Bölüm 12

1178 Words
Yok ben gerçekten cikdirmak üzereyim Kafayı yemiş manyak sanki normal yollardan Yada severek evleniyormusuz gibi birde Dediği lafa bak edepsiz pislik kendimi Kaptırmış söylenirken annemin ne oluyor kızım demesiyle kendime geldim " Ne mi oluyor bu adam manyak anne abime O kadar kızgınım ki beni yaşamaya mecbur ettiği adama bak " " Güzel kızım seni kimse zorlanmadı bizlerin Bütün itirazlarına rağmen istedin bizleri Suçlama kırılma bize" " Doğru dersin ana aptalım ben ne diye abim için kendimi yaktiysam aptalım işte aptal Neyse anne ben biraz yanlız kalabilir miyim" Annem anlayışla odadan çıktı ama benim öfkem hala çok daha tazeydi yarını düşünüyordum ne olacak diye anlasma yaptık onunla ama birlikteliğin olmaması için uğraş vericem direnebildigim kadar da direnicem Onun tam anlamıyla eşi olmayi düşünmek bile beni sinir edeken gerceklesmesine asla izin verecek değilim bir yolunu bulmak zorundaydım ve o yolu bulucam ben sevdiğim adana ihanet edemem Belki evlenerek etmiş gibi görünebilirim Ama bedenen temiz olmak zorundaydım başka cagrem yok çünkü bedenimi kirletemem ona verdiğim sozlerin hepsini Çiğnemek zorunda kaldım zaten Düğün ve kına günü; Bu gün gene ölmek istediğim bir sabaha açtım Gözlerimi ama biliyorum ki olmeme bile İzin vermez bu adam zar zor toparlanip kalktım yataktan soğuk bir duş aldım ancak ayilabilirdim çünkü Kuaförler geldi saçımı makyajımı yapıp Hazarbey konağına gittiler çünkü kına ve düğün aynı gün olacağı için onların konağında Olacak kına ve düğün Aynadaki yansimama baktığımda tekrar Yerle bir olmustum benim hayalim bu değildi Ki ben hayalimi onunla kurmamistim ben bu günü sevdiğim adam Ararad ile kurmuştum İçimdeki kor ateş beni daha çok yakmaya Kavurmaya başlamıştı keşke o ateş beni kül etseydi de kullerim sevdigime ulassaydi Gelen davul ve zılgıt sesleriyle düşüncelerinden soyutlanip gerçeğe dönmüştüm ne kadar acı değil mi hâlbuki evlenmek her kızın en çok istediği hayaldir heyecanla bu günleri beklerler Ben ise su lanet günün hiç olmamasini isterdim hatta hiç dogmamayi dilerdim Ama ailemden şikayetim olduğu için değil böyle bir kadere mahkum olduğum için Abim sürgün de olduğu için kusagimi babam bağlamak zorunda kalmıştı hoş sürgünde olmasaydı da o kuşağı ona baglatmadim Ki hayatımı mahvetmisti çünkü " Güzel fedakar kızım hiç istemesem de bu işe evet dediğin için mecbur katlaniyorum ama şunu unutma her ne olmuş olursa olsun bu kapı hep sana açık unutma baban ailen dag gibi arkanda" Gene bu aralar hep yaptığım şeyi yapıp ağlamaya başladım boğazım düğüm düğüm du sesim çıkmıyodu sadece sarılıp ağladım Babamin koluna girip merdivenler den indim aman Allahım bu ne kalabalık sanki aşiretin hepsi burada gibiydi öyle bir zılgıt Çekilmişti Mardin'de herkesin kulak zarlari yırtılmış olabilirdi "Kızıma iyi bakasin Adar ağa eğer kızımın gözünden bir damla yaş akar canı yanarsa bir dakika tutmam ne pahasına olursa olsun Alırım elinden " " Siz merak etmeyin Agir ağa kızınız eşim konagimin ve benim gonlumun hanım agasidir bundan böyle " Babam beni Adara teslim ettikten sonra büyük bir konvoy eşliğinde hazarbey konağına geldik yalan yok çok ozenmisler belli ama Benim için bir anlam icermiyordu rızam yok ama mecbur olduğum bir evlilik olacaktı Kapının eşiğine gelince Delal hanım iki testi Getirdi bana birini kırınca bir sürü şeker çıktı içinden diğerini kırınca da sayamadığım Kadar altın içeri girdiğimiz gibi oturma odasına götürdüler çünkü önce imam nikahı Kiyilacakti imam gelince bizi de karşısına oturttular ve imam sordu "Mehir olarak ne istersin kızım " " Hiç birsey istemem " İmam olmaz kızım mehir tayin edilmeden nikahı kıyamam deyince inatla sustum onun olan hicbirseyi istemiyordum çünkü adar sinirle nefes alıp verirken " Bir konak,çiftlik evi, şirketteki hisselerden yüzde elli hisse,ağırlığınca altın,bir milyon da para " Aniden dönüp baktım bu dedikleri de neydi böyle ben böyle birşeyi ondan istiyormuydum ki bana bunları verebiliyordu o sırada halası geldi "Sen ne dersin oğul kafayı mı yedin oldu