Bahar’ın orada olması gerçekten hiç iyi olmamıştı. Eğer duymasa aydı belki onu bunu daha yumuşak bir şekilde anlatabilirdim ama artık her şey için çok geç olduğunun farkındaydım. Keskin bir şekilde dikkatim ortamdaki konuşmalardan çekilip tamamen bahara kaymıştı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Fırat'ın bu olaydan haberdar olmadığının da farkındaydım. Eğer haberi olsaydı bu durumu asla kabul etmeyeceğini biliyordum. Gülendam’ın gülümsemesi giderek yüzüne yayılırken benim ise Bahar’ı koruyamadığıma dair olan düşüncem sayesinde gözlerim yavaşça dolmaya başlamıştı. Daha fazla burada oturamayacağımın farkındaydım. Üst kata çıkmak için bir bahane bulmam gerekiyordu. Afran’ın getirdiği ilaçları kontrol etmeden aşağıya indiğimi söylemek sanırım en iyi seçenekti. Oturduğum yerden yavaşça doğrularak A