"Ne zamandır Kore'desin?" Chang wook'a dönüp gülümsedim ve sorusunu yanıtladım. "Henüz bir hafta olmadı."
Kaşları havalanırken önündeki bardaktan küçük bir yudum su içti.
"O zaman henüz alışamadın?"
Dudaklarımı birbirine bastırarak kafamı aşağı yukarı salladım. "Yani aslında en çok zorlayan yemek kültürü. Onun dışında şehir veya insanlar hemen hemen tüm dünyada aynı. Sadece birkaç kültürel farklılık işte."
Chang wook gülümseyerek kafasını aşağı yukarı salladı ve tam bir şey söyleyecek iken Namjoon araya girdi.
"Ne yiyoruz?"
Umursamaz bir ifadeyle konuşunca omuz silkerek ona döndüm. "Sen seç ama lütfen çiğ şeyler olmasın."
Gülümseyerek göz kırptı ve garsona dönüp adını tam olarak anlayamadığım siparişleri verdi. Zaten Korece konuştuğu için konuşmanın tamamını da anlayamamıştım.
"Uzu
