ASUMAN Zaman dediğimiz olgu kimi zaman ışık hızıyla geçerken kimi zaman geçmek bilmezdi. Bazen yıkıp geçiyordu, bazense yere basmayan ayaklarımız sayesinde geçtiğini bile anlamıyorduk. Öyle ya da böyle bir şekilde geçiyordu. Takvim herkes için aynı olsa da zaman herkesin içinde başka türlü ilerliyordu. Kimi olgunlaşıyor, kimi yaşlanıyor, kimi büyümeye çabalıyordu. Kimineyse ne zaman çare oluyordu, ne de geçip yiten yıllar. Ben olgunlaşırken içi çürüyen bir elma gibiydim. Ağaç yaşken eğilir derlerdi ya beni yaşken eğemedikleri için mi bu kadar isyankardı yüreğim? Eskiye nazaran ufak ufak çözülüyordum aslında. Mesela kızlara Bekir’in beni ablamla aldattığını itiraf etmiştim. Berkan ile ayrılığımızın üstünden on bir ay geçmişti. Ekim ayının sonlarıydı. Rüzgarın uçup götürdüğü bir yaprak m