Sabah hızlı başlamıştı. Çalan telefonlar bangır bangır öten kapı zilleri derken şuan Güneş ile beraber annemlerin karşısına oturmuş hesap veriyorduk. Uykulu gözlerimi ovuşturup "Anne diyorum işte Poyrazın şakası gerçek değil biz sadece yani " derken biz arkadaş mıyız diye düşünüyordum. Biz neydik ki? Güneş lafa atlayıp "Aman işte sultanlarım ufak bir şaka magazine düşeceği aklımıza gelmemişti dikkat ederiz artık yakın arkadaşlarız sizde tanıyorsunuz Uzayı, Acarı falan." derken Poyrazı arkadaşlardan saymamıştı. Hafif kıkırdayıp çalan telefonumu tekrar kapattım. Sabahtan beri bir Poyraz bir Uzay arıyordu ama annemler gitmeden açamazdım. Nazlının mesajlarını okumak için açtığımda daha ilk gördüğüm mesajla yerimden fırlayıp annemin bağırışlarını duymadan odama geçtim. Bilgisayarımı açarak