BENİM ESERİM...

1061 Words
DEMİR Demir ‘in aklından geçenler… Onu ilk gördüğümde hissettiğim anlamsız geliyordu gözlerim sürekli üzerinde işinden başını kaldırıp tek bir bakış bile atmamıştı benden tarafa doğrusu bu halleri dikkatimi çekti aradığım kişi olabilirdi diye düşüncelere kapılmaktan iş yemeğinde konuşulanları duymamıştım. Aynı gün içerisinde İstanbul 'a dönmem gerektiğinden adamlarıma onu araştırmalarını istemiştim hakkında en ufak bilgiye ulaşamamıştım bir kaç gün sonra tekrar çalıştığı yere gitmiştim onda değişik haller sezdim çok fazla tedirgindi sürekli etrafını izliyordu korktuğu bir durum vardı. Mesaisinin bitimine kadar göz hapsine almıştım işi bittiğinde takibe alarak onunla konuşmayı planlıyordum kapıdan çıktığında peşine düşen adamları fark ettim onlardan ulaşmalıydım kestirmeden önüne çıktım kolundan yakalayarak ağzını kapattım elimin altında titreyen bedeni korkuyordu adamları atlattığımızda karanlıkta yüzümü görmüştü ağlayan gözleri sorularıma cevapsız bırakarak ardına bakmadan kaybolup gitmişti. Kaldığı yeri gittim o adamlar evin etrafta dolaşıyordu kim olduklarını neden peşinde olduklarına dair bilgi edinememiştim onun hakkında neden bir sonuca varamıyordum? Elimden o gün kaçıp gitmesine izin vermemeliydim. O adamlar ortalıkta dolandıkça bu eve geleceğini sanmıyordum İstanbul ‘a dönmem gerekiyordu adamları şehrin dört bir yanına salmıştım onu bulduklarında yanıma getireceklerdi. Zaman geçtikçe boğulmaya başlamıştım kimseye bir şey söyleyemiyordum İrem kaltağının en yakın arkadaşımla aldatmasını hazmedemiyordum. O kızdan da haber alamıyordum neden onu bu kadar takıntı haline getirdiğim için kendime kızıyordum dışarı hava almak için İstanbul sokaklarında dolanırken çarpıştığım kadın onu gökte ararken yerde bulmuştum kollarıma bayılmıştı ne yapsam ayılmamıştı kucakladığım gibi evime getirmiş doktoru yolda aradığımdan aynı anda gelmiştik serum takıp kan örneği almış sonuçları çıktığında açlıktan bayıldığını öğrenmiştim aklımdaki sorular artıyordu ona karşı kendine geldiğinde zor olsa da ondan hikayesini dinledim içimi öfke kaplamıştı töreye kurban edilen günahsız küçük kız çocuğu hepsinin kökünü kazımak istiyordum bu dünyadan. Ona sunduğum anlaşmalı evlilik onu benden uzaklaştıracağını tahmin ediyordum doğru karar vermesi için zaman tanıdım. Ertesi gün kararını öğrenmek için eve geldiğimde gittiğini düşünmüştüm odamda benim banyomda olacağını tahmin etmemiştim kapıyı tıklatmıştım içeriden ses gelmediğinde kendine zarar verdiğini düşünerek içeri girdim suyun altında nefes almadan oturur halde gördüm ona dokunmamla bağırmaya başladı susmasını istedim hiç niyeti yoktu birden onu öptüm neden yaptığım hakkında fikrim yoktu sadece onu öptüm ellerim çıplak bedenine dokunmak isterken kendime engel oldum. Soluk soluğa deri çekildim gözlerimi başka tarafa çevirdim yoksa elimden bir kaza çıkacaktı arkamda onu bırakarak banyodan çıktım. Islak kıyafetlerimi değiştirdiğimde banyodan çıkmıştı üzerinde aldığım kıyafetler saçları nemli halde karşımda duruyordu kanım çekiliyordu ona karşı biraz atışmamızın sonunda telifi kabul edeceğini söylemişti tüm detayları konuşmuştum bu evliliğin karşılığında sunduğum ömür boyu geçinebileceği serveti elinin tersi ile itmişti arkadaşı ve kendisi için istediği ufak bir yardım. Bu beni daha da etkiledi aşka, kadınlara karşı nefretim edinmişken anlamsız beni kendine çekiyordu. Onunla her yaklaşmamızda bana karşı koymayı beceremiyordu ama yine de benden uzaklaşmak istiyordu. Bu sabah olanlarsa annemin evliğimizi kabul edemeyişi ağzından dökülen sözler öfkemin zirveye oturmasına sebep oldu. Babam odadan çıkarması ile Sanem ‘in gözlerinde yaş benden kaçıp kendini banyo ya kilitlemişti. Kapıyı kırarak içeri girdiğimde olduğu yere çökmüş yanına yaklaştım kollarımın arasına aldığımda bunu bekliyormuş gibi hıçkırarak ağlaması içimdeki öfkeyi daha fazla harlıyordu