Bana ne kadar kızgın olsa da beni bırakıp gitmeyeceğine emindim, yani neredeyse emindim desem daha doğruydu.
İstemsizce kendimi bir kıskançlığın içinde bulmuştum, bu yüzden de ona böyle davranmıştım.
Ama hâlâ şirketten çıktıktan sonra nerede olduğunu bilmiyordum, ve ona sorduğum zamanda beni tersliyordu.
Ne Aytaç'ı kaybedecektim, ne de şirketten sonra nereye gittiğini öğrenmeden pes edecektim!
"Sana güvenmemekle alakası yok konunun, offf, anlasan olmuyor mu Aytaç?
"Merak ediyorum işte, bir an başka birinin yanındasın sandım, bu yüzden de kendimi yetersiz gördüm.
"Benim kötü bir niyetim yoktu, ama sen inat ediyorsun söylememeye. O kadar güzel şeyler yaşadık seninle, şimdi hepsini yok mu sayacaksın?
"Anında beni silip atmaya hazırsın sen Aytaç, hiçbir açıklama yapmadan beni başından
