AKASYA Yemek ikimiz için de güzel geçmişti yani ben öyle düşünüyordum. Toprak her fırsatta elimi tutmuş, mümkün mertebe hiç bırakmamıştı. Sahilde romantik olduğunu düşündüğüm bir yürüyüş yapmıştık ve ardından denize karşı Türk kahvesi içmiştik. Ortamın ambiyansından mı, geçirdiğimiz romantik gecenin etkisinden mi bilmiyorum içimde tuttuğum ne kadar sır varsa bir bir itiraf etmiştim. Dilin kemiği yok derlerdi. Ortamı olunca gerçekten de dilin kemiğinin olmadığını anlamıştım. Toprak’ın omzuna başımı yaslayıp denizin dalgalarına itiraf eder gibi söylemiştim dilimin ucuna gelen her şeyi. Basit cümlelerin bir kalpte ne hezeyanlara sebep olabileceğini bu gece anlamıştım. O bana Toprak olup can olmaya niyetlenirken benden yaren olmamı istemesi heyecanlanmama sebep olmuş, konuşamayacağımı anlay