bc

Bana Aşık Ol

book_age18+
1
FOLLOW
1K
READ
city
rejected
like
intro-logo
Blurb

Onu çok seviyordum hemde kendimden vazgeçebilecek kadar

bizim için herşey yetimhane de başlamıştı kendimi bildim bileli hayatımda Tuğkan vardı tabi o ben 11 yaşındayken gitmek zorunda kalmıştı çünkü o benden büyüktü ve 18 yaşına girdiği icin yetimhane onu kabul etmemişti ve bütün hayatımız orada ayrılmıştı ta ki yıllar sonra ona bir numaradan yazana kadar...

chap-preview
Free preview
1.Bölüm
bilinmeyen: bekliyorum ben seni çaresiz bilinmeyen: neresi olduğu bilinmeyen bir yerde bilinmeyen: Benim gibi bir yer... bilinmeyen: bilinmeyen bir yer Tuğkan: ne diyorsunuz Allah aşkına ne içtiniz siz bilinmeyen: o da bilinmiyor sahii ne içtim ki ben Tuğkan: bakın, hanımefendi olduğunuzu profil fotoğrafından anladım size nazikçe bana yazmamanızı rica ediyorum. bilinmeyen: lütfen bana aşık ol başka bir isteğim yok valla bak bilinmeyen: başka hiçbir şey istemiyorum sev beni aşık ol bana ömrümü sereyim önüne Tuğkan: abartmıyor musunuz? bu mesajına göz devirdim bilinmeyen: ne abartması be bilinmeyen: lütfen bul beni bilinmeyen: şuan çok çaresizim sensiz yapamıyorum başım dönüyor ne olur bul beni Tuğkan: Neredesin? bilinmeyen: söyleyeceğim ama yüzümdeki maskeyi açmayacaksın Tuğkan: kim olduğunu söylersen yanına geleceğim bilinmeyen: siktir! buraya bir adam geliyor bir dakika çevrimdışı kafamı telefondan zar zor kaldırdım fena içmiştim gözlerim her şeyi ikişer üçer görüyordu karşımda bana doğru gelen ve sarsıla sarsıla gelen kişiyi gördüğümde korkuyla yutkundum ayağa kalkıp kaçabilmek istedim ama ayağa kalkabilecek gücüm yoktu "Tuğkan lütfen bul beni.." diye mırıldandım o adam bana daha da yaklaşırken iğrenç gülüşünü duydum "yolunu bulamadın mı yavrum bırakayım mı seni?" Diyerek sağ elindeki bira şişesini sağa doğru fırlattı "siktir git.." Diye mırıldandım bana daha da yaklaşması sinirlerimi bozmuştu arkamı yasladığım ağaçtan destek almaya çalıştım ana başaramıyordum sol tarafımda kalan şehirin ışıltılarına baktım eğer oraya 5 adım atarsam muhtemelen aşağı düşer ve ölürdüm ama diğer tarafa yani adamın olduğu tarafa adım atarsam da o bana dokunurdu ki ben adım atamayacak kadar güçsüzdüm telefonumun şifresini Zorlukla girdim bildirim gelmişti Tuğkan: Nerdesin Tuğkan: ismini bile bilmiyorum Tuğkan: İyi misin? Tuğkan: Sikerler böyle işi! Tuğkan: Allah kahretsin söyleyebilirsen söyle yoksa telefonundan ulaşacağım bir şekilde bilinmeyen: Göktepe Tuğkan: hemen geliyorum oyalayabildiğince oyala o şerefsizi bilinmeyen: tama- yazamadan elimden telefonu çekip almıştı dibime girdiğini fark etmemiştim bile "telefonumu ver!" kafasını deli gibi iki yana salladığında midemde ki kıpırtılardan dolayı kusma isteğim içime dolmuştu elimi ağzıma sımsıkı bastırdım ve istemsizce öğürdüm adam bunu gördüğünde geri çekilmesine kalmadan kusmustum adamın yüzüne gelen kusmuklarla adam bağırmıştı tabii ağzını açıp bağırması daha kötü sonuçlara çıkmıştı bunu düşündükçe daha da kusuyordum sol tarafa dönmüştüm ki saçlarımda hissettiğim acıyla çığlık attım "Bırak lan şerefsiz!" Diye bağırırken iki elimle birden saçımı bırakması için asıldım "Bırak!" ağlamamak için verdiğim çaba tuz buz olurken gözyaşlarıma engel olamadım "Tuğkan.." diye mırıldandım ardından kafamı sert bir cisime vurdu.. gözlerimi kısa bir anlığına kapattım açtığımda ise saçlarım arasından bir şeylerin akmasından kafamın kanadığını anladım gözlerimi açmadan durduğumda saçlarımdaki eller saçlarımdan uzaklaştı o an araba lastiklerinin çığlık attığını duydum araba Kapısının hızlıca açıldığını duydum koşma sesleri ardından yumruk sesi o iğrenç adamın inleme sesini duydum gözlerimi açtım ve onları görmeye çalıştım "Tuğkan" Diye seslendiğimde bana döndü beni gördüğünde şaşırdığını an be an gördüm "Balım?" tebessüm ettim ne de güzel Balım demişti.. en son yetimhane de Balım dediğini hatırladım ikimiz de 18 yaşlarına kadar yetimhaneden alınmamıştık o bana her zaman kardeşiymişim gözüyle bakardı derslerimde yardımcı olurdu ikimizde hırsla ders çalışırdık tabi o yetimhaneden gitmek zorunda kaldığında ben 10 yaşındaydım ama sevmiştim işte biz yetimhane de çok duygu bilmezdik mutsuzluk vardı bizim için acı çekiyorduk Sevgi görmemiştik tabi ben Tuğkandan sevgiyi görmüştüm evet 10. yaş çok küçük bir yaştı ama aşkın yaşı olmazdı bana küçükken derslerine çok çalış ki beni burada daha iyi savunursun da avukat olursun derdi çünkü müdüremiz ona kızacağı zaman Tuğkanı savunur müdürenin laflarını ağzına tıkardım Bende demiştim ki... sende polis ol o zaman müdüre hanımı hapise atarsın dimi Tuğkan abi sözünü tutmuştu polis olmuştu ve bize her türlü şiddeti gösteren Müdüreyi hapise tıkmıştı bunu ise ben sağlamıştım ama Tuğkanın bundan haberi yoktu o sadece tutuklamıştı ben ise mahkemeye cübbemi giymiş ve bizden sonra ki küçük çocuklar için elimden gelen savunmayı yapmıştım sonucunda 5 ile 6 yıl arası hapise girmişti bu süre onun için azdı o bizim yıllarımızı mahvetmişti şuan ise 24 yaşındayım başarılı ve ismini duyurmuş bir avukatım 14 yıldır ise küçüklük aşkıma sadık bir kadındım ben Bade Balım Akarsu'ydum o ise Tuğkan Aral Karalp'ti ikimizinde iki ismimizin olmasına çok sevinmiştim.. "Balım iyi misin!?" kafamı kucağına almış saçlarımı okşuyordu sonrasında kafamdan akan kanın olduğu yeri okşayıp eli yukarı kaldırdığında donakaldığını fark ettim "Şş ben iyiyim bak gözlerim açık" derken bir elimi yanağına koyup gözlerimin içine bakmasını sağlamıştım "ben olduğumu bilmemeliydin ya" Diye mırıldandım "daha yeni almıştım o hattı niye her şey boka battı bir anda" dediğim sırada bir anda yerden havalandım onun kucağındaydım küçüklük anım aklıma doldu *** herkesten uzaklaşıp yalnız kalmak için bahçedeki ağacın üstüne çıkmıştım ve kitap okumuştum ama şimdi nasıl aşağı ineceğimi bilmiyordum en sonunda ağacın minik çıkıntılarına basarak ineceğim sırada ayağımın altındaki minik parça kırılmıştı ve altimdaki minik şortum yüzünden dizim ağaca sert sürtünmüştü ve kendimi yerde bulmuştum ağzımdan minik bir çığlık koptu ve ağlamaya başladım "Balım!" Diye bağıran Tuğkan abiyle ağlamam daha da artarken yanıma gelip bacağıma bakmıştı "Balım dikkatli olsana!" Diye azarlamıştı sonrasında beni bir anda kucağına almıştı benim dizim yine acıdığı için çığlık atmıştım "özür dilerim Balım, özür dilerim" Diyerek beni içeri götürmüştü beni odasına götürüp yatağına yatırdı bir bez buldu ve suyla yıkayıp yaramı temizlemeye başladı en sonunda ise bulduğu peçeteyi dizime koymustu ve tuvalet kağıdıyla sarmıştı bunca şeyi sesimi çıkarmadan dikkatle izlemiştim bütün işlerimi bitirdiğinde ise yanağıma bir öpücük bıraktı "iyi misin şimdi?" kafamı uslu uslu salladım *** beni kucağında hiç sarsmadan arabanın arka koltuğuna yatırmıştı ama benim gözlerim kapanmıştı & gözlerimi açtığımda yumuşak bir yataktaydım Tuğkan'ın elinde bir bezle bana yaklaştığını gördüm kafamı silmeye başladığında kıkırdamadan edemedim kafamı silmeyi bırakıp bana baktı "o günü hatırladın değil mi?" minik bir tebessüm etti ve kafasıyla onayladı ve bu sefer sargı beziyle sarmasına tebessüm ettim sargı bezinin tutması için bant yapıştırdı sonrasında yatağın kenarına oturdu "hiçbir şey sormayacak mısın sana yazdıklarım hakkında falan?" "Bu konuyu kapatmak istiyorum." kalbimin ta orta yerinden kırıldığını hissettim "14 yılı göz ardı etmemi mi istiyorsun?" Dediğimde vücudu kaskatı kesildi "Ben seni her zaman kardeşim olarak gördüm Bade" İşte zehrini bırakmıştı.. Bana Balım değil Bade demişti... "Bade?" derken sesim kısık çıktı "Bade dedin bana?" gözlerimden akmaya hazır olan bir damla gözyaşı akmıştı bile... "Bana farklı gözle baktığın sürece Bade olacaksın benim için" Ne..? Müdüre hanım bana Bade derdi.. Tuğkan bana hiçbir zaman Bade dememişti bu bir ilkti...

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
147.6K
bc

HÜKÜM

read
170.9K
bc

Dilsiz Yürek

read
11.7K
bc

ÇINAR AĞACI

read
4.8K
bc

PERİ MASALI

read
6.2K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.3K
bc

Leyl Tutkusu

read
440.5K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook