Olur

1078 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂 Keyifli okumalar...🍭🍭 UFUK' DAN Taksi ücretini vererek indim. Apartman kapası açıktı. Hemen asansöre binerek dördüncü çıktım. Kapıya vurdum. İçeriden gelen Eylem' in sesini duymuştum. Bugün haftasonuydu. Muhtemelen eşi ile birlikte bize gelmişlerdi. İki yıldır ona çok pis kızgındım. Daha üniversite üçüncü sınıftayken evlenip gitmişti. Evlenmesi gayet normalken olan bana olmuştu. Annemi başıma sarmıştı. Annem ile her konuşmamızda senden küçük kardeşin evlendi sen hâlâ evlenme diye başımın etini yiyordu. Bugün bütün bu konuşmalara son verecektim. Ben düşünürken kapı açılmıştı. Beni görünce şok olmuş kardeşimi boş vererek ayakkabılarımı çıkararak içeriye girdim. Eylem' ı kendime çekerek sarıldım. -Ağabey... -Şhhh, sürpriz yapayım dedim. Hadi içeriye girelim. Kocan olacak herif de geldi mi? -Ağabey ya, yapma şöyle. Bak iki yıl oldu. Alış artık Doruk' a. Bak böyle yaparsan ilerideki eşin benden çok çekecek. -Bana bak Ahu' ya bulaşırsan fena yaparım. Sana bir şey yapmam ama kocanın emdiği sütü burnundan getiririm. -N. NE? AHU MU? SEN BİRİNİ Mİ SEVİYORSUN? -Sabah sabah megafon mu yuttun... Sus anlatacağım. -Eylem, kızım kim gelmiş? Eylemi 'i itekleyerek salona götürdüm. Ev ahalisini masadaki yerlerini almış kahvaltı ediyorlardı. Gülümseyerek onlara baktım. -Bir hoşgeldin demek yok mu Şahin ailesi. -O. Oğlum. -Ufuk. Sanırım şoktan ilk çıkan bizim tekne kazıntısı olmuştu. Doğan' ın yerinden kalkması ile hemen sarıldım. Hemen sonrasında masadaki herkes ile sarılıp masaya geçtim. Eylem getirdiği tabağını önüme bırakırken hemen tabağımı doldurdum. -Doğan ağabeyine poğaça da ver. Sigara böreği vereyim mi oğlum? Bilseydim geleceğini peynirli börek yapardım. -Anne.. -Dur sen, annen sana yarın sabah kahvaltısında su böreği yapar. -Annem, ben akşam geri döneceğim. -N. Nasıl ? Daha yeni geldin oğlum. Bari birgün daha kalsaydın. -Annem belli değildi geleceğim. Bir an da karar verdim. Muhtemelen döndüğümde ceza yiyeceğim. -Ne cezası ağabey? -Buraya geldiğimden üslerimin haberi yok. -Birine bir şey mi oldu? Kötü bir şey mi var? -Yok, baba. Aniden gelişti. Sonra konuşuruz. Hadi şimdi kahvaltı edelim. En son dün öğlen yemek yemiştim. Kahvaltıdan sonra odama geçerek kıyafet çıkardım kendime. Duşa girip, hızlı bir duş almıştım. Havalar soğuk olduğu için tişörttün üstüne bir hırka geçirerek salona geçtim. Babamlar kahve içiyorlardı. Annemin yanına oturdum. Oturmamla annem kendine çekip kolunun altına almıştı. Bir doksan boyumla da çok güzel sığmıştım.(!) -Eylem bir şey dedi. -Doğru demiş. -NE? Gerçek mi yani? Yakında düğün mü var? -Orası belli değil. -Nasıl belli değil? Bastan anlatsana şunu. -Ann... -Dur bir. Kalk mutfağa geçelim. Şimdi burada seni istediğim gibi sorguya çekemem. Anneme gülümseyerek ayaklandım. Bu sefer ben annemi kolumum altına aldım. Mutfağa geçerek mutfak masanının sandalyelerine karşılıklı oturduk. -Görkem oğlumun dediği kız mı? Hani nişan da gösterdiği. -Evet, o. -Görkem o kız nişanlı dedi? -Değil. -Nasıl değil? Oğlum baştan anlat şunu. Eksiksiz. -Şöyle ki Ahu' nun kuzeni bizi kızın etrafında görünce öyle söylemiş. Nişanın ertesi günü yemeğe gitmiştik. -Ne yemeği? Bana ilk günden beri herşeyi anlatıyorsun. Çabuk, seni dinliyorum. -Tamam. Ormandaki ilk karşılaşmamızdan bu sabaha kadar olan herşeyi anlattım anneme. Annem sessizce bana bakarken geriye yaslandım. -Anne ne düşünüyorsun? -Ahu kızım yaz düğünü mü ister yoksa kış düğünümü onu düşünüyorum. Eğer kış olması sorun olmazsa Şubat gibi evlenin bence. -Anne.... Ben ne diyorum sen ne diyorsun. Kıza daha bu sabah söyledim sevdiğimi. Ahu belki olmaz, sevmiyorum diyecek. Sen kalkmış düğün tarihi düşünüyorsun. -Saf oğlum. Eğer bana herşeyi olduğu gibi anlattıysan Ahu kızım kabul edecek. -Gerçekten mi? -Gerçekten tabi oğlum. AHU' DAN Gözlerimi açtığımda anneannemin elleri saçlarımın arasındaydı. Gülümsedim. -Günaydın kızım. -Anneanne... -Söyle kuzum. -Şimdi sana bir şey soracağım. Ben değil, arkadaşım için soracağım. -Hmmm, söyle bakalım. Bakalım arkadaşının problemi ne? -Şöyle ki, arkadaşım birini beğeniyormuş ama beğeniden fazla. Hoşlantı gibi. Belki de fazlası. Ha işte arkadaşım daha kendine itiraf edemezken o hoşlandığı kişi gelip onu sevdiğini söylemiş. -Eee? -Arkadaşım ne desin? Çocuk asker, yani teğmem. Kendisi başka şehirde görevde ama ailesi İstanbul' da yaşıyormuş. -Arkadaşın asker birisiyle hayatını idame etmek ister mi? Oğlan görevlere gidecek. Günlerce belki aylarca evine gelmeyecek. Yaralanacak belki de şehit olacak. Arkadaşın bütün bunlara kendini hazır hissediyor mu? Bütün zorluklarla baş eder mi? -Bilmem. Yani ne olacağını insan bilemez ki. Ama bence zorluklarla mücadele eder... -Oğlanı ne kadar tanıyor arkadaşın? -Hmm, dört defa görmüş. Yani aynı ortam da bulunmuşlar. Ama onun dışında telefon da hem iş hakkında hem de normal olarak konuşmuşlar. -Peki arkadaşın oğlanın sevgisinden emin mi? -Emin. Bu sabah emin olmuş. -Ne olmus ki , arkadaşın bu sabah emin olmuş ? -Dün arkadaşımla konuşurken kızın kötü olduğunu anlamış. Çıkıp İstanbul 'a gelmiş kızı gözleriyle görmek için. -Sevmediği biri için o kadar yolu aşıp gelmezdi. Arkadaşına gerçekten değer veriyormuş... Peki arkadaşın bu çocuğu ne kadar tanıyor, ailesi hakkında bir şey biliyor mu? En basitinden bu oğlan kaç yaşında? -Üç aydır tanıyormuş. Yaşı... Galiba yirmi altı yaşında. -Ailesi? -Sadece üç kardeş olduklarını biliyor. Bir kız kardeşi, bir de erkek kardeşi varmış. Bunu da zaten başkasından öğrenmiş. -Anladım kızım. Bence sen arkadaşına söyle önce çocuğu tanısın ama... -Ama? -Ama harama bulaşmadan tanısın. Helali, haramı unutmadan tanısın. Evden birinin haberi oldun. Herşeyden emin olunca uzatmasın ev halkına söylesin. Onlar da oğlanı tanısınlar. -Hmm, belki kızın ailesi farkında olmadan tanışmışlardır. Hatta ailesinden biri oğlanın arkadaşıma olan bakışlarını fark edip kızın nişanlı olduğunu söylemiştir. -Kim? Aras oğlum mu fark etti? -Anneanne, sen... Anladın mı? -Anladım tabi kızım. Saf mıyım ben. Siz suya giderken biz dönüyorduk. Siz yoğurdu üfleyerek yerken biz o yoğurtla ayran yapıyorduk. Kalmış bir de dizilerdeki kızlar gibi arkadaşım diyorsun. Sen hele bir dur, kim fark etti oğlanı? -Barış ağabey. -Ne zaman? -Biz Buket' in arkadaşının nişanına gitmiştik. Barış ağabey de sonradan geldi. O sırada diğerleri masaya geldiğinde Barış ağabey kendini nişanlım diye tanıttı. Onlar gittikten sonra sorduğumda bu oğlan seni seviyor, senden uzak dursun diye öyle söyledim dedi. -Çocuk sevdiğini belli ediyormuş demek ki.... Sen hele önce bana en baştan anlat. -Tamam.............................................................................................................................................................................. Anneanne, sence ne yapmalıyım? Akşam Kayseri' ye dönecek. Gitmeden önce buraya geleceğini söyledi. -Sen oğlana mesaj at, gelmesin buraya.... Ne yapman gerektiğine gelince de, düşün önce bu oğlan hem dünya hayatında hem de ahirette sana arkadaş, yoldaş, hayatdaş olacak mı? Senin doğrularına uyacak mı? Düşün, aklın karışırsa da oğlana sor. Bazen insanı yanlış değerlendiririz dış görünüşünden. -Anladım... -Ben salona geçeyim, sen de arkamdan gel. Yemek hazırlayalım. -Tamam anneanne. Anneannemin yanaklarını öptüm. Anneannem odadan çıkarken telefonu eline alıp, ne yazmam gerektiğine düşünmeye başladım. 《Selamun aleyküm... Aslında nereden başlayacağımı bilemiyorum. 》 《Öncelikle akşam buraya gelme. Nedenini soracak olursan anneannemle konuştum. O dedi gelmesin diye.》 《Ben düşündüm, anneanneme de danıştım. Ama aklıma takılan bazı noktalar var. Bunları sormak istiyorum. 》 《Bu cevapları seni tanırken de alabilirim... Anlayacağın üzere cevabım olumlu. Sana, kendime, bize bir şans veririm. Bizden olur. 》 💣💣💣
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD