1.
Kalkar kalkmaz yüzüne düşen saçlarını topladı minik elleriyle 6 yaşındaki minik kız . kendi başına kalkmıştı bu sabah da her sabah olduğu üzere . Saatin çalmasına daha dakikalar vardı ama uykusunu almıştı . Bir rüya gördüğünü hatırlıyordu ama rüyasında ne gördüğünü unutmuştu . Oturup üzerine düşünse hatırlayacaktı belki ama vakit geçiyordu ve yapacağı işler onu bekliyordu , düşünmeyi sonraya bıraktı . Kalkar kalkmaz çıplak ayakları parke zemin üzerinde sessizce adım attılar . Yürüyüşünden anlaşılacağı üzere ağır çantasını okul yolu boyunca taşımaktan iki ayağının altında da uzun süredir var olan nasır yürürken kendini hissettiriyor olacaktı yine .
Doğruca mutfağa giderek arka desteği kırıldığı için tabure olarak kullandığı eski sandalyeyi tezgahın önüne sürükledi . Bun yaparken ses çıkarmamak için yavaş hareket etmeye özen gösteriyordu . Minik kız taburesinin yardımıyla tezgahın üzerine çıkarak boyunun yetişmediği dolaptan çay paketini aldı . Demliğin altına çeşmeden su koyarak ocağı yaktı ve tekrar odasına döndü . Okul formasını giydiğinde suyun kaynamış olacağını bilerek mutfağa döndü ve çayı demledi . Yere örtü sererek rutin kahvaltı sofrasını kurdu . Ailenin diğer bireyleri uyanmadan hemen hızlı hızlı birkaç lokma attı ağzına , açlık hissini artık hissetmemeye başlayınca kalkarak banyo odasına girdi . Saçını kafasının arkasında tek kuyruk yapmadan önce sınıftaki diğer kız arkadaşları gibi iki yandan at kuyruğunun kendinde nasıl duracağını görmek istedi ve ayna karşısında saçlarını iki yandan elleriyle tutarak kendine baktı . Belki de alışkın olmadığındandı ama onlarda gördüğü kadar hoş gelmemişti . Daha fazla vakit kaybetmeye gerek olmadığını düşünerek saçlarını iki üç hamlede tek kuyruk olacak şekilde topladı ve elini ve yüzünü yıkadıktan sonra ağzını çalkalayarak banyodan çıktı . Çantasını önceki geceden hazırlamıştı . Geriye yapması gereken tek şey annesini uyandırmak kalmıştı .
Annesi kolayca uyandı , belki de zaten uyanıktı . Neyse bir şey fark etmezdi zaten çünkü uyanık olsa da kalkıp sofrayı hazırlayacak hali yoktu ya . Böyle şeyler küçük yaştan itibaren kız çocuklarına öğretilir alışkanlık edindirilirdi . Şimdi anne çoktan kalkmış kahvaltıyı hazırlamış minik kızını uyandırıp okula hazırlanmasına ardım etseydi bu işleri ne zaman ne ara öğrenecekti , değil mi?
Anne kalktı ve yatağın yanı başındaki komodin üzerindeki saate baktı , daha 7 olmamıştı . kalkarak mutfağın önünde sofaya hazırlanmış yer sofrasına baktı . sofra bezi serilmiş , bardaklar , çatal , ekmek ve diğer kahvaltı ıvır zıvırları sini üzerine konmuş , çay da ocakta kaynıyordu . Sofra denetimi bittikten sonra kızına dönüp baktı . temiz ama biraz bol duran okul üniformaları içindeki tatlı kızı bugün 2 . sınıfa başlıyordu . saçlarını dağınık durmayacak şekilde toplayarak arkadan bağlamıştı . bir çocuk ne kadar becerebilirse o kadar temiz ve düzenli görünüyordu minik kız . anne ona yaklaşarak günaydın dedi ve eliyle saçını okşadı . her şeyi doğru öğrenmiş ve hazırlamıştı ve bu durum annesini çok memnun kılmıştı . anne kızının saçını çözerek arkasına geçti . Kızının belinden aşağı sarkan uzun kumral saçlarını parmak yordamıyla tarayıp düzelttikten sonra iki sıra ördü ve uçlarından bağladı . Artık daha iyiydi . kızını yolcu ettikten sonra eşini ve eşinin oğullarını uyandırmaya gelmişti sıra.
