Suna abla yaptığı ıhlamuru getirdi. Bardağımı içip odama çıktım. Kendimi halsiz hissediyordum. Yatsı ezanı daha okumamıştı eğer yatağa geçersem kesin uyurdum. Odamdaki berjere oturup ezan saatine kadar kitap okudum. Ezan okununca önce abdest alıp yatsı namazını kıldım. Namaz kıyafetlerimi çıkarıp polar pijama takımımı giyinip yatağa geçtim. Yorganı ağzıma kadar çektim uyumak için ama büyük bir sıkıntı vardı. Dakikalar önce gözlerim kapanmasın diye direnirken şimdi de sanki yeni uykudan uyanmış gibiydiler. Resmen uykum kaçmıştı. Bunlar hep şeytanın vesveseleleri. Madem uykum yoktu günün değerlendirmesini yapayım çünkü ne zaman uykum gelmezse gün değerlendirmesi yaparken uyuyakalırdım. Haydi bismillah diyerek sabahtan beri olan şeyleri düşünmeye başladım. Önce sabah olanlarla başladım. Öğlene kadar herşey normaldi. Önce Aslı akşam için hastaneden çıktı buraya kadar sıkıntı yok. Önce kadın doğum uzmanının yanında Demir ve ailesini gördüm. Yıllar sonra tuhaf bir karşılaşma olmuştu. İkimizde birşey yokmuş gibi davranmıştık. Onları öyle görmem çok garipti, tamam evlendiklerini duymuştum ama çocuk için olduğunu hep düşünmüştüm. Bugün ise eşinin yeniden hamile olduğunu gördüm, tamam saçma olabilir ama yeni bir çocukları olacağı muhabbetlerinin iyi olduğunun göstergesiydi. Salak zamanında o malum muhabettlerinden dolayı kadın hamile kalmıştı. En azından zorunda kaldıkları için bir hayatı beraber paylaşmıyorlardı. Belki de üçümüz için en hayırlısı buydu. Keşkelerle yaşanılmayacağını en iyi benim bilmem gerekirdi. Demir geçmişte kaldı bir daha da gündeme gelmemek kaydıyla. Herneyse zaten asıl dananın koptuğu yer benim hava almak için bahçeye çıkmamla oldu.Söz de kafamı dinleyip toparlanıp içeri geçecektim. O adam nereden geldi benim kendi kendime konuşmalarımı duymuştu. Hayır yani sanane be adam dışarı nasıl çıktığımdan. Sanane arkadaşım kendi kendime konuşmamdan. Keşke onun geldiğini fark ettiğim gibi hastaneye girseydim. O saçma şeyleri duymasaydım. Şimdi size bu söylediklerim asıl saçmalık gelebilir ama öyle değil işte. Kim nefret ettiği birine bir hafta da aşık olur ki. Aşk bu mu? İnsan hemen aşık olur mu ki böyle. Aşk bana göre sadece dizi ve filmlerde kızları kandırmak için öne sürülen birşeydi. Aşk benim için bundan ibaretti. Sorsanız size herhangi birşey söyleyemezdim. Aşk diye adlandırılan şey bu kadar basit miydi. Düşünüyorum da Demir'e güvenmiyordum ama aramızda karşılıklı sevgi olduğuna inanıyordum taki kına gecesine kadar. Eğer beni sevseydi benim ona şart koştuğum şeylerde sorun çıkarmazdı. Beni beklerdi. İlk bulduğu fırsatta beni kuzeniyle aldatmazdı. Şimdi mahlukata gelince insan eğer gerçekten birşeyler hissetmezse böyle rahatlıkla konuşabilirmiydi. Yani en azından ben konuşamazdım. Peki bu kadar içten konuşması da neyin nesiydi. Aşkını ilan etmesi neden aklımdan çıkmıyordu peki.... Düşünme kızım düşünme. Hiçbirşey bu kadar basit değil. Mahlukatın aklını karıştırmasına izin verme. O senin için hiç kimse. İki gün sonra hayatında hiç olmamış gibi çıkacak. Babamların işi beni ilgilendirmediği için umrumda değildi. Bu günü yaşanmamış sayacaktım. Evet evet en iyisi buydu herşeyi unutmak en iyisiydi. Eskisi gibi şeyler yaşarsam ne olacaktı? Unutmak en iyisiydi. He canım unutmak diyorsun ama teraryumu eve getiriyorsun. Sen de değişik birisin. Yok be Yeşim o çiçek de canlı o yüzden yoksa diğer şeyler umrunda değil. He canım eminim öyledir. Kendi kendime olan kavgam devam ederken uymaya kalmışım meğer. 🍀🍀🍀
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD