Sabah uyandığımda evde dip köşe temizlik yapmıştım. Şirin abla arayıp kızlar gecesi yapacağız sen de gel demişti ben de kabul etmiştim sonrasında aile büyüklerinin olmadığı bir evde toplanalım deyince de bana çağırmıştım.
Gelecek kişilerden sadece Şirin abla ve İkra ablayı tanıyordum diğerleri kim bilmiyordum ama geldiklerinde tanışırdım.
Temizlikten sonra hızımı alamayıp elmalı kurabiye yapmıştım. Gerçi bir şey hazırlama abur cubur alacağız demişlerdi ama yine de boş durmak istememiştim.
Akşam olduğunda evin zili çalınca misafirleri karşılamak için gidip açtım. Tanju’yu görünce şaşırmıştım. Kız kıza olacağımız için gelmesini hiç beklemiyordum.
‘’Kız Güllü Çiçek dur biz içeri girelim de öyle şevişin.’’ Şirin abla, İkra abla ile yanımdan geçip eve girdi.
‘’Şirin ablanın bu konuşmalarına asla alışamayacağım.’’ dediğimde Tanju ile birlikte gülmüştük.
‘’Bir süre sonra duymazdan gelmeyi öğreniyorsun.’’ Elindeki gül buketini bana uzatınca tebessüm ederek aldım.
‘’Teşekkür ederim.’’ Yanağından hızlıca öpüp geri çekildim.
‘’Sonra görüşür müyüz?’’ diye sorduğunda başımla onayladım.
‘’Yarın evdeyim bir plan yaparız.’’
Tanju gittiğinde aldığı gülleri odama bıraktım. Salona geçecekken bir kez daha kapı zili çalmıştı. Diğer misafirlerimi karşılamak için kapıyı açtım. Gelenlerden biri Zeliha ablaydı, İkra ablanın yetiştirme yurdundan çocukluk arkadaşıymış ve Şirin ablanın da yine çocukluk arkadaşıyla evliymiş.
Yeşim abla doktordu ve Şirin ablanın sürekli kumam dediği Ayberk ağabeyin sağ kolu Korkut ağabey ile evliydi. Bir de Şirin ablanın kardeşi Elif abla ve annesi Sibel Teyze gelmişti.
Getirdikleri abur cuburları özellikle halı üstüne yere hazırlamak istemişlerdi. Sanırım bu kızlar gecesini sık sık yapıyorlardı. Yiyecekleri içeceklerle hazırladığımda titreyen telefonuma baktım. Yine Bülent mesaj atmıştı.
‘Mesajlarıma cevap vermen için senden hoşlandığımı hangi yolla anlatmam gerekiyor?’
Asla vazgeçmiyordu. Günde en az on tane mesaj atıp rahatsız ediyordu. Bir defasında sinirle küfür edip bir daha mesaj atarsan Tanju’ya söylerim demiştim ama umurunda olmamıştı. Yanlış anlamasından korktuğum içinde mesajlarına karşılık vermek istemiyordum. Tanju’ya söylemeyi de düşünmüştüm ama korkmuştum. Benim yüzümden kan dökülmesini istemiyordum.
Mesajı silip telefonu mutfakta bıraktım ve cips dolu büyük kaseyi salona götürdüm. Yerde hep beraber oturduğumuzda Zeliha abla, ‘’Uzun zamandır bir araya gelememiştik iyi oldu.’’ demişti.
İkra abla ona karşılık verdi. ‘’Biz yine görüşüyorduk da Yeşim tamamen kayıplardaydı.’’
‘’Benim durumları biliyorsun arayamadım hiçbirinizi.’’ diyen Yeşim ablayla araya girdim.
‘’Muhabbet konusunu pek anlayamadım.’’
