Saat neredeyse gece yarısına geliyordu ve ben trafik yüzünden geç kalmıştım. Evin kapısını telaşlı bir şekilde çalmıştım ve elbisemi düzeltiyordum. Kapıyı hizmetlilerden birisi açmıştı ve ben çantamı vestiyere bırakarak içeriye doğru ilerledim. Fakat yemek masasının başında bekleyen Rüzgar beni oldukça şaşırtmıştı. Önünde içki şişesi vardı ve dolu bardağını yudumluyordu. Bu saatte ne yaptığını anlamaya çalışıyordum ve yavaşça yanına yaklaştım. Beni fark edince sarhoş bakışlarını üzerimde gezdirdi ve alaycı bir gülümseme yaratıp ayağa kalkmaya çalıştı. Fakat pekte başarılı olamadı ve masadan destek aldı.
" Rüzgar sen iyi misin? " diye sorduğumda ise gözlerimin içine bakıyordu.
" Çok keyifli bir yemekti, teşekkür ederim..." diye fısıldadı ve bardağı kafasına dikerek bitirdi.
" Anlamadım?
