LİLİ
Üçünün de bakışları benim üzerimdeydi ve odadaki elektrik öyle yoğundu ki, sanki biraz daha yoğunlaşsa ciğerlerime dolup beni boğacaktı. Levent’in kehribar gözleri üzerimdeyken, Akis’in belime sarılan eli sıcak bir tehdit gibi geliyordu. ‘Ona yaklaşırsan seni öldürürüm,’ der gibiydi. Bizim planımız onun Melek’e, benim Levent’e yaklaşmam üzerine değil miydi?
Bakışlarım Melek'e döndü. Güzel kadın, yanıcı bir maddeyle dolmuş gibi, bakışlarıyla beni yakmaya çalışıyordu. Yanımdaki Yunan heykeline benzeyen adama rağmen, sevgilisini göz hapsine almamdan hoşlanmamıştı.
Melek’i tehdit edip ikisini kendime ait kılmamın hiç mümkünü yok muydu?
“Yok,” dedi Akis kulağıma. Bir kez daha aklımı okuduğundan şüphe ederek gözlerimi Akis’e çevirdim. “Saçmalamak yok. Güzelce tanış, kahvaltıya geçelim,