olacak talâk hakkını da ver ne bunlar" " O kadarda değil hala o hakkı vermem işte" Keşke hiçbirini vermeseydi de talâk hakkımı verseydi kabul etmeyeceğini bildiğim için teklif dahi etmemiştim İmam nikahı kiydiktan sonra kına için avluya İndik kinam yakilirken bu kadar çok ağlayan tek gelin bendim sevinçten veya başka birşeyden değil yaşadığım cagresizlige ağlıyordum aslında Kına takıldıktan sonra beni üst kata çıkarıp uzerimdeki bindalliyi çıkarıp kefenim olan gelinligi giydirdiler makyajımı da duzelttikten Sonra avluya indik memurda gelmisti istemeye istemeye oturdum masaya "Siz Avzem karahan hiç kimsenin etkisi altında kalmadan Adar hazarbeyi eş olarak kabul ediyor musunuz" Hayır desem herşey bitecekmiydi birakacakmiydi beni ve sevdiklerimi hayır birakmayacakti evet diyebildim sesimi duyurabilecek kadar "Siz Adar Hazarbey Avzem karahani kimsenin etkisi altında kalmadan eş olarak kabul ediyor musunuz " " Ölüm ayırma dek evet" Burada bile göz dağını vermişti bana tam imzayı atacağım sırada bir çift gozle dondum kaldım Ararad ağlayarak bana bakıyordu istemsiz benim gözümden de bir yaş döküldü Araradin elime dokunmasiyla Ararada bakışını Ve arkasındaki adamları gördüm İşte o an bu adamın ciddiyetini bir kere daha anladım ve tereddüt dahi etmeden imzayı attım o da imzayı atınca ayağa kalktık ve anlimdan öptü Söküp atmak istedim öptüğü yeri ama bunu bile yapmaya hakkım yoktu Araradi kardeşi awer surukleyerek çıkardı konaktan ardından bakmam bile müsade etmedi direk takı töreni alanına götürdü Takılar takılıyor insanlar tebrik ediyrdu hiçbirini duymuyordum bile öyle büyük bir acı vardı ki İçimde bir kez daha yok olmak geldi içimden Adarin "Eğer o suratını duzeltmezsen olacakları sen düşün " Demesiyle kendimi toparladım ve zoraki gülümsemeye başladım tam iki saattir ayaktadim takılan altinlardan paralardan ayakta duramaz hale gelmiştim artık yigilacagim zamanda adar belimden destek verip tutmuştu takı sonuna kadar Ve nihayet üç saatin sonunda takı bitmişti ve takılan takıları sandıklara koyup goturmuslerdi sadece Adarlarin taktiği altinlar kalmıştı üstümde ama o bile beni devirmeye yetecek fazlaliktaydi kilomdan beş kilo eksikti çünkü Avluya indigimizde davul zurna çalmaya başlamıştı ve bizi oynamaya davet ediyorlardı istemediğimi söyleyince de " Benim sabrımı siniyorsun bu akşam mademki berdeli gizlediniz mutlu mesutmus gibi oynayacaksın bu akşam beni istemediğim şeyler yapmaya zorlama Avzem pişman olursun sonunda " Bir kez daha sindirmisti beni dediğini yaptım onun istediği gibi güle güle halayda yanında oynamıştım dışarıdan nasıl gorunuyorduk bilmiyorum ama insanların bize hayran hayran Bakışlarını görebiliyordum "Çok yoruldum üzerimde agirligim kadar şeylerle oynuyorum bayilicam zorlama artık lütfen gidip oturmak istiyorum" Tamam dedikten sonra gidip yerime oturdum bu düğün benim düğünüm değildi cenazemdi ve ben kendi cenazemde bile yaş tutamiyordum o hak da elinmisti elimden Adar o kadar çok oynuyordu ve gülüyordu ki o guldukce bekar kizlarin ağzının suyu akiyordu resmen bu kadar beğenilen insanken istese berdele gerek kalmadan herşeyi halledebilecek kadar güçlü olan bir adamken neden hem beni hem kendinj bu yola sokmuştu anlamiyordum Gece yarısına doğru düğün sonuna yaklaşmıştı beni odaya delal hanım cikarmisti " Güzel gelinim biliyorum isteyerek gönüllü bir evlilik yapmadınız ama şartlar böyle olmasini gerektirdi Adarim göründüğü gibi Kötü değildir kızım huyuna git git ki bu evlilik her ikinize de ızdırap olmasın " " Ogutleriniz için teşekkür ederim delal hanım" " Delal hanım da neymiş kızım anne de bundan sonra bana " Bu güzel insanlarin ne suçu vardiki onlarda benim gibi adarin önüne geçemezdi o yüzden tamam daye dedim başımdan opup odadan çıktı kısa bir süre sonra da gulusme sesleriyle adar odaya itilmisti Yüz gorumlulugumu takip duvagimi kaldırdı anlimdan öptü öyle sıkı sarıldı ki kemiklerimin sesi duyuldu sonrasında boynuma doğru inmeye başladı benim buna bir dur demem lazımdı
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD