Sidra’nın sesini duyan Ilgaz “Eyvahlar olsun!” diyerek telefonu kaçar gibi suratıma kapattı. Elimdeki kıyafetlerle telefonumu kulağımdan indirdim. Yutkunarak bana sorgulayan bakışlarla bakan Sidraya doğu yaklaştım. Ne diyecektim, nasıl bir açıklama yapacaktım hiç bilmiyordum. Ilgaz piçi yine yapacağını yapmış, gecemin içine etmişti. “Sana soruyorum Alper! Ne iddiası!” Sidra üzerime yürüyerek sorusunu yüksek sesle tekrarladı. Yüz ifadesi öfkeli olduğu kadar hayal kırıklığıyla doluydu ve buna ben sebep olmuştum. “İçeriye geçelim, sana anlatacağım” dedim. Zaman kazanmaya çalışıyordum. Onu kırmadan anlatmanın yolunu arıyordum. Koluna girmeyi denedim, geri çekilerek bağırdı “Uzak dur!” dedi. Sanki dejavu olmuştuk. İkinci defa ona dokunmamamı söylüyordu. Üzerine doladığı beyaz havluya sıkıca