Hazar Şahindağ Gözlerimi ağır ağır açarken, başımda zonklayan bir ağrı ve ağzımda sabahın ilk ışıklarıyla bile giderilemeyen o tanıdık kuruluk vardı. Gözlerim yarı kapalı, nerede olduğumu anlamaya çalışırken, tavanın benim evdeki tavan olmadığını fark ettim. Ahrazların konağındaydım. Dün gece... ya da ne zaman olduysa, burada kalmışım demek ki. Tam olarak ne olduğunu da hatırlamıyorum. Kafamı biraz sağa çevirdim. Yanımda Ahraz, battaniyeye sarılmış halde horluyordu. Bir an onun horultusunun neden olduğu deprem etkisini duyduğumu sandım, ama sonra beynimdeki çanların çaldığını fark ettim. Yavaşça doğrulmaya çalışırken, içimden "Ben ne yaptım dün gece?" diye düşünmeden edemedim. Lan, umarım aklıma gelen şey olmamıştır. “İnşallah Mihrimah diye seni sikmemişimdir Ahraz.” Dedim korku içeri