……………………………
Minik kız saçının modeline bakmaya fırsat bulamamıştı , aslında gidip banyoya bakabilirdi ama çok hevesli görünmek istemedi o an çünkü bir şey için çok hevesli görünürse onun çabucak sona ereceğini düşünüyordu . annesi onun okula hazırlanmasına yardımcı olmuştu , saçlarının güzel görünmesi için onun saçlarını düzleyip örmüştü . nasıl göründüğü umrunda değildi ki . Sırt çantası aslında ağır değildi . en azından okul sokağına girene kadar . O sokak öyle bir sokaktı ki sokağın başından okulu minicik görünüyordu . o dümdüz ama upuzun yol git git bitmiyordu gözünde . Hele ki kalabalık saate denk gelmişse yani birkaç dakika geç gelmişse sınıfındaki diğer kızlar çantalarını ona taşıttığı zamanlarda çok zorlanıyordu hafif yokuşlu düz yolda .
Sınıfındaki diğer herkes ondan yapılıydı , belki de yaş ile ilgisi olacaktı yani annesi öyle demişti bir keresinde . Kasım ayında doğduğu için henüz aş almadan okul dönemi başlamış oluyordu ve minik kızın babası yapabiliyorken bir sene erkenden okula başlamasında sakınca görmemişti . Yani şu an 6 yaşına henüz girmemiş olmasına rağmen 2 . sınıf öğrencisiydi oysa ki diğer arkadaşlarının bir çoğu 7 . yaşlarını dolduruyorlardı .
..................................
Kalkar kalkmaz yüzüne düşen saçlarını topladı minik elleriyle 6 yaşındaki minik kız . kendi başına kalkmıştı bu sabah da her sabah olduğu üzere . Saatin çalmasına daha dakikalar vardı ama uykusunu almıştı . Bir rüya gördüğünü hatırlıyordu ama rüyasında ne gördüğünü unutmuştu . Oturup üzerine düşünse hatırlayacaktı belki ama vakit geçiyordu ve yapacağı işler onu bekliyordu , düşünmeyi sonraya bıraktı . Kalkar kalkmaz çıplak ayakları parke zemin üzerinde sessizce adım attılar . Yürüyüşünden anlaşılacağı üzere ağır çantasını okul yolu boyunca taşımaktan iki ayağının altında da uzun süredir var olan nasır yürürken kendini hissettiriyor olacaktı yine .
Doğruca mutfağa giderek arka desteği kırıldığı için tabure olarak kullandığı eski sandalyeyi tezgahın önüne sürükledi . Bun yaparken ses çıkarmamak için yavaş hareket etmeye özen gösteriyordu . Minik kız taburesinin yardımıyla tezgahın üzerine çıkarak boyunun yetişmediği dolaptan çay paketini aldı . Demliğin altına çeşmeden su koyarak ocağı yaktı ve tekrar odasına döndü . Okul formasını giydiğinde suyun kaynamış olacağını bilerek mutfağa döndü ve çayı demledi . Yere örtü sererek rutin kahvaltı sofrasını kurdu . Ailenin diğer bireyleri uyanmadan hemen hızlı hızlı birkaç lokma attı ağzına , açlık hissini artık hissetmemeye başlayınca kalkarak banyo odasına girdi . Saçını kafasının arkasında tek kuyruk yapmadan önce sınıftaki diğer kız arkadaşları gibi iki yandan at kuyruğunun kendinde nasıl duracağını görmek istedi ve ayna karşısında saçlarını iki yandan elleriyle tutarak kendine baktı . Belki de alışkın olmadığındandı ama onlarda gördüğü kadar hoş gelmemişti . Daha fazla vakit kaybetmeye gerek olmadığını düşünerek saçlarını iki üç hamlede tek kuyruk olacak şekilde topladı ve elini ve yüzünü yıkadıktan sonra ağzını çalkalayarak banyodan çıktı . Çantasını önceki geceden hazırlamıştı . Geriye yapması gereken tek şey annesini uyandırmak kalmıştı .
Annesi kolayca uyandı , belki de zaten uyanıktı . Neyse bir şey fark etmezdi zaten çünkü uyanık olsa da kalkıp sofrayı hazırlayacak hali yoktu ya . Böyle şeyler küçük yaştan itibaren kız çocuklarına öğretilir alışkanlık edindirilirdi . Şimdi anne çoktan kalkmış kahvaltıyı hazırlamış minik kızını uyandırıp okula hazırlanmasına ardım etseydi bu işleri ne zaman ne ara öğrenecekti , değil mi?
