Aslıhan AKKAYA ;
"Beni çağırmışsınız komutanım !"
Kadir komutan rahat derken endişe ile ona baktım . Çok yorgun hatta çok endişeli gözüküyordu .
"Aslıhan . Seni kızım gibi gördüğümü biliyorsun . İlk buraya geldiğinde çok çıt kırıldım yapınla nasıl asker bu kadın demiştim bana tüm laflarımı yedirttin . Şimdi de üzülerek bunu sana veriyorum ."
Daha cümlesinin girişinde anlamıştım . Çok bile kalmıştım . Burada tek tabancaydım . Hayatımdaki tek istek hep doğuya gitmekti. Sanırım bu da bana uzatılan zarfla gerçek olacaktı . Üzerinde GİZLİDİR yazısının altında adımın yazılı olduğu zarfı yırttım .
"Sayın Aslıhan AKKAYA .
Bulunduğunuz görev yerinizden ilişkinizi kesmeniz ve yeni görev yeriniz Zeyhanti ' ye acil intikalinizi bildiriyoruz . Yeni görevinizde başarılar dileriz ."
Gözlerim mutluluktan dolarken Kadir komutan ;
"Neden doldu gözlerin Aslıhan ? İstemediğin bir yer mi ? Neresi ?"
"Yok komutanım ! En çok istediğim yer gelmiş ona seviniyorum ."
"Neresi ?"
"Zeyhanti ."
"Aslıhan . Orasının karışıklığını biliyoruz . Buna mı seviniyorsun ?"
"Seviniyorum komutanım . Ben bu mesleği üniforma aşkı için değil vatan aşkı için seçtim . Vatanım için kurşunlarla arkadaş olmak istiyordum . Rabbim gördü ."
"Sen delisin !"
"Öyleyim ."
Odadan çıkıp yürürken selam verenlere selam verip bizimkilere durumu nasıl açıklayacağımı düşünüyordum . Milli savunma sınavına girdiğimde delirmişlerdi gerçi umutları tercihimin tutmamasıydı ama tercihlerde de 2 . asildim . Ve 6 yıldır görevimin başındaydım . Belki de onları durduran ilk görevimin Edirne de olmasıydı . Şimdi Zeyhanti ' yi duyunca delireceklerdi . Ama bu mesleği kimsenin keyfi için yapmazdım . Ben aşk olduğum bu meslek için herkesi çiğnerim ama o kardeşlerimin yanında da savaşırım . Odama gidip eşyalarımı toplayarak hazırlandım . Herkese selam vere vere çıktım koskocaman 6 yılımı geçirdiğim taburdan . Gözlerim dolarken dönüp bir kez daha kimse olmamasına rağmen ay yıldıza o Şanlı TÜRK BAYRAĞINA selam verdim . Arabama binip evime geçerken bismillah çekerek annemi aradım .
"Aslıhan ? İyi misin ne oldu ?"
"İyiyim anne . Telaş yapma . "
"Annecim her aramanda senin sesini değil de bir başkasını duyacağım diye ölüp ölüp diriliyorum ."
"Anne farkında mısın bilmiyorum ama görev yerim doğu değil. Edirne ' deyim sence ne olabilir? "
"Ay sus bir de doğu diyor tövbe de hem sen beni çocuğun olunca anlayacaksın ."
"O zaman sana kötü bir haber vereyim ."
"Neymiş o haber ?"
"Ay tövbe de dediğin yere tayinim çıktı . Müjdemi isterim Zeyhanti ' ye gidiyorum ."
İlk 2 dakika ses gelmeyince telaşla anneme seslendim ama bir çıt dahi yoktu . Telefonu kapatıp babamı ararken telaşlıydım .
"Efendim ?"
"Baba , annemle konuşuyordum da bir anda sustu ses falan gelmiyor telaşlandım bir bakar mısın ?"
"Tamam telaş yapma annen işte ."
Arabayı evimin önüne park edip indiğimde aklım annemdeydi . Hala dönmemişlerdi . En kısa zamanda görev yerime çağrıldığıma göre 6 yıldır beklediğimden heyecanla intikal ederdim . Odadan eşyalarımı toplarken koca bir valiz ve 1 küçük valiz 1 de sırt çantam tüm eşyalarımı almıştı . Ev sahibimi arayarak evimi eşyalı bir biçimde satmasını ve parayı hesabıma yüklemesini istediğimde o da benim gibi heyecanla görev yerimi sordu . Herkes bir şekilde hayallerimi biliyordu işte . Evimde hiçbir kişisel eşya bırakmayıp kapıyı kilitleyip çıktım . Arabama eşyalarımı yükleyip kendimi hızla otobana attım . Bu yollar artık ezberimdeydi . Annemin evhamlı hali sebebiyle her hafta gider gelirdim . Tabi iznim olduğu zamanlar . Geçen yıllarımı düşününce o kadar tuhaf geliyor ki . Lisenin son yılında ailemden gizli Milli Savunma Üniversitesinin sınavına başvurmam , sınavın olması ve asil olarak hak kazanmam . Ailemin benimle övüneceği yerde evlatlıktan reddetmekle tehdit etmesi ve benim her şeyi göze alarak o üniversiteye gitmem . Benim için bu okul öyle bir yerdeydi ki , hayatımın en güzel yıllarıydı . Normalde erkekler ve kızlar aynı sınıfta olsalar da bazı eğitimleri farklı alırlardı ve ben hepsinde erkeklerle bir alırdım . Kız arkadaşımdan daha çok erkek arkadaşım daha doğrusu devrem vardı . Böyle demekte öyle tuhaf hep erkeklerden duyup da sonra benden duyunca tuhaf oluyor işte . Alıştım ama askerim deyince milletin bakışlarına , kadın başına asker mi olurmuş demelerine . İlk önce aşmamız gereken bir duvar var . O da kadın ya da erkek olmak değil ; insan olmamızın gerekliliği . İnsanları kadın diye yargılayamayacağımız ancak insan diye eleştirebileceğimizi bilmeli herkes . Ama işte bunu birine söylesek yüzü kalıyor . Bu değişiklikler köklü olduğundan hemen istediğimiz sonuca da ulaşamıyoruz . Aman , ne dersek ne yaparsak yapalım iyi güzel yapalım . Düşüncelerim de boğulurken çoktan yolu yarıladım . Eve gitmeye öyle çekiniyorum ki . Annem ile babamın tepkisini hayal edebiliyorum . Hele abim . Öyleydi böyleydi derken kendimi kapının önünde arabadan inemez halde buldum . Sonra kendime kızıp indim . Ben nelerle baş etmiş kızım . Bu mu durduracak bizi ? Durduramaz . Elime sadece çantamı alıp binadan içeri girdim . Asansörle 6 . kata çıkarken derin nefesler alıp veriyordum . Hadi ama her ne kadar asker olsam da ailemin yanında hala çocuğum . Kapıyı çaldığımda içerden gelen yengemin bakıyorum sesi heyecanımı arttırdı . Kapıyı açıp karşısında beni görünce ağzı açık bakakaldı . Gülümseyerek ona sarılırken ;
"Yenge ?"
"Komutanım ."
Kahkahamı tutamazken ona bir kere daha sarılım . Benden küçük yengemin olması buydu işte . Kız kardeş gibi .
"Sen nerden çıktın ?"
"Annem anlatmadı mı ?"
"Annem seninle konuştuktan sonra ağzını bıçak açmadı ."
Kafamı sallarken içeri geçtim . Annem koltukta uzanırken abim ve babam yanındaki koltukta annemi izliyordu . Benim odaya gitmem ile ikisi de ayaklanırken annem gözlerini çevirmişti . Babama ve abimle sarılıp bizim miniği kucağıma aldım . Daha 1 yaşına yeni girecekti . Onu da öpücük yağmuruna tuttuktan sonra babama döndüm .
"Annem ?"
"Bilmiyorum Aslıhan . Seninle konuştuktan sonra böyle olmuş . Siz ne konuştunuz ?"
"Babacım . Şimdi ben -"
Daha cümlemi tamamlayamadan annemin keskin lafı beni susturdu .
"Kızının Zeyhanti ' ye tayini çıkmış ."
ERDEM ÇEVİK ;
"Erdem Komutanım , Hulusi Komutanım sizi bekliyor ."
Selamını alıp kafa sallarken komutanınızın neden beni çağırdığına kafa yormadan ayaklandım . Berat ;
"Hayırdır komutanım ? Bir sıkıntı mı var ?"
"Bilmiyorum koçum , öğreneceğiz ."
Time bakıp odadan çıkarken hepsinin gözündeki o soru işaretlerini görüyordum . Bölüğün en kıdemli komutanı beni yanına çağırıyorsa yapmamamız gereken bir iş yaptık demektir. Odasına yürüyüp kapıyı açtıktan sonra hazır ol da ;
"Yüzbaşı Erdem Çevik , Ankara . Emret komutanım ."
"Rahat da dinle Erdem ."
Rahata geçtiğimde direk gözlerimi komutanıma diktim .
"Biliyorsun ki bu zaman kadar sadece senin timini 7 kişi kurduk . En tecrübelilerden oluşan tim . Bir şehit verdiniz başkasını kabul etmem dedin saygı duyduk 6 kişi yola devam ettiniz . Ama artık bir timle beraber çalışacaksın . 6 kişilik bir timle birleşiyorsunuz ."
"Hangi tim komutanım ? Murat Teğmen ' in timi mi ?"
"Hayır . İlk kez bir araya gelecek bir tim . Buraya da farklı şehirlerden geliyorlar ."
"Uyum süresi lazım komutanım . Bizim çocuklar yardımcı olacaktır ."
"Hiç şüphem yok . Gelen timin komutanı da yüzbaşı . Emir komuta ikinizde olacak ."
Kafamı sallarken 2 erkek nasıl paylaşacağınızı düşünüyordum . Bu durum moralimi bozarken komutanım ;
"Gelen yüzbaşının adı ASLIHAN AKKAYA ."
"Ne ?"
Düşüncelerim kafamda sıralanırken ön yargılı davranmadım . Bu Türkiye'mizin kurulmasına , milli mücadelemizde en önemli görevler hatunlardaydı . Şimdi asla bir kadını yargılayamazdım .
"Anladım komutanım . Ne zaman intikal edecekler ? "
"Bugün ."
"Tamamdır komutanım . Ben timi bilgilendiririm . Eğer başka bir isteğiniz yoksa ,"
"Yok Erdem çıkabilirsin ."
Hazır ola geçip
"Sağ ol "
Dedikten sonra ayrıldım . Bizim timin yanına gidene kadar düşündüm . 6 erkek 6 kız nasıl olacaktık ? Hele bizim time kız girecek ? Başımız fena ağrıyacaktı . Odaya geldiğimde kimsenin olmadığını görüp bahçeye yöneldim . Kamelyada oturan bizimkiler beni görünce ayaklanıp saygı duruşunda beklediler .
"Oturun ."
Herkes yerleşirken gözlerime bakıyordu . Yine en sabırsızı Burak oldu ;
"Ne dediğini demeyecek misiniz komutanım ?"
"Artık 6 kişi değiliz ."
Burak ;
"Ben gelen kişiyi kabul edemem komutanım . Hele Mehmet'in yerine asla ."
"Biliyorum Burak bende bunu aynen dedim ama gelen kişi 1 değil ."
"Ne ?"
Korkut ;
"Kaç kişi komutanım ?"
"6 ."
"Ne ?"
5 kişiden farklı tonlarda ne kelimesi gelirken işin zor kısmına geldik .
"Yeni arkadaşlarımız kadın ."
İşte bu sefer bunu duymayı kimse beklemiyordu . Konuşmamızı bölen askeriyenin kapısından giren kargo pantolonu , askılı badisi üzerine uzun hırkası ve şapkası ile giren bir kadın oldu . Burak ben yardımcı olayım diye kalktığında hepimiz timin geleceğini düşünüyorduk . Kadın yanımızdan geçerken Burak ;
"Buyurun hanımefendi , yardımcı olayım ?"
