Elimde ki kahveyi masaya bıraktıktan sonra konuşmak için derin bir nefes aldım.
" Seni telefonuma kaplumbağa diye kaydettim.." dedim ve yavaşça başını telefonundan kaldırdı.
" Ne alaka? " diye sordu tek kaşını kaldırarak ve gülümsedim.
"Kaplumbağa ve kelebeğin hikayesi yüzünden.." dedim tebessümle ve telefonu masaya bıraktı.
" Eee nasıl başlıyor bu hikaye? " diye sordu merakla ve arkama yaslandım.
" Başlamıyor.. Çünkü 2 günlük ömrü olan kelebek, kaplumbağaya aşık oluyor.. Ve hikaye başlamadan bitiyor... Kaplumbağa kelebeğe çok geç kalıyor çünkü..." dedim. Uzun bir süre gözlerime baktı ve tepkisizdi. Fakat ben daha fazla ona bakamadım ve bakışlarımı kaçırarak ayağa kalktım.
" Neyse ben gidip yatsam iyi olacak.. Yarın erken kalkmam gerek. Basketbol kursuna gideceğim de.." dedim gülere
