GELECEK

Artık buradan yazacağım. Umarım eski okuyucularım hikayemi bulurlar. Mahru ve Arslan'ın hikayelerini yazmayı özledim. Maalesef uzun bir süre ara vermek zorunda kaldım. Mağlum uygulamanın açılmasını bekledim. Ama belki de hiç açılmayacak. O yüzden buradan yazmaya devam edeceğim. Her şeyin hayırlısı olsun diyelim. Hikayemi okuduğunuzda Mahru niye hemen Arslan'a ilgi duyuyor diye eleştireceksiniz biliyorum. Mahru'nun aldatılmış bir kadın olduğunu ve kocasını kendi içinde öldürdüğünü unutmayın. Yanlış anlamayın Mahru kocasını aldatmayacak. Keyifli okumalar. Tanıtımdan. Rahminde kocası yerine başka bir adamın çocuğu vardı. İlk başta bu hatayı öğrendiği zaman ürpermiş deli gibi korkup paniklemişti Mahru. Kocası ve kendi ailesi bunun zinadan daha ağır bir günah olduğunu savunmuş kürtaj olması için onu zorlamışlardı. Evet ortada bir hata vardı fakat bunun sorumlusu bebeği değildi. Eğer ona bir ruh üflenmişse doğmak hakkıydı. "Aldıracaksın onu. Beni bu utanca mahkum etmeye hakkın yok Mahru" Diyen kocasına alayla bakıp "Sen beni aldatırken benim ne hissettiğimi hiç düşündün mü Orhan? Ve en önemlisi tüp bebeği yapma fikri senden çıkmıştı unuttun mu? Sorun bende değil sendeydi. Ama sırf erkeklik gururun incinmesin diye sorunun bende olduğunu söyledin herkese. Ben senden boşanıyorum ve bebeğimi doğuracağım" dedi güçlü kararlı bir tavırla. Ve Mahru'nun bilmediği bir şey vardı. Bebeğinin babası onu bulmak için yola çıkmıştı bile.