Parmağıma yüzüğü takalı üç gün olmuştu ve üç gündür babam benimle pek konuşmuyordu. Her şey yoruyordu artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Özellikle babamı böyle görünce avazım çıktığı kadar bağırıp yüzüne karşı sizin güvende olmanız için bunu yapıyorum diye haykırasım geliyordu sonra yine onlar güvende olsun diye susup oturuyordum. Bülent’in akrabaları dedesiyle beraber geri dönmüştü ama onlar hâlâ bu şehirdeydi. Babası o gece kahvesine karıştırdığım ilaçtan dolayı sürekli tuvalete gitmişti sonra tahmin ettiğim gibi tansiyonu düşmüştü ve geceyi hastanede geçirmişti. Yol uzun olduğu için de birkaç gün dinlenmek istediğini söyleyerek kalmaya devam etmişti. Sabah Bülent babamın telefon numarasını isteyince vermiştim sonra da Harun Bey babamı arayıp beraber ailece akşam yemeği yemek istediğini