İlahi bakış açısı Karanlık bir geceydi. Yıldızlar bulutların ardına saklanmış, ay ışığı dahi toprağa ulaşamayacak kadar zayıf kalmıştı. Bu sessiz gecede, Midyat’ın ıssız ve gözlerden uzak bir köşesinde, harabe halindeki eski bir yapı, önemli bir buluşmaya tanıklık edecekti. Abdullah Ağa, Musa Kaya ve Oğuz, herkesin uyuduğu bu saatte sessizce buluşmak için burayı seçmişlerdi. Üçü de bu eski yapının gölgeleri arasında sessiz adımlarla yürüyerek buluşma noktasına yaklaştı. Harabe, rüzgarın hafif uğultusu ve geceye karışan baykuş sesleri dışında sessizdi. Binanın içerisine girdiklerinde, sanki dünyadan tamamen kopmuş gibi hissettiler. Burada, kimse onlara kulak misafiri olamaz, planlarının sırları dışarıya sızamazdı. Abdullah Ağa, kararlı adımlarla ilerleyip ortada kalan boş bir alanda dur