AFİK

Afik 30. Bölüm

Selamun aleyküm 🍂🍂

Keyifli okumalar...🍭🍭

Kapının tam açılmasıyla Doruk bir şey söyleyememişti.

Davetlilerin gözleri eşliğinde ağır adımlarla merdivenlerden inmeye başlamıştık.

Başlıyorduk.

-Beni kandırdın. Geçmişi unutmamı fırsat bilerek beni kandırdın.

-B. Begüm...

-Şhhh... Dinle Doruk efendi dinle.

Yüzüme kondurduğum yalandan gülümseme ile yürümeye devam ettim.

-Sen... Biricik arkadaşım Miray... Yenge yenge arkamdan dolanan o iki arkadaşın... Dördünüz bir olup beni ayak da uyuttuğunuzu sandınız ama yanıldınız. Hiçbir zaman hafızamın geri gelmeyeceğini düşünüp bana oyun oynadın. Bana yalan söyledin. Bana ne demiştin, hatırlasana. Sen ve benden olmaz. Olmaz dediğin kadınla birazdan evleneceksin. İkimiz çok farklıyız. Hayatlarımız farklı. Kusura bakma ama bazı şeyleri acımasızca söylemem gerekiyor. Senin için önemsiz görünen şeyler benim için önemli. Sen kafana göre erkeklerle samimi olup, bir an da onu sevdiğini söyleyebilirsin ama bu durum benim açımdan çok saçma. Gerçekten de şu an çok saçma şeyler yaşıyoruz değil mi? Ben hayatıma yakışacak birini istiyorum. Helali, haramı bilen Allah'ın emir ve yasaklarını bilip onu uygulayan birini istiyorum hayatımda. Hayatına yakışmayan kadına eşim diyebilecek misin? Küçük oyunların arkasına sığınacak kadar küçüldün mü? Bu kadar mı acizsin? Bu kadar mı beni seviyorsun? Bu saçma planı yaparken ki amacın neydi sahi? Burada kilitli kalırsak seni seveceğimi mi düşündün? Çok yanlış düşünmüşsün Begüm. Ama şunu koy o aklına, bin kalbim olsa birini bile sana vermem. Sahi Doruk hayatında ne değişti de bin kalbin olsa birini vermem dediğin kadınla evleniyorsun.

-H. Hatırlıyorsun.

-Hatırlıyorum. Miray ile birlik olup beni nasıl kandırdığınızı biliyorum. Gözümün içine baka baka nasıl yalan söylediğinizi biliyorum.

Söylediklerimle tökezlemişti. İyi de bu daha başlangıçtı.

-Baksana benim gibi ne kadar saf insan var burada. Ailem, ailen, o üstten üste baktığım arkadaşlarımı kandırdın. Baksana Ege'ye küçük kardeşi sevdiği adamla evlenecek diye nasıl mutlu.

Misafirlerin alkışları eşliğinde nikah masasına giderken dokuz aydır gözümün içine baka baka beni nasıl kaldırdıkları dile getiriyordum.

-Hatırlıyor musun ayrıldıktan sonra seni aramıştım ağlayarak. S. Söylemeyeceğim aileme bir şey. O gece sini. Sinirle konuştum. Piş. Pişmanım. Ay. Ayrılmak falan istemi. İstemiyorum. Özür dilerim. Seni seviyorum. Ne olur barışalım. Bırakma beni. O günün sabahında her şeyi hatırlamaya başladım. O gün barışmak istememin sebebi belki bana gerçekleri söylersin diyeydi. Ama yanıldım. Hem de çok yanıldım. Sana da Miray ' a defalarca sordum. Defalarca benden bir şey saklıyor musunuz diye sordum. Ama ikinizde anlaşmış gibi her defasında yok dediniz. Ya ben dün de sordum sana bu sabah da. Eğer bana anlatsaydın bir şansımız olurdu. Seni anlamaya çalışıp nikah memurunun sorduğu soruya evet derdim. Ama buraya kadar. Oyun bitti, perde kapandı. Şimdi nikah masasında hayır diyeceğim ve bu yalanına ve oyununa son vereceğim.

-H. Hayır, hayır. Yapma. Konuşalım. Lütfen yapma.

-Artık çok geç Doruk. Dakikalar sonra yollarımız ilelebed ayrılacak.

Gülen gözlerle nikah masasına varmıştık. Benim gibi olan saf arkadaşım Ege nikah şahidimdi. Can ise Doruk' un nikah şahidiydi. Ama üzgündüm bu gece bu nikah gerçekleşmeyecekti. Başka bahara artık...

-Deeğerli konuklar; Bu mutlu geceye Aslanoğlu ve Aydınoğlu aileleri adına hoş geldiniz diyor iyi eğlenceler diliyorum. Ve nikah akdine başlıyorum.

Nikâh memurunun kısa konuşmasından sonra alkış sesi yükselmişti boğazda.

-Adınız soyadınız?

-Begüm Aslanoğlu.

-Adınız soyadınız?

-Doruk Aydınoğlu.

-Birbirizinle evlenmek istediğinizi bize yazılı olarak bildirdiniz. Yapılan araştırma sonunda evlenmenize engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiş olup şimdi bir kez daha misafirler ve şahitler huzurunda sözlü olarak evlenmek istediğinizi beyan ederseniz evlenme akdinizi gerçekleştireceğim.

Şu dakikaya kadar her şeyi iyi idare etmiştim ama gerçekleri dile getirmenin vermiş olduğu rahatlıkla bütün vücudum titriyordu.

-Siz sayın Begüm Aslanoğlu hanımefendi nişanlınız sayın Doruk Aydınoğlu beyefendiyi hiç kimsenin baskısı ve etkisi altında kalmadan hastalıkta ve sağlıkta , iyi gün de kötü gün de eş olarak kabul ediyor musunuz?

Son kez Doruk ' a baktım. Suratı tuzla buz olmuş şekilde bana bakıyordu. Artık bir önemi yoktu nasıl baktığının. Aylarca bakmıştım o gözlere bana doğruyu söylemesi için ama söylememişti.

-Gelin hanım anlaşılan çok heyecanlı. Sorumu bir daha tekrar edeyim. Siz sayın Begüm Aslanoğlu hanımefendi nişanlınız sayın Doruk Aydınoğlu beyefendiyi hiç kimsenin baskısı ve etkisi altında kalmadan hastalıkta ve sağlıkta , iyi gün de kötü gün de eş olarak kabul ediyor musunuz?

-H...

Kelime ağzımdan çıkamadan dengemi kaybedip Doruk' un üstüne düşmüştüm.

Burnumdan ılık ılık bir sıvı akarken başım Doruk' un göğsünde gözlerim karanlığa teslim olmuştu.

-Begüm...

DORUK'DAN

Asuman annenin ağlamaları kulağıma doluyordu ama şu ân önceliğim Begümdü. Giydiğim beyaz gömleğe burnundan akan kan değiyordu.

-A. Araba hazırlayın.

Ambulansı beklemek boşa zaman kaybıydı. Begüm ' ü kucağıma alıp çıkışa doğru ilerlerken Can önden koşarak gidiyordu. Diğerleri arkamızdan gelirken hızla çıkış kapısının önünde Can'ın getirdiği araca bindirmiştim Begüm'ü. Diğer tarafdan dolanıp araca bindiğimde Asuman anne de yetişmişti bize. Can'ın yardımıyla arabaya binince en yakın hastanenin yolunu tutmuştuk.

Benim yüzümden...

Benim yüzümden...

-B. Burnu kanıyor mu hâlâ? Vücut ısısı nasıl?

-Durdu. Vücut ısısı normal.

-Can telefonunu ver.

İkiletmeden telefonu verince feneri açarak Begüm'ün gözlerine bakmıştım.

Benim yüzümden...

-Tepki var. Radial arter (el bileği) den nabız atımı 54. Bradikardi seviyesinde. Daha hızlı sür şu aracı. Camı aç.

Can'ın camı açmasıyla içeriye hava dolmaya başlamıştı.

Benim yüzümden...

Dakikalar ilerlerken Begüm saniyelikte olsa gözünü açmıştı.

-Gözlerini açtı. Uyanıyor.

.....

Araba acilin önünde durduğu gibi Begüm'ü kucağıma alarak içeriye yönelmiştim.

Boş sedyelerden birine Begüm'ü bırakmıştım.

-Beyefendi sizi dışarıya alalım.

-Ama karım...

-Lütfen işimizi zorlaştırmayın. Doktor bey muayene etsin, gerekli bilgileri sizlerle paylaşır.

Hemşirenin dışarıya çıkarması ile mecburen Begüm'ü orada yalnız bırakıp bekleme alanına yöneldim.

Benim yüzümden...

Ben sebep oldum...

Asuman anne içeriye girmek için hemşire ile konuşurken Can'ın yanına gittim.

-Telefonum sendeydi, versene.

-Ne yapacaksın?

-Begüm'ün doktorunu arayacağım. Buraya gelsin. Sonra gerekirse diğer hastaneye sevkini isteriz.

-Ben ararım. Geç otur söyle. Ağlamayı da kes. Begüm iyi. Belli ki tansiyonu düştü heyecandan... Bence sen otur Begüm uyandıktan sonra düğün olmadı diye başının etini yiyecek diye dertlenmelerine kendini hazırla.

-Benim yüzümden bayıldı. Benim yüzümden orada yatıyor. Ben sebep oldum... Her şeyi hatırlıyor. Geçmişi hatırlıyor. Ona söylediğim yalanı biliyor.

BEGÜM'DEN

Duyduğum seslerle gözüme açmaya çalıştım. O sırada gözüme tutulan ışık ile bir ân da geri kapattım.

-Seni dinliyorum asistan.

-26 yaşında kadın hasta, Düğünde fenalaşıp, bayılıyor . Aile kendi imkanları ile hastaneye getiriyor. İlk getirildiğinde bilinci kapalıymış. Hasta iki yıl önce beyin tümörü ameliyatı geçirmiş.

-Anlaşıldı. Hastanın tam kan tahlilini. Mr ve kranial bt' sini istiyorum. Sonuçlar çıkana kadar hasta ile ilgili saat başı rapor istiyorum. Bir şeylerin ters gittiğini gördüğün gibi haberim olsun. Hastanın ailesine sonuçlardan sonra net bilgi vereceğimizi söylersin.

-Hasta uyanıyor.

-Nasıl hissediyorsunuz Begüm hanım.

-Y. Yorgun... Başım çatlıyor.

-Anlıyorum. Arkadaşlarımız gerekli testleri yapana kadar ağrı kesici iğne yapıp, serum taksınlar. Sonuçlar çıkınca nasıl bir yol izleyeceğimizi konuşuruz.

Gelen hemşire damar yolu açarak serum takmıştı. Asistan doktor ise bt için formları doldururken sıkıntıyla etrafıma baktım.

Ne hayal etmiştim, ne olmuştu. Hayır diyerek onu orada rezil etmeyi düşünmüştüm ama ağzımı açamadan düşüp kalmıştım.

Ne demiş John Lennon "Hayat; siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir."

Bu gece planladığım gibi gitmemişti ama haftaya salı günü Özge ile Fransa'ya gidip tek başıma hayatıma devam edecektim.

🥀🥀🥀