Şirin abla dizime elini koydu. ‘’Sana kısa özet geçeyim; Ailem ile kocamın ailesi güçlerini birleştirmek istediği için kardeşimle Ayberk’i zorla evlendirecekti. Bu da sevgilisiyle kaçıp bana sığınınca ben de babam Caner’i öldürüp kardeşimi zorla götürmesin diye onun yerine evlenmeyi kabul ettim ama şimdi kocamla çok aşığız. İkra zaten asistanımdı Enes de aşık olunca ben bunu biraz kandırıp evlenmeye ikna ettim. Zeliha, çocukluk arkadaşımla kaçamak bir gece yaşayıp hamile kalınca apar topar evlendi. Yeşim, Müsteşarın kızıymış ve hepimizden saklamış. Kocamın sağ kolu var Korkut onunla aşık oldular. Babası Korkut’u hapse attırdı sonra bıraktı derken bunlarda evlendiler. Sonuç olarak bütün karı kocalar birbirine aşık ve mutlular. Hadi darısı başına.’’
Gözlerim büyümüş halde bakıyordum. Daha fazlası olmaz dediğim her anda daha fazlasını anlatıyorlardı. ‘’Bu kadar hikaye beklemiyordum.’’
‘’Bu buzdağının görünen kısmı.’’ dedi Elif abla. ‘’Bu zamana kadar ölüm tehlikesi yaşamayan var mı?’’
Zeliha abla elini kaldırdı. ‘’Ben yaşamadım.’’
Sibel teyze gülerek karşılık verdi. ‘’Canım, Yusuf’un da ailesinin de çalışma stiline hakimim. Hiç düşman edinmeden sinsice ilerlemeyi iyi biliyorlar. İsimlerini çok duyurmadan herkesin önüne geçiyorlar. Az çatışma çok iş.’’
Çikolatadan bir ısırık aldım. ‘’Benim sizin dünyanızla ilgim yok ama başımı belaya sokmayı başardım. Tanju ile Ayberk ağabey olmasa şimdi ölmüş olurdum.’’
Şirin abla elimdeki çikolatayı çekip ağzına attı. ‘’Kız Güllü Çiçek sen de o kadar insan arasında Kefen Harun’u bulmuşsun ya sana da helal olsun. Adam yürüyen ölüm makinesi iyi zamanında yetişmişler yine.’’ Koluyla dürtmeye devam etti. ‘’Tanju ile seviştiniz mi? O söylemiyor sen söyle yoksa meraktan doğuracağım.’’
Sorusuyla yanaklarım kızarmıştı. Konuşmaları o kadar rahattı ki herkesi kendi gibi görüyordu.
‘’Abla kızı rahat bıraksana.’’ diyen kardeşine dil uzattı.
‘’Kayın benim elti benim size ne?’’ Beni dürtmeye devam etti. ‘’Söylesene çok merak ediyorum.’’
Utansam da, ‘’Hayır.’’ dedim dürüstçe. ‘’Benim o konuya bakış açım senden farklı. İlk gecemi evlendiğim kişiyle yaşamak istiyorum sadece ona özel olsun istiyorum.’’
‘’Tanju da öylece tamam mı dedi?’’ diye sordu bu defa.
‘’Evet düşüncelerimi bildiği için hiç sözünü etmiyor.’’
‘’Çok sıkıcı.’’ dediğinde bu defa yerden aldığı cipsi Yeşim ablaya attı. ‘’Kız Doktor civanım, siz ne yaptınız evlendiğiniz gece anlatsana azıcık. Gerçi o zamana kadar çocuğu da yapmıştınız ama olsun sen yine de anlat.’’
Yeşim abla oturduğu yerde sırtını koltuğa dayadı. Yüzünde bir gülümseme vardı. ‘’Çok güzeldi. Tabi o kadar uzun süre ayrı kalınca ilk gece gibiydi; Jakuzide başladık, yatakta devam ettik, banyoda sonlandırdık.’’
Tamam hunili olan sadece Şirin abla değilmiş bence buradaki herkes de hafif bir çatlaklık vardı.
‘’Oha hiç uyumadınız mı?’’ dedi Zeliha abla.
‘’Sabah saat altı falandı uyumak için yattığımızda.’’
‘’Ben de istiyorum banane kocama mesaj atacağım bir otelde yer ayırtsın.’’ İkra abla hiç düşünmeden Enes ağabeye mesaj atmıştı.
Şirin abla bir anda ağlamaya başladı. ‘’Hepiniz gidin sevişin benim kaslı yiğidim de bana elini bile sürmesin. Neymiş ara ara sancılarım oluyormuş, doğum zamanı gelmiş nasıl siksinmiş! Kocamı istiyorum ben.’’ Cidden sevişemediği için ağlıyor muydu?
