Elis önündeki ekmek hamuruna işkence ederken aynı zamanda sandalyede oturmuş kurabiye yiyen arkadaşına dert yanıyordu. "Ya tuttu beni bırakmıyor bide gerizekalı. Bir de o sıra Barkın gelmez mi. Allahım kendimi nereye atsam bilemedim. Gözlerimi kapatıp o anın geçmesi için dua edecektim az kalsın. Neyse sonra Kaan geri çekilince oda ikizleri alıp gitti." diyerek ona dönünce Denizin ışıltılı gözlerle elindeki telefona baktığını fark etti. Elindeki havluyu kızın suratına isabet ettirdiğinde aynı zamanda da "Ya Deniz sen beni dinlemiyor musun?" diyerek çığırıyordu. "Öf dinliyorum Elis. Bak ne buldum bu kız Ada değil mi hani Barkının ki." "Bilmem bakayım" diyerek elindeki telefonu aldığında gözleri kocaman açılmıştı kızın. Ada Akman bir adamın kollarındaydı. Ama bu adam Barkın değildi. Se