Gözümü açtığımda hala dünün yorgunluğunu atamamıştım. Ayaklarımı sürüye sürüye banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım ve ayıcıklı pijamalarım üzerimde alt kata indim. Saat öğleni geçmişti ve acıkmıştım. Mutfağa girdiğimde Serkan’ı balkona açılan kapının camından gördüm. Kucağında dizüstü bilgisayarı elinde kahvesi koltuğa uzanmıştı. Üzerinde her zamanki spor kıyafetleri vardı. Kendime kahvaltı tabağı hazırlarken bulaşık makinesindeki tabaktan onun çoktan yaptığı belliydi. Bu adam saat kaçta uyanmıştı? Bu enerji nereden geliyordu? Mutfaktaki masaya oturup sessizce kahvaltımı yaptım ve kahve makinesinde duran sıcak kahveden bir bardak kendime doldurup balkona çıktım. ‘’Günaydın.’’ dediğimde sesim hâlâ uykuluydu. ‘’Günaydın.’’ Başını bilgisayardan kaldırmamıştı. Elindeki fincanı masaya bırakt