When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Oturdular. Havadan sudan sohbet ediyorduk. Doğa Karan' la sürekli göz göze geldiğimizi fark etmiş olacak ki; ' Biz böyle hep birlikte geldik ama merak etme Karan' ı bırakıp gideriz. Hasret giderirsiniz ' dedi. ' Sizi gördüğüme sevindim ama giderken Karan' ı götürün hatta mümkünse yolda bir yere atın geri de gelmesin. ' Tansel kaşlarını hayır dercesine kaldırdı. Burada ne oluyordu? ' Yine ne yaptı bizim it eniği kızdırdı seni? Neyse artık telafi eder. Bir süre almayız yanından. En azından öyle umut ediyoruz. ' dedi. Anlaşılan ortamda Karan' a ters davranmamı istemiyordu. Onu kırmak istemediğim için konuyu değiştirdim. Tansel bana iyi gelmişti ve diğerleri gibi psikolojimi kötü etkilememişti hiçbir zaman. ' Bir şey içer misiniz? ' Hepsi kahve istediğinde Doğa' ya ' Gel bakalım yardı