Belki ağır konusmustum kirmistim onu ama
bu doğruyu degistirmezdi madem ki beni kendi yanında kalmaya mahkum ediyordu o zaman bana herşeyi anlatmak zorunda
" Ben sana tecavüz etmedim Avzem olması gereken ve öncesinde kabul ettiğin birşey oldu şimdi beni bunun için suclayamazsin"
" Bırak müsade etmeyi Sen sana yalvarmama rağmen bagirmama bile müsade etmeden yaptın bunu neyse ben sorularımın cevabini istiyorum "
" Tamam bu akşam herşeyi konusucaz ama arabada değil önce çiftliğe gidelim orada herşey gün yüzüne çıksın "
Tamam dedim ve susarak akan yolu izledim bu sorduğum şey yanlıştı veya sormamam gereken birseydi belkide pişman olacaktım ama parçalarda oturmayan yerler vardı bunların cevabini da bu akşam alicam
Duyacaklarina ne sen ne ben hazır değilim dedi neydi bu kadar beni de onu da zorlayacak olan konu merak ediyorum
Uzun yolculuğun sonunda çiftlik evine varmıştik arabadan inip eve girdik öyle büyük bir çiftlik evi değil tek katlı ama sıcacıktı insanın bakınca bile içi ısınıyordu
" Beğendin mi burası birtek benim bildiğim ve en çok sevdiğim yer"
"Evet çok begendim küçücük ama sıcacık insanın içi ısınıyor buraya baktığında "
" Aynen benim de huzur bulduğum tek yer burası ne zaman uzulsem sıkılsam kafa dinlemeye buraya birde Mardin tepesine giderim"
" Mardin tepesi mi bende orayı çok severim bende orada dinlerdim kafamı neyse artık konuşalım mı "
" Tamam bir çay yapayim üstümüzü başımızı degistirelim konusucam"
" Bana sanki beni atlatiyorsun gibi geliyo"
" Aynı evin içinde bunu yapamam Avzem sana herşeyi anlaticam bütün sorduğun sirulari da cevapliycam ama kaldırabilir misin işte onu bilmiyorum "
" Sen anlat da onu o zaman düşünürüz "
Hiçbirsey demeden mutfağa gitti bende valizi alıp odayı bularak üstümü değiştirdim kapı tiklatilinca çok sasirdim ondan beklediğim birşey değildi çünkü gel dediğim zaman o girdi içeri ben çıktım
Adar hazirlanana kadar çayları doldurdum salona getirdim çünkü vakit kaybetmek istemiyorum sonunda adar da gelince oturdu ve sor sorularını seni dinliyorum dedi
" Biz seninle berdelle evlendik yani sevmeyerek hatta nefretle ama sen bana zulüm etmek şöyle dursun kötü bile bakmadın neden "
" Kendi adına konuş Avzem "
" Nasıl yani sen beni tanımıyordun ki nasıl anlamıyorum "
Bak Avzem Belki sana saçma yada krise gelicek bilmiyorum ama ben yıllardır hergece ama hergece istisnasız aynı ruyalari gördüm bir çift zümrüt göz kadife gibi bir ses yıllarca aradım o gözlerin sahibini ama bulamadım
Sonra bir gece gene aynı rüyayı gördüm nefes nefese uyandım ev dar geldi bana kendimi attım yola amacm Mardin tepesinde biraz nefes almaktı orada seni gördüm sesini duydum ve rüyalarımdaki o gözlerin ve sesin sahibi olduğunu anladım
" Nasıl yani sen bile isteye mi kabul ettin berdeli kandırdın bizi yani"
" Hayır tabikide bir dinlemeyi bil önce sonra yargıla "
" Pekala dediğin gibi olsun dinliyorum"
Senin o olduğunu anladığım an dünyalar benim olmuştu sen Atina binince kim olduğunu ogrenmek için peşine dustum karahan konagina girince birde agir ağanın kızı olduğunu öğrenince herşeyden vazgeçtim
" Herşeyden vazgeçtim derken yoksa sen"
" Evet Avzem ben sana yıllarca sevdaliydim yuzunu görmeden rüyalarımda gördüğüm gözlerine sevdaliydim "
Anlattıklarına çok şaşırmıştım diyecek kelime bulamadım birsure beni sevebileceği aklımın ucundan bile geçmemişti