Anne kalktı ve yatağın yanı başındaki komodin üzerindeki saate baktı , daha 7 olmamıştı . kalkarak mutfağın önünde sofaya hazırlanmış yer sofrasına baktı . sofra bezi serilmiş , bardaklar , çatal , ekmek ve diğer kahvaltı ıvır zıvırları sini üzerine konmuş , çay da ocakta kaynıyordu . Sofra denetimi bittikten sonra kızına dönüp baktı . temiz ama biraz bol duran okul üniformaları içindeki tatlı kızı bugün 2 . sınıfa başlıyordu . saçlarını dağınık durmayacak şekilde toplayarak arkadan bağlamıştı . bir çocuk ne kadar becerebilirse o kadar temiz ve düzenli görünüyordu minik kız . anne ona yaklaşarak günaydın dedi ve eliyle saçını okşadı . her şeyi doğru öğrenmiş ve hazırlamıştı ve bu durum annesini çok memnun kılmıştı . anne kızının saçını çözerek arkasına geçti . Kızının belinden aşağı sarkan uzun kumral saçlarını parmak yordamıyla tarayıp düzelttikten sonra iki sıra ördü ve uçlarından bağladı . Artık daha iyiydi . kızını yolcu ettikten sonra eşini ve eşinin oğullarını uyandırmaya gelmişti sıra.
……………………………
Minik kız saçının modeline bakmaya fırsat bulamamıştı , aslında gidip banyoya bakabilirdi ama çok hevesli görünmek istemedi o an çünkü bir şey için çok hevesli görünürse onun çabucak sona ereceğini düşünüyordu . annesi onun okula hazırlanmasına yardımcı olmuştu , saçlarının güzel görünmesi için onun saçlarını düzleyip örmüştü . nasıl göründüğü umrunda değildi ki . Sırt çantası aslında ağır değildi . en azından okul sokağına girene kadar . O sokak öyle bir sokaktı ki sokağın başından okulu minicik görünüyordu . o dümdüz ama upuzun yol git git bitmiyordu gözünde . Hele ki kalabalık saate denk gelmişse yani birkaç dakika geç gelmişse sınıfındaki diğer kızlar çantalarını ona taşıttığı zamanlarda çok zorlanıyordu hafif yokuşlu düz yolda .
Sınıfındaki diğer herkes ondan yapılıydı , belki de yaş ile ilgisi olacaktı yani annesi öyle demişti bir keresinde . Kasım ayında doğduğu için henüz aş almadan okul dönemi başlamış oluyordu ve minik kızın babası yapabiliyorken bir sene erkenden okula başlamasında sakınca görmemişti . Yani şu an 6 yaşına henüz girmemiş olmasına rağmen 2 . sınıf öğrencisiydi oysa ki diğer arkadaşlarının bir çoğu 7 . yaşlarını dolduruyorlardı .
.................................................................................
Kalkar kalkmaz yüzüne düşen saçlarını topladı minik elleriyle 6 yaşındaki minik kız . kendi başına kalkmıştı bu sabah da her sabah olduğu üzere . Saatin çalmasına daha dakikalar vardı ama uykusunu almıştı . Bir rüya gördüğünü hatırlıyordu ama rüyasında ne gördüğünü unutmuştu . Oturup üzerine düşünse hatırlayacaktı belki ama vakit geçiyordu ve yapacağı işler onu bekliyordu , düşünmeyi sonraya bıraktı . Kalkar kalkmaz çıplak ayakları parke zemin üzerinde sessizce adım attılar . Yürüyüşünden anlaşılacağı üzere ağır çantasını okul yolu boyunca taşımaktan iki ayağının altında da uzun süredir var olan nasır yürürken kendini hissettiriyor olacaktı yine .
Doğruca mutfağa giderek arka desteği kırıldığı için tabure olarak kullandığı eski sandalyeyi tezgahın önüne sürükledi . Bun yaparken ses çıkarmamak için yavaş hareket etmeye özen gösteriyordu . Minik kız taburesinin yardımıyla tezgahın üzerine çıkarak boyunun yetişmediği dolaptan çay paketini aldı . Demliğin altına çeşmeden su koyarak ocağı yaktı ve tekrar odasına döndü . Okul formasını giydiğinde suyun kaynamış olacağını bilerek mutfağa döndü ve çayı demledi . Yere örtü sererek rutin kahvaltı sofrasını kurdu . Ailenin diğer bireyleri uyanmadan hemen hızlı hızlı birkaç lokma attı ağzına , açlık hissini artık hissetmemeye başlayınca kalkarak banyo odasına girdi . Saçını kafasının arkasında tek kuyruk yapmadan önce sınıftaki diğer kız arkadaşları gibi iki yandan at kuyruğunun kendinde nasıl duracağını görmek istedi ve ayna karşısında saçlarını iki yandan elleriyle tutarak kendine baktı . Belki de alışkın olmadığındandı ama onlarda gördüğü kadar hoş gelmemişti . Daha fazla vakit kaybetmeye gerek olmadığını düşünerek saçlarını iki üç hamlede tek kuyruk olacak şekilde topladı ve elini ve yüzünü yıkadıktan sonra ağzını çalkalayarak banyodan çıktı . Çantasını önceki geceden hazırlamıştı . Geriye yapması gereken tek şey annesini uyandırmak kalmıştı .
Annesi kolayca uyandı , belki de zaten uyanıktı . Neyse bir şey fark etmezdi zaten çünkü uyanık olsa da kalkıp sofrayı hazırlayacak hali yoktu ya . Böyle şeyler küçük yaştan itibaren kız çocuklarına öğretilir alışkanlık edindirilirdi . Şimdi anne çoktan kalkmış kahvaltıyı hazırlamış minik kızını uyandırıp okula hazırlanmasına ardım etseydi bu işleri ne zaman ne ara öğrenecekti , değil mi?
Anne kalktı ve yatağın yanı başındaki komodin üzerindeki saate baktı , daha 7 olmamıştı . kalkarak mutfağın önünde sofaya hazırlanmış yer sofrasına baktı . sofra bezi serilmiş , bardaklar , çatal , ekmek ve diğer kahvaltı ıvır zıvırları sini üzerine konmuş , çay da ocakta kaynıyordu . Sofra denetimi bittikten sonra kızına dönüp baktı . temiz ama biraz bol duran okul üniformaları içindeki tatlı kızı bugün 2 . sınıfa başlıyordu . saçlarını dağınık durmayacak şekilde toplayarak arkadan bağlamıştı . bir çocuk ne kadar becerebilirse o kadar temiz ve düzenli görünüyordu minik kız . anne ona yaklaşarak günaydın dedi ve eliyle saçını okşadı . her şeyi doğru öğrenmiş ve hazırlamıştı ve bu durum annesini çok memnun kılmıştı . anne kızının saçını çözerek arkasına geçti . Kızının belinden aşağı sarkan uzun kumral saçlarını parmak yordamıyla tarayıp düzelttikten sonra iki sıra ördü ve uçlarından bağladı . Artık daha iyiydi . kızını yolcu ettikten sonra eşini ve eşinin oğullarını uyandırmaya gelmişti sıra.
……………………………
Minik kız saçının modeline bakmaya fırsat bulamamıştı , aslında gidip banyoya bakabilirdi ama çok hevesli görünmek istemedi o an çünkü bir şey için çok hevesli görünürse onun çabucak sona ereceğini düşünüyordu . annesi onun okula hazırlanmasına yardımcı olmuştu , saçlarının güzel görünmesi için onun saçlarını düzleyip örmüştü . nasıl göründüğü umrunda değildi ki . Sırt çantası aslında ağır değildi . en azından okul sokağına girene kadar . O sokak öyle bir sokaktı ki sokağın başından okulu minicik görünüyordu . o dümdüz ama upuzun yol git git bitmiyordu gözünde . Hele ki kalabalık saate denk gelmişse yani birkaç dakika geç gelmişse sınıfındaki diğer kızlar çantalarını ona taşıttığı zamanlarda çok zorlanıyordu hafif yokuşlu düz yolda .
Sınıfındaki diğer herkes ondan yapılıydı , belki de yaş ile ilgisi olacaktı yani annesi öyle demişti bir keresinde . Kasım ayında doğduğu için henüz aş almadan okul dönemi başlamış oluyordu ve minik kızın babası yapabiliyorken bir sene erkenden okula başlamasında sakınca görmemişti . Yani şu an 6 yaşına henüz girmemiş olmasına rağmen 2 . sınıf öğrencisiydi oysa ki diğer arkadaşlarının bir çoğu 7 . yaşlarını dolduruyorlardı .