"Ben kendimde bulurum ."
"Şuan askeriyedesiniz avm de değil ."
Burak ' ın ses tonu sinirlendiğini belli ederken kadın ;
"O zaman ona göre davran asker . Karşında bir kadın olduğunu unutup sakın kaba davranma . Ha rütbene bakacak olursak karşında üstünden bir komutanın varken sakın o ses tonunu yükseltme ."
Hepimiz ayaklanırken ben üzerimden şoku atlatıp ilk konuşan oldum .
"Akkaya komutan değil mi ?"
Uzattığım ellerimi sıkarken ;
"Evet siz de ? "
"Çevik . Erdem Çevik ."
"Memnun oldum komutanım ."
"Buyurun ben sizi Hulusi komutana götüreyim ."
Aslıhan komutanla yürürken arkama bakıp bizimkilere göz attım . Hepsi şaşkın şaşkın duran Burak ' a bakıp gülüyorlardı.
"Siz Burak ' ın kusuruna bakmayın . O timin birleştiği haberini duyunca böyle davrandı ."
"Tim ?"
"Sizin haberiniz yok mu ? O zaman Hulusi komutanım söylesin ."
Kafasını sallarken askerlikte tecrübeli olduğu belli oluyordu . Rütbeme bakmıştı . Yüzbaşı olduğumu biliyordu . Kendisi de yüzbaşıydı ve ona komutanım dememi yadırgamamıştı . Onu Hulusi komutanın yanına götürüp bizimkilerin yanına döndüğümde hala dalga geçtiklerini görüp gülmeden edemedim .
"Burak ?"
"Komutanım bari siz yapmayın . Napayım kadında hiç komutan havası yoktu . Onu geç asker havası bile yoktu . Çıt kırıldım duruyor ."
Kafamı sallarken Burak ' a hak verdim . Bende dışarıda görsem hatta kadın timin bölüğe geleceğini bilmesem hayatta komutan demezdim . Bizim çocuklar muhabbeti döndürürken ben nasıl bir çalışma içinde olacağımızı düşünüyordum. Aradan yarım saat geçti geçmedi Aslıhan Komutan kapıda göründü . Yavaş adımlarla yanımıza ilerlerken hep beraber ayağa kalkıp selam verdik . Aslıhan da selamımızı alıp Burak ' a bakıp ;
"Naber ?"
Deyince hafif bir gülüşmeler oldu . Burak ;
"Özür dilerim komutanım ."
"Sorun yok sadece ben burada çalışmıyor olabilirdim . Gelen bir askerin ailesinden olabilirdi . O tavrı yakıştıramadım. Hele üzerinde o şanlı üniforma varken . Yoksa haklısın dışarıdan bakınca asker gibi görünmediğimin farkındayım ."
Konuşması o kadar sert ama bir o kadar naifti . Ben onu incelerken bana ;
"Komutanım bir saniyenizi alabilir miyim ?"
Kafamı sallayarak yanına gittim .
"Ben kalacak ev arayacaktım ama Hulusi komutanım burada kalacağımızı detaylı bilgiyi sizin vermenizi söyledi ."
"Biz burada 4 yıldır görevdeyiz . Gece sabah şafak vakit kavramımız yok . Her an göreve hazır olmak zorundayız . Bu yüzden tüm birlikler burada kalır . Eğer evlere dağılırsak ulaşım sıkıntısı çekeriz ."
"Haklısınız komutanım ."
"Gel seni timle tanıştırayım ."
Burak ' ı göstererek başladım .
"Zaten tanıştınız ama bu Burak . Harika bir gözü var . Keskin nişancımız ."
"Bizim kızlardan biriyle bizi korur artık ."
"Ne ? Nasıl şimdi ben bir kadınla mı görev alıyorum ? Komutanım bu time bir keskin nişancı yeter ."
Bende şaşkınca hemen cevapladım .
"Sen tanıştın mı timinle ? "
Elindeki dosyayı sallayarak ;
"Tanıştım ."
Dedi . Bende kafamı salladım . Burak ' a cevap vermeden devam ettim .
"Bu Berat . Timin dilcisi . 6 dil biliyor haliyle bizim istihbaratçımız . Bu Serkan timin bombacısı . Kendisi bomba imhacı . Bu Korkut timin delisi , kendisi için vatan için savaşmaktan daha önemli şey yok . Şimdi saçma gelir ama ilk operasyonda anlarsın . Bu da Nihat timin babası . Böyle baba diyorum ama 1 yaş var aramızda. Ama onun duruşu bile bize baba ."
Onlara gülümseyerek bakıp Aslıhan ' a döndüm . O da bana bakarak ;
"Öncelikle iyi anlaşacağız gibi duruyor çünkü . . "
Elindeki dosyayı açıp ;
"Öncelikle Burak ' cığım ; sana arkadaş geldi ."
Küçük çocukla konuşur gibi dalga geçerek konuşması herkesi güldürürken bende güldüm .
"Turna keskin nişancımız ."
Burak ' a göz kırparken Burak somurtuyordu .
"Berat ' a da artık rakip mi deyim , arkadaş mı deyim bilemedim ama Gizem ; 7 dil biliyor o da bizim istihbaratçımız."
Berat ;
"Hadi be ! Acilen bir dil daha öğrenmeliyim ."
Aslıhan da gülüşmelere katılırken ;
"Geri kalana çok arkadaş yok gibi . Sağlıkçımız var Mısra , kitabımız yani haritamız var Meryem , bir de Eylül . Biz de bu kadarız ."
Gülümsediğimizde selam verip çıkışa ilerledi . Hepimiz gidişini izleyip birbirimize döndük . Burak ;
"Hayırdır komutanım gözünüzü alamadınız ?"
"Zevzeklik yapma !"
"Tamam ."
"Komutanım ?"
"Söyle Korkut ?"
"Bugün neden görev yok ?"
"Ah ben arayım da ele başını sorayım ."
"Nasıl ?"
"Delirtme beni Korkut . Ne demek neden yok ? Yok işte o piçler bugün rahat duruyorlar . Bırakta bir gün de duralım ."
"Özür dilerim komutanım ."
"Siz beni delirteceksiniz ama ne zaman ."
"Komutanım , bu timde evli kimse yok . "
"Yani Burak ?"
"Diyorum belki kısmetiniz ayağınıza geldi ."
Herkes gözleri açık Burak ' a bakarken bende sinirlendim ama ;
"Kim bilir ?"
Bu sefer o gözler bana dönerken kahkaha attım ;
"Hadi hadi boş boş konuşmayın da yürüyün pes atalım ."
Hepsi hevesle kalkarken düşündüm . İşte ne kadar yaşımızı başımızı alsak da futbol deyince aklımız başımızdan gidiyordu . Günümüz pesti , futboldu , haberdi derken geçti . Hepimiz odalara dağıldığımızda yanımızdaki odadan fazlaca ses geliyordu . Anlaşılan diğer kızlarda gün içinde tabura intikal etmişlerdi . Nasıl olurdu bilmiyorum ama iyi olacağını biliyordum . İnsanlardaki tek hata başkasının başarısını kabullenmemektir . Biz bunu başarırsak iyi anlaşırız. Ve iyi anlaşacağımıza da güveniyordum . Odamda bulunan dolabımın gözünü açıp fotoğrafımı aldım . Belki de hayatta gerçekten içten güldüğüm nadir resimlerdendi . Her şey o zaman güzeldi işte . Elimi önce annemin sonra da babamla kardeşimin yüzüne değdirdim . Hayat buydu işte , bugün varlardı ama yarın ? Fotoğrafım kalbimde dururken yatağa uzanıp kapattım gözlerimi . İlk kez umutlu daldım rüyalarıma . İlk kez hayattan bir şey isteyerek . İlk kez hayırlısı ile güzel şeyler dileyerek .
BÖLÜM SONU - KÜBRA .