" Peki onunla olan aşkımı öğrendin neden bırakmadın beni sevmek zorla yanında tutmam değildir ki "
"O an her ne kadar size düşmanlık da olsa içimde bende sen neden kabul ettiysen ondan ettim"
" Peki o seni haketmiyo dediğinde ne demek istemiştin "
O an duraksadı çünkü o beni uyuyorum sanıyordu onun için o kadar rahat konuşmuştu içini dokmustu
" Bunu duymak istediğine emin misin bak istersen kapatalım konuyu uzulmeni istemiyorum "
" Hayır kapatmayalim öğrenmek istiyorum ben herşeyi "
" Pekala dediğin gibi olsun,ben seninle evlilik arifesindeyken onu da araştırmak istedim ne yapar ne eder nerelere takılır diye"
" Neden yaptın bunu yoksa açığını arayıp oradan mi vuracaktin onu da beni de "
" Sözümu kesme dedim sana dimi konuşmaya devam edeceksen kapatalim konuyu"
" Tamam bir an sinirlendim konuşalım dinliyorum "
Önceden düşmanlık vardı aşiretler arasında o dönemde bütün Karahanlı erkeklerinin yanına birilerini yerlestirmistim Sencer o itin yanına da birini yerleştirdi
Sen sevdiğim var deyince yanında aradım biliyorsun olanları orada seni sinir etmek birazda korkutmak için üstüne geldim
Seni konağa biraktiktan sonra o halini görünce içimden kendime kufrettim eğer o it seni senin sevdiğin gibi seviyorsa evlendikten bir süre sonra seni bosamaya karar vermiştim Ama ogrendiklerim hiç iyi şeyler değildi
" Ne öğrendin Adar söylesene"
O itin okuduğu okulda yıllardır sevgilisi varmış bir evde yaşıyorlar miş dahası birlikte de olmuşlar
" Hayır yalan söylüyorsun o beni deli gibi seviyor du yapmaz bana bunu"
"Avzem hiç düşündün mü ben niye babanın haklarından ferakat etmen için imza attırdım sana "
" Evet sana muhtaç olayım diye neden olacak"
"Ah Avzemim herşeyi istediğin gibi anlamışsın hayır ondan değil baban bütün malları sana aşiretin agaligini da senin eşine verecegini açıklamış o açıklamadan sonra o it herif senle evlenip herşeyin üstüne konma planları icindeydi "
" Sana inanmıyorum Ararad yapmaz öyle bişey aldatma falan da yok beni kandırıyorsun
" Sana yalan söylemiyorum Avzem sevgilisi hamile buraya geleceği akşam ogrenmis aldırmak istemiş ama zamanı geçtiği için aldiramamislar yakında kızda gelir buraya "
Duyduklarım aklıma da kalbime de ağır gelmişti inanmak istemiyorum benim sevdiğim adam bu kadar adı olamazdı Adar yanlız kalıp düşüm için gitmişti ama ben yanlız kalmak düşünmek istemiyordum ki ben doğru olduğuna inanmaktan korkuyordum zaten
bana bunu neden yapmıştı herşey yalan mıydı yani herşey üç kurus para icinmiydi iyide zaten o da benim sahip olduğum herşeye sahipti
fazlasına ihtiyacı da yoktu bana neden yalan söyleyip ihanet etmek istedi bu kadar mı paraya tapiyordu
Düşman belledigim nefret ettiğim adam bile beni ondan daha çok seviyor Muş hoş şu saatten sonra onun sevgisine de inanmıyorum ben yok olmak istiyorum sadece su pislik dolu dünyadan gitmek istiyorum
Ama hayat beni bırakmak şöyle dursun her geçen gün daha çok acı yukluyordu yuregime kaldıramıyordum artık
Baksana kaçıp gitmek istediğim yere muhtaç olmuştum ben babama gidemezdim o oradaydı başka yerde de bulurlardi ama istemiyorum hayatimda kimseyi ne adari ne de onu herkesten herşeyden hatta kendimden dahi gitmek istiyorum
Adar içeri girdi görüş acıma girdi ama ben bulanık görmeye başladım sonrası büyük bir karanlıktı gözlerimi açmamak dileğiyle kapatmıştım