Nam Sung rahatsız geçen bir gecenin ardından erkenden kalkmış, mutfağa girerek fareler gibi dolabı karıştırmaya başlamıştı. Bir şeyler atıştırdıktan sonra tam merdivenlere yönelmişti ki fazla mesai yapan şeytanı devreye girdi. Salonun sağ tarafında kalan Kızılın odası gözüne çarpınca yüzünde muazzam bir tebessümle adımlarını o tarafa yönlendirdi. Hırsız gibi sessiz bir şekilde odanın içine süzülüp, mışıl mışıl uyuyan Seok Young'a doğru yaklaştı. Dizleri üstüne çöküp uyuyan kızı izlerken genç kızın uykusunda tebessüm etmesi onu adeta büyülemişti. Birkaç saniye ardından beynine gönderilen sinyalle suratı asıldı. Kim bilir bu kızıl rüyasında ne görüyordu da Nam Sung'un aklını başından alacak gülücükler saçıyordu. Kafasının üstünde yanan ampülle yavaş hareketlerle yatağın diğer tarafına yöneli