o özendiği uzun saçlarını okşadım sonra yerden kaldırarak yüzünü yıkadım kendine gelmesini istedim. Canı yanıyordu bana son sözleri delirme noktam olmuştu annemin ona orospu yerine koyması benimde öyle davranmamı istemediğini haykırmıştı bunu neden söylediğini iyi biliyorum. İstemsiz ona çekilişim anlaşmalı evliliğimiz ve dün ona söylediklerimden sonra gece uykusunda rahat edemediği için çıkardığım gelinlik karanlıkta gözümün ucu ile bakmadım tenine elimi bile sürmedim onun öyle biri olmadığını biliyorum ilk anlamsız onu öptüğümde verdiği karşılık acemi olduğunu sezmiştim tartışmamızı yarıda keserek banyoda bırakıp çıkmıştım yoksa üzecektim. Neden önemsediğimi anlamış değilim aslıda umurumda olmazdı aşağı indiğimde annemler gitmemiş kendi aralarında kavga ediyorlardı. O kavgaya bende dahil olmuştum son noktayı koyarak evden gönderdim merdivenlerden çıkarken karşımda gözü yaşlı duran kadına baktım bütün söylenenleri duymuştu arkasını dönüp odaya girdi yanına gitmekten vazgeçtim. Diğer odalardan birine girerek kendimi yatağa attım sadece aklımda o vardı daha da kendime kızar oldum. Şimdi Zaman… Kapının açıldığını duydum yerimde doğrulmuştum ayak sesinden merdivenlerden inişini işitiyordum peşinden gidip gitmemek arasında kalmıştım odanın içinde dolanıyordum çok geçmeden aşağıdan kapının zili çalmıştı gelen her kimse ona tek bir kelime etmesine izin veremezdim yeterince canı yanmıştı odadan çıkarak hızlıca aşağı indim “ babaanne “ “ konuşmaya geldim “ Sanem sessizce yanımdan geçip gidecekken “ bekle sende bu konuşmaya dahil olacaksın “ “ babaanne bak bugün yeterince..” Lafı ağzıma tıkadı “ beni annenle karıştırma ikinizde geçin karşıma konuşacağız “ İkimizde karşısına oturmuştuk “ İrem ‘in yediği halttan ne zaman haberin oldu?” “ ne önemi var?” “ sorduğum soruya cevap ver” “ geçen ay “ “ ondan intikam almak için sende gittin bu kızla anlaşma yaptın” “ Sanem benim karım anlaşma falan yok “ Tıslamıştım bunun sonu nereye varacaktı bilmiyordum çantasını eline aldı içinden çıkardığı dosyayı önüme fırlattı “ anlaşma yoksa bu evlilik sözleşmesi ne oluyor? Bana doğruyu anlat hemen” Bu nasıl eline geçti “ bana öyle bakmayı kes herkesi kandırırsın ama beni asla seni ben yetiştirdim benim eserimsin “ “ babaanne bak “ “ sakın bana yalanlar uydurma bu sözleşme gibi enselerim seni “ Olanları anlattığımda birden yanağıma yerleşen set tokattı başımı yönünü çevirmişti “ sende gittin çaresi kalmamış kızın buldun oyununa dahil ettin “ Beni bırakıp ona döndü “ onun kadar sende suçlusun Zeliha “ Gerçek adını söylediğinde ikimizde birbirimize baktık “ ne oldu şaşırdınız? Hakkında her şeyi biliyorum hayat hikâyeni neden gerçek adını değiştirdiğini kimlerden kaçtığını bu evliğe son vereceksiniz “ “ nasıl öğrendin bilmiyorum ama bu evlilik bitmeyecek istesen de istemesen de “ “ biraz bize izin verir misin?” Sessizce bizi yalnız bıraktı gittiğine emin olduğunda “ Demir neden bu evliliğin bitmesini istemiyorsun? Yoksa bu kıza ilgimi duyuyorsun?” “ nereden çıkardın? bunu yok öyle bir şey” “ neden yanında tutmak istiyorsun o zaman? Bak onun yaşadıkları beni de üzdü hayatta kalma çabasını bu sözleşmedeki maddelerden anlayabiliyorum eğer paragöz mevki isteyen biri olsa şimdiye kadar gözünün yaşına bakmaz kapının önüne atardım” “ onu koruyacağıma söz verdim” “ bu evlilik şart mı? Yine koru elini üzerinden çek demiyorum ateşle barut yan yana durmaz yara alırsa o zaman bende senin yakarım biran önce yara almadan bu oyuna son ver onda özgürlüğünü “ Aramızdaki tartışma da uzamıştı sonunda şimdilik pes ettiğini söyledi keskin bir dil ile beni sıkıca uyarmıştı onu üzmemi istemiyordu. Şartsız eve dönmemizi istiyordu aramızda sır olarak kalacaktı. Yukarı çıkıp odaya girdiğimde yatağın ucuna oturmuş bekliyordu ne oldu der gibi bakışlarının ardından sadece “ gidiyoruz “ diyebilmiştim…
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD