Hale, düğünü mükemmel devam eden kuzenine gülümseyerek bakıyordu. Yaklaşık 4 yıldır bu gecenin hayalini kurmuş ve çok mutluydu. Düğün için birçok aksilik olmuştu ve Şule artık bu evliliğinin Allah tarafından onaylanmadığına bile inanır olmuştu. Artık o masaya oturmuş ve avazı çıkığı kadar evet diye bağırarak imzasını atmıştı. Bu gecenin en mutlu insanı oydu. Aslında şöyle bir bakınca bir diğer mutlu olan kişide kendi olabilirdi. Bu gece İstanbul’da son geceleriydi. Tüm ailesi Ateş’e âşık olmuştu. Kendisi bile bu performansı hayal edememişti. Fakat Ateş, resmen geceye damgasını vurmuştu. Olumsuz yandan düşünecek olursa bu gece bu oyunun son saatleri olduğunun farkındaydı. Bu gecenin sabahında her ikisi de otelden ayrılacak, Hale, adaya dönecek ve Ateş ise tahminince Ankara’ya işinin başına