Bir hafta sonra...
Allak bullak. Halimi anlatacak en doğru tabir buydu. Engin' e her an biraz daha bağlanıyordum. Tanıdığım en düşünceli en nazik insandı. Ben yemek yapmaya çalışırken bu konuda ne kadar başarısız olduğum tartışmaya kapalı bir konuydu. Engin salata yapıyordu, masayı hazırlıyordu. Benim yemeklerimden çok Engin' in salatasıyla karın doyuruyorduk. Her gece sarılıp uyuyorduk. Yani dört gece böyle yapmıştık. Üç gecedir yoktu. Ve yokluğu kesinlikle çok daha ağır gelmişti.
Kendi tarafımdan ise mutsuzdum. Engin' in hiçbir cinsel yaklaşımı olmuyordu. Hatta bir kez benim açımdan düğünü beklemeye gerek olmadığını ima etmiştim ama Engin kararlıydı. Filmlerde, dizilerde, kitaplarda erkekler böyle değildi ama belki de asıl kadınlar benim gibi değildi. Belki de ben Engin' i tahrik edemiyordum. Bu konuyu Sevda' ya bile söylemeye çekiniyordum..
Sadece düğüne kadar cinsellik yaşamamaya karar verdik demiştim. Sanki benimde kararım bu yönde gibi. Sevda ısrarla Engin' in gay olduğunu söylüyordu. Ona göre çevreye karşı gay olduğunu kapatmak için alelacele evlenmişti. Ona karşı Engin' i savunsam da acaba diyordum. Acaba doğru olabilir mi? Engin 'in hayatında bir erkek olabilir miydi.
Hayır. Böyle olmadığını hissediyordum.
...
Üç gün sonra...
Engin evimizde beklememi istemişti. Kapı çaldı. Heyecanla açıp kollarımı boynuna doladım. Engin yüzümün her yerine öpücükler konduruyordu..
' Dünyanın en şanslı adamıyım. Böyle bir kadın evimizin kapısını açıyor beni beklemiş gözlerinden okunuyor özlemi. '
Engin gerçekten iflah olmaz bir romantikti. Ve bu benim çok hoşuma gidiyordu.
' Dünya güzeli bir kadın tarafından karşılanmaktan daha güzel bir an olabilir mi?'
Engin' in cümleleri sarhoş ediyordu. Dudaklarına yapıştım. Öpüşüyorduk. Dakikalarca öpüştük belki. Nefes alıp tekrar yapışıyordum dudaklarına. Sonunda hala kapıda olduğumuz aklıma geldi. Adam yorgundu. Ve ben onu eve bile almamıştım.
' Şey. Pardon geç içeri. '
Başımı öne eğmiştim. Çenemden tutup kafamı kaldırdı
' Mahçup bakışlar sana çok yakışıyor ama utanılacak bir şey yapmadın. '
Engin ona temas ettiğim zamanlarda bazen uyarılıyordu. Evet uyarılıp uyarılmadığına bakmıştım. Elimden gelen başka bir şey yoktu. Kendimi kötü hissediyordum. Ve bunda Engin' in suçu yoktu aslında. O sadece beklemek istiyordu. Doğru zamanı beklemek. İçimde nasıl arsız bir kadın vardı ki kendini bekledikçe yetersiz hissediyor farklı psikolojilere giriyordu.
Ona sarılıp uyurken yine kollarında bulduğum masal dünyasına geçiş yapmıştım.
.....
Ertesi gün...
Engin' le ailemi ziyarete gitmiştik. Ailem evlendiğimi duyunca deliye döndü.
' Bu evlilik hemen bitecek hemen. Evrakları hazırlıyorum. Seçimden sonra boşanacaksın! ' demişti annem Engin' i yok sayarcasına.
Abim ilk kez fazla sert değildi. Ona göre bu evlilik reklam malzemesi bile olurdu. "Halka sizden biriyim kızım sizlerden biriyle evli mesajı veririz." demişti.
' Biz zaten halktan biriyiz abi. ' desem de onunla fazla ters gitmemiştik. En beklemediğim hamle babamdan geldi.
' Seni evlatlıktan reddediyorum. Ya boşanma belgelerini imzalarsın ya da mirasımdan feragat belgelerini. ' demiş ve ağır sözlerini bir tokatla imzalamıştı. Miras önemli değildi ama tokat yüreğime atılmış gibiydi.
' Neden doğru insanı bulduğumu mutlu olduğumu görmek istemiyorsunuz? Sen nasıl bir annesin? İnsan evladının mutlu olmasını istemez mi? ' dediğimde babamın tokatının hiç kaldığı sözleri duydum.
' Ne evladı be! Sen benim kızım falan değilsin. '
Abim ' Anne sus! ' diye ortaya atılsa da susmaya niyeti yoktu.
' Sen babanın düşüp kaldığı bir kadının kızısın. Bunca yıl her şeyi örttüm ben. Aylarca kendimi eve kapattım. Seni benim doğurmadığım bilinmesin diye. Ailemizin itibarını korumak için her gün kocamın ihanetinin yüzüne baktım bana anne demesine izin verdim. Şimdi çıkıp gelmiş ve bunca yılda kurduğum her şeyi alt üst etmeye çalışıyor. '
Babama döndüm.
' Bu doğru mu? '
Babam sessiz kaldı.
' Sana bu doğru mu?' dedim. ' Benim annem kim! '
Babam yerine yine annem cevap verdi.
' Annen seni parayla satıp şimdi senin yaptığın gibi fakir işe yaramaz bir herifle kaçmış bir kadın. Paralar bitince adam onu terk etti. Annende intihar etti. Ve sen annenin kızı olduğunu tıpkı onun gibi birini bularak ispat etmiş oldun ama asıl emeği ben verdim. Annene yeterince yedirdim. Bir de bu herifi beslemem. '
Engin amacının paraları olmadığını kibar bir dille anlattıktan sonra beni üzmelerini kabul edemeyeceğini söyledi. Elimden tuttu. Evden çıktık.
....
Bir hafta sonra...
Engin bir haftadır yanımdaydı. Ben hariç herkes biliyormuş diye kaç kez söyledim bilmiyorum. Kaç kez ağlama nöbetleri geçirdim.
Engin babamın mirasından feragat ettiğime dair belge götürerek tek istediğimizin büyük bir aile olmak olduğunu anlatabiliriz dedi ama kabul etmedim. Benim ailem Engin' di. Benden böyle bir gerçeği saklamış ailemi affedemezdim.
Engin' in artık işe gitmesi gerekiyordu ama beni yalnız bırakmak istemiyordu. Ona sorun olmadığı söyledim. Abim arıyordu. Engin' in ısrarıyla cevap verdim. O yokken dayanamayıp açmamdan endişe etmişti. Ne olacaksa benim yanımda olsun demişti. O yokken ağlama krizlerine girmemi istemiyordu.
Ece yanımda kalacaktı. Ece bana iyi gelirdi.
.....
15 gün sonra...
O gün abim ne olursa olsun kardeş olduğumuzu söyledi. Asla aksini düşünmememi. Ama ailem hala katıydı. Engin' i asla kabul etmeyeceklerini söylemişti. Babam sonunda milletvekili olmuştu. Annem arayıp davet vereceklerini ve bulunmam gerektiğini söyledi.
Engin' le beraber gittik. Aslında tek istediğim annemle ilgili daha fazla bilgi almaktı. Bunca zaman saklamışlardı. Belki de hayatta olduğunu saklıyorlardı şimdi. Engin' i görünce annem kesinlikle onu davette görmek istemediğini söyledi. Ben de Engin' in elini tutup oradan ayrıldım.
Ece önümüzdeki hafta Fransa 'ya gidecekti. Eyfel kulesi önünde resim çektirmek istiyorum diyordu. Söz konusu olan Ece' yse şaşırmak saçma olurdu. Engin çok yoğun çalışıyordu. 15 günde sadece üç gün evde kalmıştı. Taksitleri ödedikten sonra kalan parasının tamamını bana bırakmıştı. Hiçbir eksiklik hissetmemi istemiyordu. Bense sadece onun eksikliğini hissediyordum.
.....
15 gün sonra...
Sabah gözümü açtığımda Engin yanımda yoktu. Aradım ama telefonu kapalıydı. Herhalde önemli ve acil bir işi çıktı diye düşündüm. Ertesi gün telefonu açıp ' Ben seni sonra ararım.' dedi ama aramadı. Sonra telefonu tamamen kapandı. Cemil 'i aradığımda şirketi Trabzon' a taşıdıklarını İzmir' de şartların zorladığını , iflas etmemek için başka çaresi kalmadığını söyledi.
Engin' i sordum. Telefonu Engin' e verdi. Engin;
' Özür dilerim Derin. Evlilik bana göre değilmiş. Galiba ben işkolik bir adamım. Seni mutlu edemezdim zaten ' demişti. Telefonu kapattım. Sanki büyük bir kabusun içindeydim.
....
1 ay sonra...
Sevda' nın iki teorisi vardı. Ya gaydi ya da ailemin parasının peşindeydi. İkiside bana mantıklı gelmiyordu. Evlilik için bana para harcatmamış adam para peşinde olabilir miydi? İsteseydi ona o kadar güveniyordum ki arabamı evimi bile alabilirdi. İş için lazım dese atardım imza.
Ece Fransa' da iş bulmuştu. Bir kaç kez konuştuk. Engin' in neden böyle yaptığını bilmediğini söylüyordu. Çok üzgündü. Bir keresinde karşılıklı ağladık. Ama o da bana Engin' i hatırlatıyordu.
Kapıyı açtığımda imza atmamı söylediler. İmzayı atıp zarfı aldım. Engin' in avukatı boşanma evraklarını göndermişti. İçinde Engin 'den gelen not vardı. Aramamış not yazmıştı. Aramızda bir birliktelik yaşanmadığı için nikahı istersem tamamen düşürebileceğimi hiç evlenmemiş görüneceğimi yazmıştı.
......
Bir hafta sonra...
Engin' in dediğini yapmıştım. Bunu yapmam için muayene olmak zorunda kalmıştım. Evlilik birliği sağlanmadığı için nikahın düşmesine karar verdi hakim. Engin resmi kayıtlarımdan tamamen silinmişti. Ama anılarımdan aklımdan hala sızlayan kalbimden nasıl silinecekti?
Sevda bir kaç gündür yanımda kalıyordu. Bir kez bile ben sana demedim mi dememişti. Ece gerçekten üzgündü. Engin' i savunacak hiçbir sözüm yok diyordu. Onun adına özürler diliyordu. Hiçbir işe yaramıyordu.
O kadar kısa süre geçirmemize rağmen hala Engin' i arıyordum uykularımda. Rüyalarım onunla doluydu. Sevda psikolojik destek almamı istiyordu ama işe yarayacağını sanmıyordum. Önce ailem sonra Engin. Kendimi kimsesiz kalmış hissediyordum.
Engin' le tuttuğumuz evden ayrıldım. Özel eşyalarım haricinde sadece Engin' in arasıra giydiğim yani o yokken giydiğim gömleğini almıştım. Bir valizle gidecek kadar ne yaşamıştı içinde? Ece' yi arayıp evi boşaltacağımı söyledim. Engin isterse istediği eşyaları gönderebileceğimi. Ece Engin' in hiçbir şey istemediğini söyledi. Bende her şeyi dağıttım. Hemen hemen her şeyi. Kıyamadıklarım olmuştu. Ev tutmayı düşünürken abim gelmişti. Ve İzmir' deki evimde kalmaya devam etmemi rica etmişti. Onlara söylediği için Sevda ile tartıştık. Sevda ailemle gerçek bir görüşme gerçekleştirmem gerektiğini Engin nedeniyle iki tarafında gergin olduğunu söyledi. Ve ailemin Engin' e karşı çıkmakta haklı olduğunu..