When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Asaf "O adam kim Leyal?" Sorduğum soru ile birlikte bedenimde kaynayan öfkeme sahip çıkmak öylesine zorduki. Neden bu kadar öfkeliyim onu dahil bilmiyordum. Ona öfkemi belli etmemeye çalışsamda göz bebekleri titremeye başlamıştı yine korkudan. Az önce onu hemşirenin yanında içinde kaldığı zor durumdan kurtardığım için minnetle bakarken şimdi yine titriyordu yeşilleri. "Söylemeyecek misin kim olduğunu?" Değişen yüz ifadesinden korktuğunu iyice anlamıştım. Ama neden? Hâlâmı benden korkuyordu? Özür dilememe rağmen üstelik. Özür dilemesini sevmeyen bir adamdım ben ve özür dilemiştim ondan. Benim için büyük bir olaydı bu komik olsada büyük. "O... O şey..." "Kim Leyal? Söyle" Sandalyenin kolunu itip Leyal'e biraz daha yaklaştım. Gözleri dolmuştu. Yaşlı gözlerini etrafta gezdirdi ba