Şu hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri iftira diğeri de kendimi anlatamamaktı. Dilimde ki bağın çözülmesini en çokta kendimi ifade etmek için istiyordum. Kimse beni anlamıyordu. Hele ki herkesin övdüğü, kendini beyfendi gibi tanıtan Ferzan’ın benim dediklerimi söylememesine daha çok kırılmıştım. O an, kendimi anlatamadığım için o kadar kötü hissettim ki yüreğim yandı. Bir hiçmişim gibi, biri benim yerime konuşmazsa hep ezilecekmişim gibi. Hep susmam gerekmiş gibi... Nasıl da kötü bir histi, yaşamayan anlamazdı. İnsanın içine kor ateşler düşürür de o ateş hiç sönmezdi ya aynı öyleydi. Her geçen gün büyüyen ateşlerim vardı, her geçen gün beni yıpratan yaşanmışlıklarm vardı. Artık burda durmak istemiyordum. O kadar iğrenç bir yanlış anlaşılmaya kurban gitmiştim ki sadece kendimi savun