“Tamam konuşmak adına sadece iki kelime kullanmanı anlayabiliyorum. Peki onurda başka bir kelime söylemen gerekirse bunu nasıl hallediyorsun?” diye soran Mine’ye içinde bulundukları arabanın dikiz aynasından bakan Emir, neredeyse aklını kaçırmak üzereydi. Sadece bir haftadır bu kızı koruyordu ve sanki bir kişiyi değil bir orduyu koruyormuş gibi hissediyordu. Çünkü genç kadın tek bir kadın olarak görünebilirdi. Fakat, çenesi ile birleştiğinde bir ordu dolusu kadınmış gibi hissetmesine neden oluyordu. Sanki bu kadını korumuyor çenesi ile savaşıyormuş gibi düşündüğü anlarda oluyordu. Emir Kaya, arkadaşlar arasında sessiz. Bu lakabı öylesine almamıştı. Onun cidden bir sesi yoktu. İstihbaratın en parlak en cesur elemanlarından biriyken yaşadıkları ile neredeyse çıldırma evresine gelen Emir, a