Buzdolabının üzerindeki fotoğrafa gülümseyerek baktım. O geceden sonra geçen zaman Hayal’le daha çok yakınlaşmıştık ama beni arkadaş olarak mı görüyor yoksa bundan daha fazlası mıyım emin olamıyordum. Kahvaltı için yumurtaları buzdolabından çıkardığımda dış kapının zili çaldı. Yumurtaları bırakıp kapıya ilerledim ve açtığım anda. ‘’Günaydın.’’ diyen bir çift ışıldayan gözle karşılaştım. Şaşkınlıkla ama mutlulukla ‘’Günaydın,’’ dedim. ‘’Geleceğini söylememiştin.’’ Elindeki kutuyu gösterdi. ‘’Sıcak börek aldım ve kahvaltıya geldim. Tabi davetsiz misafir kabul ediyorsan.’’ Şaşkınlığımı hâlâ tam atamamıştım. ‘’Şey, tabi. İçeri gelsene.’’ Kapıyı sonuna kadar açıp, kenara çekildim. Ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi. Doğruca mutfağa geçti ve ocakta kaynayan çaya baktı. ‘’Çok açım.’’ ‘’Çay