Geldiğimden beri ondan kaçırdığım gözlerimi onun gözlerine diktim ve içimi kemiren o soruyu sordum. "Ne gördün?" "Önemli değil. Şaçma bir şeydi. Asıl sen ne gördün?" "Benimde aynı. Saçma sapan bir rüyaydı işte. Boşver." Acaba gerçekten aynı rüyayı görme ihtimalimiz var mıydı? Eğer öyleyse bir ömür Bora'nın yüzüne bakamazdım. Kızarmaya yüz tutmuş yanaklarımı kimsenin görmemesi için saçlarımla oynuyormuş gibi yapıp kapatıyordum. Tabi bu sırada gözlerimi Bora'nın yoğun duygu içeren gözlerinden kaçırmıştım. "Kızardın mı sen?" Asya'nın beni yerin dibine sokan sorusuyla ellerimi yanaklarıma götürüp bilmiyormuş gibi yaptım. "Bilmem. Hava çok sıcak ya, ondandır." Bora'nın beni tüm dikkatiyle incelediğimiz bildiğimden oldukça doğal davranmaya çalışıyordum. Ama gözlerine bile bakı