Annesi ayağıyla kızının ayağını dürttü. ‘’Sus kız yalandan ağlayıp durma. Aferin damadıma ne güzel zorlamıyor seni.’’
Ağlamayı bıraktığında annesine burun kıvırmıştı. Ağlamasını gerçek sanmıştım ama Tanju yengen yalan konusunda uzmandır diyordu sanırım numara yapmıştı. ‘’Derili çıtır sen kimin yanındasın?’’
‘’Şu an kocanın.’’ dedi annesi.
Elif abla ikisinin konuşmasının arasına girdi. ‘’Ben kocamın yüzünü zor görüyorum. Asistanlığa başladıktan sonra eve geldiği günler çok az.’’ Sanırım onun da kocası doktordu.
Yeşim abla tebessüm ederek cevap verdi. ‘’Asistanlık dönemi öyle oluyor ama biraz dayan uzmanlığa geçince rahat edersiniz. Hem hocalarla geçen biraz lafladık da Caner’den çok memnunlar. El yeteneği iyi diyorlardı.’’
‘’Sonuçta benim damadım.’’ Şirin ablanın övgü dolu sözüyle kafasına kardeşinin attığı bisküvi çarptı.
‘’Abla, bu söze benim kocam diye cevap vermem gerekirdi benim damadım ne! Her şeyi kendine çevirip övünmekten vazgeç.’’
Diğeri orta parmağını göstererek el hareketi çekti. ‘’Ben olmasaydım sen Caner’in mezarına ziyarete gidiyor olurdun.’’
Sibel teyze abla kardeşin arasına girdi. ‘’Enginar güzelim, o kadar da kötüleme babanı be severim iyi adamdır.’’
Konuşmaları sadece dinliyordum. Elif abla, ‘’Anne babamın tam olarak neyine aşık oldun? Adam bildiğin sana zorbalık etmiş zamanında.’’ diye sordu.
Annesi gülerek cevap verdi. ‘’O zorbalığı birbirimize karşılıklı yaptık. Ne bileyim sevdim işte sebebi yok. Tamam güç dediğin an gözü dönüyor ama onu da öyle kabul ettim.’’
Ağzındaki lokmayı yutunca bu defa ben konuştum. ‘’Benim annem ve babam ilkokulda tanışmışlar o günden sonra da hiç ayrılmamışlar. Babam müzik öğretmeni annem resim. Babam anneme aşkını anlatan şarkılar besteler annem de o şarkı sözlerini kendi hisleriyle birleştirip resme döker. Evimizin duvarları resim sergisi gibidir.’’
‘’Ama bu çok tatlı.’’ dedi İkra abla.
‘’Beni bir kaldırın tuvalete gideceğim.’’ Şirin ablanın sözleriyle kalkıp elini tutarak kalkmasına yardım ettim ve tuvaletin yerini gösterdim.
Yeşim abla, ‘’Sende bizim sektördenmişsin?’’ deyince başımla onayladım.
‘’Evet acil tıp teknisyeniyim.’’
Şirin abla içeri girdiğinde çığlık atınca bakışlarımız üzerine çevrilmişti. Annesi, ‘’İyi misin?’’ diye sordu.
‘’Bir anda sancı geldi ama iyiyim.’’
Gitmeden önceki yerine oturacakken bir kez daha çığlık atmıştı. ‘’Bu kadar üst üste gelmesi normal mi?’’ Ağrıdan konuşmakta zorlanıyordu.
‘’Bence değil.’’ dedi Yeşim abla.
Bir kez daha ağrıyla çığlık atınca Sibel teyze oturduğu yerden fırlayarak kalktı. ‘’Hastaneye gidelim.’’
Apar topar gittiklerinde geride sadece Zeliha abla kalmıştı. Telefonumdan Tanju’ya mesaj attım.
‘Şirin ablayı hastaneye götürdüler doğumu başlamış olabilir bilgin olsun.’
‘Tamam Gülüm.’ yazmıştı karşılığında.
‘’Kaldık biz bize.’’ diyen Zeliha ablaya gülümsedim.
‘’Olsun biz de geceye iki kişi devam ederiz.’’ Boşalmış bardağına içecek doldurdum.